K­e­n­d­i­l­e­r­i­n­e­ ­K­a­r­ş­ı­ ­D­a­h­a­ ­A­c­ı­m­a­s­ı­z­ ­v­e­ ­E­l­e­ş­t­i­r­e­l­ ­B­a­k­a­n­l­a­r­ı­n­ ­D­a­h­a­ ­Z­e­k­i­ ­O­l­d­u­ğ­u­n­u­n­ ­1­5­ ­K­a­n­ı­t­ı­

K­e­n­d­i­l­e­r­i­n­e­ ­K­a­r­ş­ı­ ­D­a­h­a­ ­A­c­ı­m­a­s­ı­z­ ­v­e­ ­E­l­e­ş­t­i­r­e­l­ ­B­a­k­a­n­l­a­r­ı­n­ ­D­a­h­a­ ­Z­e­k­i­ ­O­l­d­u­ğ­u­n­u­n­ ­1­5­ ­K­a­n­ı­t­ı­

Sürekli kendisini öven, muhteşem başarılara imza attığını düşünen, olay başkalarını eleştirmek olunca ağzındaki tüm kötülüklerini saçan ama kendisini mükemmel gören insanların cehaleti dünya üzerinde hakim durumda. Geçmişte böyleydi bu, şimdi de böyle. Sorgulayan insanlar canice infaz edilirken; bağnaz, katı insanlar doğru bildiklerinin arkasında durdu hep.

1. Sorgulayıcıdırlar. Evrendeki her küçük ayrıntının arasında bir bağ ararlar. Hiçbir zaman bildiklerinden tamamen emin olmazlar.

1. Sorgulayıcıdırlar. Evrendeki her küçük ayrıntının arasında bir bağ ararlar. Hiçbir zaman bildiklerinden tamamen emin olmazlar.

Bu da onların daha çok öğrenmek için daha çok araştırmasına neden olur.

2. Belirli bir vasfı olmayan insanlar her durumda kendilerinden eminken; zeki insanlar hayata ve bildiklerine daha şüpheci yaklaşırlar.

2. Belirli bir vasfı olmayan insanlar her durumda kendilerinden eminken; zeki insanlar hayata ve bildiklerine daha şüpheci yaklaşırlar.

Akıllarında sürekli 'Ya başka bir ihtimal daha varsa?', 'Ya tüm kabul edilenler yanlışsa?' olasılığı dönüp dolaştığı için diğer insanlara göre onlara verilen düşünme yetisini daha çok kullanırlar...

3. Yeri geldiğinde kendi teorilerini bile çürütebilirler. İnsanoğlunun yanılabilir bir canlı olduğunun farkındadırlar.

3. Yeri geldiğinde kendi teorilerini bile çürütebilirler. İnsanoğlunun yanılabilir bir canlı olduğunun farkındadırlar.

Dediğim dedik biri olmadıkları için şanslıdırlar. Sadece tek bir düşünce üstünde yoğunlaşmadıklarından kendilerini her daim geliştirebilirler.

4. Doğuştan gelen hiçbir özellikleriyle övünmezler. Bu dünyaya gelirken kendileri olmayı seçmemişlerdir.

4. Doğuştan gelen hiçbir özellikleriyle övünmezler. Bu dünyaya gelirken kendileri olmayı seçmemişlerdir.

Bunun gurur duyulacak bir şey olmadığını bilirler. Başkalarını da bu yüzden küçük görmezler.

5. Kimseyi küçük düşürmeye çalışıp kendi egolarını şişirmeye uğraşmazlar.

5. Kimseyi küçük düşürmeye çalışıp kendi egolarını şişirmeye uğraşmazlar.

Eleştiri yapıcı ise eleştiridir onlar için. Başkalarının yaptıklarını 'Ben bunu beğenmedim!' diyerek elinin tersiyle itenlerden değillerdir.

6. Yapaylıktan kaçınırlar. Rol yapma gereği duymadan başkasına benzeme gayreti gütmeden yaşarlar. Kendileri olurlar.

6. Yapaylıktan kaçınırlar. Rol yapma gereği duymadan başkasına benzeme gayreti gütmeden yaşarlar. Kendileri olurlar.

Sistemin ona dayattığı mükemmellik kalıbına girmek gibi bir kaygıları yoktur. Zihinsel olarak bunun üstesinden gelmeyi başarmışlardır.

7. Birileri tarafından övüldüklerinde kendilerini kaybedip galibiyet sarhoşu olmazlar. Onları ileriye taşıyacak hamleler yapmaya çalışırlar.

Eğer herkes tarafından övülüyorlarsa yanlış giden bir şeyler vardır.

8. Başkaları onun hatasını söylemeden o yanlışlarını düzeltmeye çalışır. Bir sonraki aşamaya geçerken hep kendilerine bir şeyler katarlar.

8. Başkaları onun hatasını söylemeden o yanlışlarını düzeltmeye çalışır. Bir sonraki aşamaya geçerken hep kendilerine bir şeyler katarlar.

Dışarıdan bir gözmüşçesine bakarlar kendilerine. Bu yüzden daha geniş perspektifte düşünür, kararlarını ona göre verirler.

9. Mantıklı düşünmeyi, doğruya ulaşmayı başkalarının aksine her zaman kişisel çıkarlarının üstünde tutarlar.

İnsanlar kişisel çıkarları için bu hayatta mücadele ederken onlar gerçekten doğru olduğu için mücadele ederler.

10. Yerinde saymanın gerilemekle eşdeğer olduğunu düşünürler.

10. Yerinde saymanın gerilemekle eşdeğer olduğunu düşünürler.

Gelişime odaklıdırlar. Durup beklemekten hoşlanmazlar. Bu durumda kendilerini mücadele etmemekle suçlarlar.

11. Ne iş yaparlarsa yapsınlar, amaçları bunu başkalarına kabul ettirmek değil, en iyi şekilde yapmaktır. Gösterişe değil içeriğe odaklanırlar.

11. Ne iş yaparlarsa yapsınlar, amaçları bunu başkalarına kabul ettirmek değil, en iyi şekilde yapmaktır. Gösterişe değil içeriğe odaklanırlar.

Yaptıkları işte ödül de alsalar, bunun iyi olduğunu düşünmedikten sonra mutlu olmazlar.

12. Kendi başarılarında bile toplumsal olaylara, önemli bir soruna dikkat çekerler.

12. Kendi başarılarında bile toplumsal olaylara, önemli bir soruna dikkat çekerler.

Bu başarıyı çok fazla konuşmazlar. Hazır fırsat varken insanları da önemli konular hakkında bilinçlendirmeye çalışırlar.

13. Biriyle tartışmaya girdiklerinde; o kişiyi mağlup etmek için değil, yeni bir şeyler öğrenebilmek için tartışırlar.

13. Biriyle tartışmaya girdiklerinde; o kişiyi mağlup etmek için değil, yeni bir şeyler öğrenebilmek için tartışırlar.

Her girdikleri tartışmada ne öğrenebilirim acaba diye çaba sarf ederler ve karşısındaki kişiyi can kulağı ile dinlerler. Ama olay eleştiriden çok suçlama boyutuna geldiğinde o insana tüm kapıları kapatırlar.

14. Tarih boyunca; söyledikleri bağnaz düşünceliler tarafından reddedilmiş ama zaman geçtikten sonra doğruluğu kabul edilmiştir.

Yeri geldiğinde kendilerini bile eleştiren ve doğruya ulaşmaya çalışan bu insanlar hep zamanın ilerisinde olmuştur ve dönemin erk sahipleri tarafından tehlikeli görülmüş, suçlanmışlardır.

15. "Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse, bilimi seçin." diyecek kadar öz eleştiri sahibidirler...

15. "Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse, bilimi seçin." diyecek kadar öz eleştiri sahibidirler...

Ama onlar diğer insanlar gibi kendilerini değil, bilimi ve gelişmeyi seçecek kadar zeki ve ileri görüşlüdürler. Bunu tarih her zaman kanıtlamıştır, kanıtlayacaktır...

Popular Articles

Latest Articles