Önce Ankara’nın Polatlı ilçesinde kaybolan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın cansız bedenine ulaşılması bundan bir gün sonra da Ağrı'da ailesiyle birlikte gittiği bayram ziyareti sırasında köyde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in cansız bedenine ulaşılması zaten, gündemden düşmeyen cinsel istismar konusunun daha yoğun bir biçimde konuşulmasına sebebiyet verdi.
Önce Eylül'den kara haber gelmişti.
7 gün boyunca havadan ve karadan sürdürülen çalışmaların ardından Eylül'ün cansız bedeni bulundu. Eylül'ün cansız bedeninin Yüzükbaşı Mahallesi yakınlarında bir elektrik direğinin dibinde gömülü olarak bulunduğu belirtildi.
Sonrasında ise Leyla'dan geldi bu kara haber.
Aradan geçen 18 günün ardından ekipler minik Leyla'nın cansız bedenini kaybolduğu köyden 3 km uzakta buldu...
Hayvan ve çocuklara yönelik saldırıların artması, toplum genelinde infiale neden oldu. Art arda yaşanan olaylardan sonra Türkiye'de gündem tekrardan ''kimyasal hadım'' ve ''idam'' oldu.
'Hükümet olarak bugüne kadar bu tür cinayetleri önleme konusunda ciddi tedbirler aldık' diyen Bozdağ, yeni dönemde cinsel kastrasyon yani kimyasal hadım uygulamasını devreye sokacalarını belirtti.
Bekir Bozdağ'dan sonra Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de çocuklara yönelik istismara ilişkin 'Kimyasal hadım konusu 2-3 gün içinde gündeme gelebilir' dedi.
Peki nedir bu kimyasal hadım?
Kimyasal hadım yönteminde çeşitli kimyasallar kullanılarak yapılan hadım etme işleminde mahkumlara belirli aralıklarla ilaç veriliyor. Kimyasal hadım yönteminde diğer hadım şekillerinde olduğu gibi penis ve testisler kesilmiyor. Haplar ve iğneler sayesinde cinsel saldırı suçunda bulunan suçlunun testosteron hormonu azaltılıyor ve cinsel isteği ortadan kaldırılıyor.
Kimyasal hadım konusunda çeşitli düşünceler ortaya atıldı. Doğruluğu, yanlışlığı tartışıldı.
Ayrıntılar için: Kaynak