İstanbul'da üzerinde DSP logolarının bulunduğu seçim aracında AKP Adayı Mesut Üner'e ait seçim broşürlerinin yüklendiği bir video sosyal medyada paylaşıldı. DSP İstanbul İl Başkanı Çiğdem Mercan, aracın kendilerine ait olmadığını belirterek 'Kimsenin kimseye iftira atmaya hakkı yok' dedi.
Bir Twitter kullanıcısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'nin Çatalca adayı Mesut Üner'e ait seçim broşürlerinin DSP logolu araca yüklendiğine dair video paylaştı.
Videoda bir forklift aracılığı ile bildiri yüklü bir palet DSP logosunun olduğu araca yükleniyor 🎥
DSP İstanbul İl Başkanı Çiğdem Mercan: 'İftira atıyorlar'
Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre, DSP İstanbul İl Başkanı Çiğdem Mercan ise seçim aracının kendilerine ait olmadığını, konuyla ilgili gerekli işlemlere başladıklarını duyurdu. Mercan, 'Böyle bir şey mümkün değil, iftira atıyorlar' ifadelerini kullandı.
"Böyle bir şey mümkün mü? Karalamak bu kadar kolay mı?"
Videoyu izlediklerini söyleyen Mercan, aracın plakasız olduğunu ve DSP logolarının bilerek araca giydirildiğini belirtti.
Mercan, şöyle devam etti:
'Bu tarz iftiralar ilk kez gördüğümüz bir şey değil. Bu aracın ne olduğu belli değil. Plakası yok. Bu araç CHP'nin aracı olsaydı bu sefer ‘CHP, AKP'yle iş birliği yapıyor' denilecekti. Böyle bir şey mümkün mü? Karalamak bu kadar kolay mı? Bu aracın üzerine bizim logomuzu koymuşlar. Şimdi bundan sonra da hakkımızda başka iddialarda bulunacaklar. ‘DSP seçimden çekiliyor' diyecekler. Böyle bir şey olamaz. Adaylarımızın hepsi seçime girecek. Hiçbir adayımız seçimden çekilmeyecek. Bizim adımıza söylenilen söylemleri şimdiden yalanlıyorum. Olmayan şeyleri ortaya koyarak iftira atanlar bir şekilde cezasını çekecekler. Kimsenin kimseye iftira atmaya hakkı yok. Bizim seçmen kitlemiz böyle şeylere itibar etmez. Güneşte balçıkla sıvanmaz.'
"Bir tane gazeteci bile bizi aramadı"
DSP aleyhinde çıkan haberlerin tek taraflı verildiğini ifade eden Mercan, 'Bunlar etik gazetecilik anlayışına uygun pozisyonlar değil' dedi ve ekledi: 'Bu haber birçok yerde yayımlandı. Ama bir tane gazeteci bile bizi aramadı. Gazetecilik etiği böyle bir şey değil. Bunu yapan insanları da etik gazetecilik yapmaya davet ediyorum. Bizi telefonla arayıp görüşlerimize yer verebilirler. '