E­r­k­e­k­l­e­r­i­n­ ­K­a­d­ı­n­l­a­r­ı­n­ ­H­o­ş­u­n­a­ ­G­i­t­t­i­ğ­i­n­i­ ­S­a­n­d­ı­ğ­ı­ ­a­m­a­ ­G­i­t­m­e­y­e­n­ ­1­4­ ­S­ü­r­p­r­i­z­

E­r­k­e­k­l­e­r­i­n­ ­K­a­d­ı­n­l­a­r­ı­n­ ­H­o­ş­u­n­a­ ­G­i­t­t­i­ğ­i­n­i­ ­S­a­n­d­ı­ğ­ı­ ­a­m­a­ ­G­i­t­m­e­y­e­n­ ­1­4­ ­S­ü­r­p­r­i­z­

14 Şubat yaklaşırken erkekler romantizmde zirveye çıkmanın hesaplarını yapıyor. Filmlerde, dizilerde izlediği en romantik anları kendi hayatına uygulamanın peşine düşüyor. İşte size dev hizmet, 14 Şubat öncesi size çok romantik gelen ama kadınların hoşlanmadığı 14 romantik sürpriz. Denemeden önce mutlaka bir göz gezdirin.

1. Uçan baloncunun tüm balonlarını satın almak

Romantik komedi filmlerinden bünyemize sirayet
etmiş bir romantik andır. Adamımız yolda gördüğü uçan balon satıcısının bütün
balonlarını satın alır ve pamuk şeker yiyen fingirdek kızımıza vererek aklını
alır, sonra gelsin hararetli dakikalar. Ama maalesef bu kadınların hoşuna giden
bir şey değil. Yolda elinde 50 adet uçan balonla dolaşmasının yarattığı
rahatsızlık hissi bir yana tanesi asgari 5 lira olan balonlara 200- 300 lira
vermek herhangi bir kadının kabul edebileceği bir şey değil. O paraya 3 gün
doyulur mesela.

2. Sokağına türlü şekillerde seni seviyorum yazmak

Benzin döküp yakarak, taşları yan yana dizerek,
koca caddeyi boyayarak sevgilinin ismini/seni seviyoruz yazısını sokağına yazma uygulaması bir sürü
kaynaktan bize romantik olarak empoze edilen bir başka uygulama. Gördüğümüz kadarıyla
bu durum kadınların aklını başından alıyor, peki gerçekte böyle mi? Değil. Mahalleli
ne der, kızın ailesi ne der kaygılarını geçtim mahallenin gençleri sizi yakalarsa
çok fena yapar, kızın adının çıkması ihtimalini de ciddi şekilde düşünmek
gerekiyor maalesef. Yani bu romantik uygulama da bize uygun değil. Telefon açıp
seni seviyorum falan deyin.

3. Girişten yatak odasına kadar yerlere gül yaprakları dökmek

İzlerken
içimizin gittiği, kadının eve ayak basmasıyla başlayan ve kadını yatak odasına,
sizin kollarınıza kadar getiren gül yaprağı uygulaması da uzaktan hoş gelen sürprizlerden.
Zira izlediğiniz o filmlerde, dizilerde o gül yapraklarını kimin, nasıl
temizlediği hiç gösterilmiyor. Her tarafa gül yaprağı saçan erkeğin, işi
bitince kıçını dönüp uyuyacağını, o yaprakları kendisinin temizleyeceğini
bilen kadınlarımız maalesef bu romantik harekete de çok sıcak bakmıyorlar.
Yaparsanız da “ben toplayacağım ortalığı” sözünü vermeyi unutmayın.

4. Penceresinin altında serenat yapmak

Sanırım
en sık kullanılan romantik davranışların başında geliyor, sevdiğinin camının
altına gidip, elde gitar romantik şarkılar söylemek. Ama filmlerde bu hareketin
genellikle müstakil evde oturan kızlara yapıldığını lütfen es geçmeyin. Elbette
ki bu hareket pek çok kızın hoşuna gidecektir ama esenlerde, bir apartmanın 5. Katında
ailesiyle yaşayan sevgilinize serenat yapmak için en az 1200 kere düşünmeniz
gerekli. Linç olmamaya dikkat!

5. Bomboş sahilde koşuşturmak

Erkekler uzaktan gördükleri, izledikleri romantik şeylerin
hepsinin kendilerine de yakışacağını düşünüyor. Yani sahilde birbirlerine su
sıçratan, paçalarını dize kadar kıvırıp çıplak ayaklar su içinde yürüyen Brad
Pitt-Angelina Jolie görüntüsünün kendilerine de yakışacağından zere şüpheleri
yok. Ama kadınlarımız daha gerçekçi olduğu için, oraya nasıl gidileceği, nasıl
geri dönüleceği, ıslanan elbiselerin nasıl kurutulacağı gibi romantik
uygulamanın gerçek hayatla kesişen noktalarını da düşünüyorlar. Her ne kadar
siz sahilde ıslanıp ıslanıp sonrasında kuma devrilerek öpüşmeyi çekici bulsanız
da bunun kadınlarda bir karşılığı yok.

6. Ona şiirler yazmak

Bunu erkeklerin aklına kim soktuysa umarım
cezasını bulmuştur. Posta gazetesinin şiir köşesine rahmet okutan satırları,
Yılmaz Erdoğan sesiyle okumaya çalışan bir erkek kadar iç parçalayan pek az
görüntü var. Lütfen yapmayın, bir kadına şiir yazılması çok güzel tabi, ama şiiri
Özdemir Asaf, Cemal Süreya, Ataol Behramoğlu, vb. yazıyorsa.

7. Çocuk parkında eğlenmek

Kendi çocukluklarına özlem midir, içlerindeki çocuğun
ölmediği göstermek istediklerinden midir bilinmez, erkekler kızların çocuk
parkında eğlenmeyi çok sevdiklerini düşünürler. Bu sebeple eline uçan balon ve
pamuk şeker tutuşturduğu kızı çocuk parkına sokup salıncakta salmayı, kaydıraktan
kaydırmayı görev bilir. Yapmayın bunu, 
uzaktan hoş görünse de kocaman kocaman insanların salıncaklarda
sallanması, kaydıraktan kayması hoş değil. Kaldı ki kızlar da sevmiyor.

8. Spor müsabakasında ilan-ı aşk yapmak

8. Spor müsabakasında ilan-ı aşk yapmak

15 bin
kişinin ortasında, 40x60 ölçülerindeki kartona “Zehra seni seviyorum” yazmanın
kızı etkileyeceğini düşünüyorsanız gerçekten zor durumdasınız demektir. Kaldı ki
biz sadece stadyumda kaldırılan pankartlardan birkaçını görüyoruz. Ya elinde
pankartla maça gidip ekrana yansımayanlar? Elinde “sevim beni affet seni çok
seviyom” yazılı kartonla gerisin geri dönenler? Nasıl izah edeceksin bunu Sevim’e
hiç düşündün mü? Yapmayın, Sevimlerin hoşuna gitmiyor.

9. Şampanya kadehinde/Pasta içinde yüzük

Evlenme teklif etmenin en romantik yolu olduğu
düşünülür şampanya kadehi veya pasta içinde gelen yüzük. Ama gerçekte öyle
değildir. Belki ileride anlatılacak hoş bir anıdır, ama kadın şampanya kadehi
içinde köpür köpür olan, pasta içinde çikolataya bulanmış yüzüğü gördükçe içi
acır, ne gerek vardı şimdi buna hissiyatına bürünür. Siz yine de önünde diz
çöküp yüzüğü direkt vermeyi tercih edin daha iyi sonuçlanacağından eminiz.

10. Akşam kalkan uçakta 2 kişilik yer

Adamın sevgilisinin kolundan tutup havaalanına
gittiği ve kalkan ilk uçakla Havai’ye gittiklerini çok görmüşüzdür. Ama siz siz
olun kadına bir hafta öncesinden haber vermeden böyle bir çılgınlığa
girişmeyin. Zira valizlerini hazırlamamış, planlamalarını yapmamış, eşine
dostuna haber vermemiş bir kadını pat diye alıp başka bir ülkeye götürmek çok
da akıllıca bir davranış değil. Filmlerde olayın Havai ayağını pek görmüyoruz,
giyecek hiçbir şeyim yok, ilaçlarımı almadım, hasta oluyorum, vb. şekilde
sızlanan kadın ile Havai’nin tadı ne kadar çıkar siz hesaplayın.

11. Onu dürümü çok iyi diye minibüsten bozma yol kenarı dürümcüsüne götürmek

Holding sahibi bile olsa kızı akşam yemeği için Merter’deki
yol kenarında minibüsünde dürüm satan Haydar Usta’ya götüren ve “buranın
dürümünü hiçbir yerde bulamazsın” diyen erkek çekiciliği diye bir şey var kabul
ama onlar yılda bir yapıyor bunu. Sen tutup da romantik oluyor diye kızı sabah
akşam yol kenarı dürümcülerine, eminönü’ndeki balıkçılara götürürsen olay
romantizmden çıkar. Her şeyin kararını bilmek gerek, bir kere olur iki kere
olur ama Haydar Usta da bir yere kadar. Yarım kıçlık, daracık tabure üzerinde
soğanlı dürüm yemek ne kadar romantik olur kendinize bir sorun.

12. Issızda iki kişilik piknik

Bisikletlerine atlayan İtalyan çiftimizin
ıssızda yaptığı piknik ve ardından gelişen olayların hepinizin iştahını
kabarttığını biliyoruz, ancak bu romantik dakikalar da Türkiye için pek uygun
değil. Gözlerden uzak olduğunuzu düşünseniz de illaki sizi gören birileri
vardır ve siz onları görmezsiniz. Türkiye’nin ıssızları bir çiftin piknik
yapmasına elverişli ıssızlar değildir. Siz yine de piknik için kalabalık
mekanları tercih edin başınız ağrımasın.

13. Yağmur altında ıslanmak

Yağan yağmur altında dans etmek, ardından ıslak ıslak öpüşmek
ne kadar romantik değil mi? Değil. Davulun sesi uzaktan hoş gelir, sonrasında 1
hafta yatak döşek yatmayı göze almışsanız lafımız yok deneyin yine de ama
romantik olmak adına zatürre olmanın da gereği yok bizce.

14. Buzdolabı önünde erotik bir şeyler yemek

9 buçuk hafta filminin romantizm literatürümüze kazandırdığı
nadide eylemlerden biridir buzdolabının önüne çöküp çilek, çikolata, pasta,
kuşkonmaz yemek. Ama taşın üstüne oturup dolapta ne varsa yemek kadını Kim
Bassinger gibi çekici yapmayacağı gibi sizi de asla bir Micky Rourke
yapmayacaktır. Ardından yaşayacağınız eşsiz bağırsak bozukluğu deneyiminden
bahsetmiyoruz bile. Bırakın bunu da bilenler yapsın, siz yine de yiyecek
içeceği alıp sıcak bir yer, minderin üstüne geçin.

Popular Articles

Latest Articles