A­ğ­l­a­y­ı­n­c­a­ ­y­a­ş­a­d­ı­ğ­ı­ ­a­n­l­a­ş­ı­l­m­ı­ş­t­ı­,­ ­b­e­b­e­ğ­i­n­ ­a­i­l­e­s­i­ ­u­m­u­t­l­a­ ­b­e­k­l­i­y­o­r­

A­ğ­l­a­y­ı­n­c­a­ ­y­a­ş­a­d­ı­ğ­ı­ ­a­n­l­a­ş­ı­l­m­ı­ş­t­ı­,­ ­b­e­b­e­ğ­i­n­ ­a­i­l­e­s­i­ ­u­m­u­t­l­a­ ­b­e­k­l­i­y­o­r­

Adana'da, Seyhan Devlet Hastanesi Marsa Kadın Hastalıkları ve Doğum Ek Hizmet Binasında bir bebek ölü olarak dünyaya gelmişti.

Baba Hasan Sert, bebeğini defnetmek için gittiği Yüreğir ilçe merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Herekli Mahalle Mezarlığı'na yaklaştığı sırada ağlama sesiyle evladının yaşadığını fark etmişti.

Durumunun kritik olduğu belirtilen bebek, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşam savaşı veriyor. Sert ailesi ise doktorlardan gelecek güzel haberi bekliyor.

Anne bebeğinin yüzünü ilk kez gördü

Anne Melek Sert ve baba Hasan Sert, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşam savaşı veren bebeklerini ziyaret etti, doktorlardan sağlık durumuyla ilgili bilgi aldı.

Ziyaretin ardından anne Sert, bebeğinin yüzünü ilk kez görme şansı bulduğunu aktararak, şunları söyledi:

"Elleri kıpır kıpır maşallah, elleri ayakları oynuyor. Kalbi atıyor. Onu gördüm en azından içim rahatladı. Çok şükür iyi olduğunu gördüm ama doktor, 'durumu kritik' dedi. Umudumuz Allah, başka bir beklentimiz yok. Allahtan ümit kesilmez. Doktor durumunun kritik olduğunu, tansiyonunun düştüğünü söyledi. Başka bir şey söylemedi. Durumu hakkında fazla bilgi de vermedi, bekliyoruz. Allah'tan ümit kesilmez, dua ediyoruz. Bebeğin yüzünü hiç görmemiştim. En son doğum esnasında belini ve kafasının arkasını gördüm. Şimdi ilk defa yüzünü gördüm. Çok mutluyum, elleri ayakları kıpır kıpır oynuyordu. Çok mutluyum, çocuğumu canlı gördüm. Allah'tan başka ne isterim, inşallah iyileşir, sağlığına kavuşur."

Adana'da öldü sanılan bebek defin öncesi ağladı
Adana'da öldü sanılan bebek defin öncesi ağladı

Duyduğu ağlama sesine önce inanamadığını belirten Sert ise bir yandan sevindiğini diğer taraftan da çocuğunu kendi eliyle kefenin içerisinden çıkardığı o onları anlatmanın imkansız olduğunu söyledi.

"112'yi nasıl aradığımı şu an dinlemek isterim, hatırlamıyorum"

Bebeği hastaneden kefenin ve poşetin yanı sıra bir de cenaze torbasının içerisinde teslim aldığını anlatan Hasan Sert, şöyle devam etti:

"Köye geldim. Cenazeyi define götürürken, çocuğun ağlama sesiyle açtım torbayı, ne elim ayağım tuttu, ne başka bir şey. İlk önce inanmadım, ondan sonra aynı sesi çıkarttı, besmele çektim ve açtım. Açarken de üçüncü sesi de getirdi çocuk. Fermuarı, kefeni, poşeti açtım. Poşeti açtım ama kıyamadım elim girip de çocuğa bir şey olur mu diye. Kıyıp da çıkaramadım poşetin içinden. Kucağıma koydum 112'yi aradım, durumu anlattım. Yolumu tarif ettim. Ceketimi çıkardım ona sardım, ilk gördüğüm anda kaloriferi sonuna kadar açtım, çocuk üşümüştür, muhakkak üşümüştür dedim. 112'yi beklemeye başladım. O an 112'yi nasıl aradığımı şu an dinlemek isterim, hatırlamıyorum."

"İhmal varsa benim canımın yandığı kadar onlarınki de yansın"

Bebeğinin yaşadığını anladığı anda arabada koltukta sürekli onunla konuştuğunu aktaran Sert, gözyaşları içerisinde şunları söyledi:

"Yemin ettim ya ah kalmayacak. Allah ya bir şekilde sesini duyurdu bana ama yemin ettim ahı kalmayacak o çocuğun. Cumhurbaşkanımızdan da bu konuda yardım istiyorum. O çocuğun ahı kalmasın. Ya o poşetin içerisinde çocuğun çektiğini ya benim çektiğimi... İnşallah bir ihmal yoktur ve onların da canı yanmasın ama ihmal varsa benim canımın yandığı kadar onlarınki de yansın."

Sert, evde eşinin, kendisinin ve diğer iki çocuğunun durumunun kötü olduğunu ve psikolojilerinin bozulduğunu belirtti.

"Ben canlı canlı çocuğumu kendi elimle gömecektim"

Bekleyişlerinin sürdüğünü ve öldü denilen bebeklerinin hastanede tedavisinin sürdüğünü dile getiren Sert, "Tıbben yaşamaz denildi yaşayacak, Allah verdi çünkü. O poşetin içerisinde normal bir çocuk bile yaşayamazdı, yaşadı ya. 'Ben savaşıyorum' diyor ya. Ne sevinebiliyoruz çocuğum yaşadı diye, canlı canlı gömecektik bir de onu düşünüyorum. Ben canlı canlı çocuğumu kendi elimle gömecektim" dedi.

Sert, çocuğunun hastanede kendilerinin de dışarıda bir savaş verdiğini ve bu nedenle adını da "Savaş" koyacaklarını söyledi.

Babaanne Rima Sert, öldü denilen ve mezarını hazırladıkları torununun 4 günden bu yana yaşadığını, şaşkınlık içerisinde olduklarını kaydetti.

Popular Articles

Latest Articles