N­o­b­e­l­ ­E­d­e­b­i­y­a­t­ ­Ö­d­ü­l­ü­­n­ü­ ­K­a­z­a­n­a­n­ ­K­a­z­u­o­ ­I­s­h­i­g­u­r­o­­d­a­n­ ­E­n­ ­D­e­r­i­n­l­e­r­e­ ­T­e­m­a­s­ ­E­d­e­n­ ­1­2­ ­A­l­ı­n­t­ı­

N­o­b­e­l­ ­E­d­e­b­i­y­a­t­ ­Ö­d­ü­l­ü­­n­ü­ ­K­a­z­a­n­a­n­ ­K­a­z­u­o­ ­I­s­h­i­g­u­r­o­­d­a­n­ ­E­n­ ­D­e­r­i­n­l­e­r­e­ ­T­e­m­a­s­ ­E­d­e­n­ ­1­2­ ­A­l­ı­n­t­ı­

Edebiyatta İsveç akademisinin bu yılki tercihi, Japon asıllı İngiliz yazar Kazuo İşiguro'dan yana oldu. Eserleri dilimize de kazandırılan yazarın romanları bugüne dek pek çok farklı dile çevrilmişti.

İşiguro 1954 yılında Japonya'da doğdu. Fakat erken yaşta İngiltere'ye göç etti ve eserlerini İngilizce kaleme alıyor.

İşiguro 1954 yılında Japonya'da doğdu. Fakat erken yaşta İngiltere'ye göç etti ve eserlerini İngilizce kaleme alıyor.

"Bu saçmalık derecesinde saygın bir onur."

"Bu saçmalık derecesinde saygın bir onur."

Yazarın ödülü kazanmasına verdiği ilk tepki bu şekilde olmuş.

Onu özellikle Never Let Me Go (Beni Asla Bırakma) ile romanıyla tanımıştık. Bu roman aynı adla 2010 yılında sinemaya da uyarlandı.

Onu özellikle Never Let Me Go (Beni Asla Bırakma) ile romanıyla tanımıştık. Bu roman aynı adla 2010 yılında sinemaya da uyarlandı.

Sözü yazara bırakalım...

1.

1.

“Sahip olabileceğim başka bir hayat vardı, ama bu hayata sahip oldum.”

2.

2.

“Geçen gün hatıraların, hatta en değerli hatıraların bile ne kadar çabuk yok olduğundan konuşuyorduk. Ama ben ona katılmıyorum. En değerli hatıralarımın yok olduğunu düşünemiyorum bile.”

3.

3.

“Sonra: “Bir yerlerde bir ırmak olduğunu düşünüp duruyorum,” dedi. “Suları coşkun bir ırmak. Suyun içinde iki kişi var ve birbirlerine tutunmaya çalışıyorlar, bütün güçleriyle uğraşıyorlar, ama sonunda dayanamıyorlar. Akıntı çok kuvvetli. Birbirlerini bırakmak, ayrı yerlere sürüklenmek zorundalar. Sanırım bizim durumumuz da bu. Çok yazık, Kath, çünkü birbirimizi bütün hayatımız boyunca sevdik. Ama sonuçta, sonsuza kadar birlikte olamayız.”

4.

4.

“Bazen kendi kendime vakit geçirmeye o kadar dalıyorum ki, tesadüfen tanıdık birine rastlarsam küçük bir şok yaşıyorum ve uyum sağlamam biraz vakit alıyor.”

5.

5.

“Sanat çalışmalarınızı aldık, çünkü bunların ruhlarınızı gösterdiğine inanıyorduk. Ya da daha ince bir ifadeyle söyleyeyim; sizin ruhlarınız olduğunu kanıtlamak için yaptık bunu.”

6.

6.

“Bir yazar olarak, insanların gerçekten yaşadıkları yerine onları anlatışlarıyla ilgilenirim.”

7.

7.

“O zamana dek iç içe geçmiş olan hayatlarımızın böyle bir olay yüzünden çözülüp kopacağı hiç aklıma gelmemişti.”

8.

8.

“Bu dünyada bazen işlerin böyle yürüdüğünü kabul etmelisiniz. İnsanlar bazen bir şekilde düşünür, hissederler, sonra başka bir şekilde. Siz de bu sürecin belli bir noktasında büyüdünüz tesadüfen.”

9.

9.

“Tıpkı satrançta olduğu gibi: Bir hareket yaparsınız ve elinizi çeker çekmez yaptığınız hatayı görürsünüz, paniklersiniz ama felaketin boyutlarını henüz bilmiyorsunuzdur.”

10.

10.

“Emin olduğunuzu mu söylüyorsunuz? Âşık olduğunuza emin misiniz? Bunu nasıl bilebilirsiniz? Sizce aşk o kadar basit bir şey mi?”

11.

11.

“Doğrusu, neden itiraf etmeyeyim ki? Tam olarak şu an, canımın acıdığını.”

12.

12.

“Çöpleri, dallara takılmış sallanan naylon parçalarını, tel örgüye takılmış tuhaf şeylerin oluşturduğu hattı düşünüyordum ve gözlerimi kısıp çocukluğumdan bu yana kaybettiğim her şeyin buraya sürüklendiğini hayal ettim, şimdi burada, hepsinin önünde duruyordum ve yeterince beklersem, tarlaların ötesinde, ufuk hattında ufacık bir figür belirecekti, ben onun Tommy olduğunu görene kadar yavaş yavaş büyüyecek ve bana el sallayacak, belki seslenecekti.”

Popular Articles

Latest Articles