İsrail'in Hadassah Üniversitesi Tıp Merkezi'ndeki uzmanların geliştirdiği yeni tedavi yöntemiyle kan kanserinin üstesinden yüzde 90 oranında gelinebilecek. Bu mucizevi tedavinin yakında dünyanın diğer bölgelerinde de mevcut olacağından bahseden araştırmacıların sunduğu yöntemin detayları içeriğimizde...👇
Kan kanseri ya da diğer adıyla lösemi, kemik iliğinde bulunan kök hücrelerin çeşitli sebeplerle gelişiminin duraklaması ve kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla meydana gelmekte.
4 farklı türe sahip olan lösemi, tedavi edilmediğinde ciddi problemlere yol açabilmekte.
İsrail'in Hadassah Üniversitesi Tıp Merkezi, genetik mühendisliği teknolojisi kullanarak kan kanserini tedavi etmenin başarılı bir yolunu geliştirdi.
Yakın zamanda multipl miyelom kanserine sahip olan hastalarının tedavisinde ise %90 oranda başarılı olduklarını açıkladılar. Multipl miyelomun tedavi edilemez bir kanser olarak kabul edildiği göz önünde bulundurulduğunda, bu inanılmaz bir başarıdır.
Deneysel tedavi, son birkaç yılda Kudüs hastanesinin kemik iliği nakli ve immünoterapi bölümünde geliştirildi.
Bu terapi türünde hastanın bağışıklık sisteminin gücünden yararlanılır. Kanser hücreleri hedeflenerek onları yok etmek için kullanılır.
Hastaneye göre, tedavi gören 74 hastanın yüzde 90'ının kanser belirtliler ve bulguları azaldı.
Bu durum, kan kanserinden muzdarip olan kişiler için inanılmaz bir haber olmasıyla birlikte onlara olumlu bir sonuç için umut ışığı da vermekte.
Üniversitenin bölüm başkanı Profesör Polina Stepensky, şu anda dünyanın dört bir yanından bu deneysel tedaviyi arayan 200'den fazla hastanın bekleme listesinde olduklarını söylüyor.
Tedavinin karmaşıklığı nedeniyle ise haftada yalnızca bir hastanın tedaviye erişimine izin verilmekte.
Bahsi geçen tedavi yöntemi, CAR-T, onlarca yıldır var olmasına rağmen şimdiye kadar hep maliyetli görüldüğü için tercih edilememekteydi.
Hadassah'taki kapsamlı araştırmalar sayesinde tedavinin maliyetinde önemli ölçüde bir düşüş gerçekleşti ve bu da tedaviyi daha erişilebilir hale getirdi.
Araştırmacılar, tedavinin yakında dünyanın diğer bölgelerinde de mevcut olacağından umutlular.
