Maalesef ki olaysız tek bir günümüz yok. Orman yangınları, sel felaketi, çocuk istismarı, işsizlik... derken bitmek bilmeyen bir listeyle karşılaşıyoruz ancak unutmayalım ki bu içerikte sayacağımız tüm bu felaketleri bizler yalnızca birkaç ayın içerisinde yaşadık. Yüreğiniz kaldıracaksa buyrun içeriğe...
Bildiğiniz üzere ülkece çok zorlu bir dönemden geçiyoruz. Günlerdir kontrol altına bir türlü alınamayan orman yangınları ciğerimizi yakıyor.
Ancak hepimizin aklındaki soru aslında çok net. ‘Biz neden bunları yaşıyoruz?’, ‘Bu yangınlara neden müdahale edilemiyor?’ ya da ‘Türkiye halkı olarak bize reva görülen bu mu?’…
Tüm bu sorular bir kenarda dursun eğer yüreğiniz yetecekse aslında aylardır neler yaşadığımıza bir bir bakıp tekrar hatırlayalım…
1. Alev alev yanıyoruz! Manavgat’ta başlayan yangınlar ülkemizin dört bir yanını sardı biliyorsunuz ki. Yüzlerce vatandaş kendi çabalarıyla yangını söndürmeye çalışıyor ve yardım bekliyor…
👇
2. Henüz geçtiğimiz ay Rize’de yaşanan sel felaketini hatırlamayan yoktur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yalnızca Marmaris’teki ‘çay ikramıyla’ değil aynı zamanda Rize’deki ‘çay ikramıyla’da gündeme oturmuştu.
👇
3. Karadeniz’deki sel ve Ege ile Akdeniz’deki yangınlardan, doğuya geçelim. Ülkemize gelmesi beklenen Afgan mülteci-sığınmacılar aslında hepimizin gündeminde.
👇
4. Tabii bunun en büyük nedenlerinden biri de zaten halihazırda Suriyeli mülteci-sığınmacılarla yaşanan birtakım olaylar diyebiliriz.
👇
5. Tüm bunlar yaşanırken elbette ki Koronavirüs salgınını da unutmamak lazım. Aşı olmamakta ısrarcı olan milyonlarca vatandaşımız var. Bu da vaka sayılarının artmasına, halihazırda var olan ekonomik sıkıntıların çoğalmasına ve aslında insanımızın ölmesine neden oluyor!
👇
6. Aylardır işsiz kalan esnafımız,
7. Çareyi artık kendi canına kıymakta bulan müzisyenler,
👇
8. Aylardır atanmayı bekleyen öğretmen adayları,
9. Emekleri hiç olanlar,
👇
10. Binlerce insanın girdiği sınav sorularının çalınması iddiası,
👇
11. Ekonomiyi cebimizdeki telefonla ölçümlemeyi kendine misyon edinmiş ‘çıkar telefonunu’ dayıları,
12. Devletimizin bir türlü destek vermediği SMA hastası çocuklar,
👇
13. Kanser tedavisi için biriktirdiği paranın yangında eviyle birlikte kül olmasına şahit olduğumuz Cemile teyzemiz,
14. Bitmek tükenmek bilmeyen kadın cinayetleri, İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede feshedilmesi ve her geçen gün artan bu politik nefret,
👇
15. Denizlerimizin müsilaja ve deniz salyasına boğulması,
👇
16. Şiddet ve taciz mağduru yüzlerce koruyamadığımız çocuk,
👇
17. Hayvanların can olarak sayılmaması ve çıkartılmamakta ısrar edilen ‘etkili’ bir hayvan yasası,
18. Genç neslimizin ruhuna işlemiş olan umutsuzluk ve tükenmişlik,
19. Gün geçtikçe ’normalleşen’ şehit haberleri, ve daha nicesi…
Eee şimdi siz söyleyin, gerçekten reva mı bize bunlar?
