Norveçli ressam Edvard Munch'un en ünlü tablosu Çığlık, günümüzde dahi popülerliğini sürdürmeye devam ediyor. Peki, bu ikonik tablo nasıl meydana geldi hiç merak ettiniz mi?
Norveçli sanatçı Edvard Munch'un en tanınmış tablosu olan 1893 tarihli Çığlık, zamanla modern bir kaygı amblemi haline geldi.
Ancak Munch bu çarpıcı figürü çizerken gerçekten ne düşünüyordu?
Munch'ın günlüğüne bakıldığında Çığlık tablosu hakkında pek çok ipuçları var.
Günlüğüne gün batımını izlemek için bir fiyort üzerindeki köprüde gezindiğini yazan Munch, gökyüzünün kana döndüğünü, fiyortun karardığını ve doğanın çığlık attığını hayal ederek günlüğüne yazdı.
Orijinal adı 'Doğanın Çığlığı' olan eser, daha sonra Çığlık olarak değişti.
Munch'ın tablosunun hikayesi günlüğünden yola çıkılarak bu şekilde meydana gelse de sanat eleştirmenleri konuya çok daha farklı yaklaşıyor.
Eleştirmenler Çığlık'ın intihara meyilli bir sanatçının yardım çığlığı olabileceğine inanıyorlar.
Çığlık'ta görülen köprünün, Munch'un kız kardeşinin şizofreniye düştükten sonra yaşadığı akıl hastanesinin yakınında bulunan popüler bir intihar köprüsü olduğuna ve Munch'un kendisinin de depresyondan muzdarip olduğuna ve akıl hastalığının aynı şekilde hayatını mahvedeceği korkusuna dikkat çekiliyor.
Bu ihtimallerin yanı sıra Munch'un bir mumyadan esinlendiği de düşünülenler arasında!
Peru'nun Utcubamba Nehri yakınında keşfedilen ve popüler bir cazibe haline gelen çığlık atarak ölmüş gibi görünen bir Chachapoyas savaşçısının mumyasından etkilendiği düşünülse de Munch'ın tablonun yapılış tarihine kadar Floransa'yı ziyaret etmediği ortaya çıktı.
Yine de sanatçının Chachapoyas savaşçısını Paris'te sergilendiği esnada gördüğü söylenenler arasında.
Çığlık tablosu boyanmasından bir asır sonra bile popüler.
Munch'ın günlüğü ya da sanat eleştirmenlerinin düşünceleri bu şekilde olsa da tablonun yapılış hikayesinin ne olduğu hala net değil.