Yaşarken, kontrolümüz dışında olan birçok şeyle karşı karşıya kalırız. Ama aynı şekilde kontrol edebileceğimiz birçok şeyde bulunur. Kendimizin koruyucuları biziz ve en önemli görevlerimizden biri hayatımızda kendimiz için sınırlar koymaktır. Sınırlar olmadan, sahip olmaya çalıştığımız yaşamdan yararlanır, tükenir ve tamamen uyumsuz oluruz. Ve çoğu durumda, kötü davranışlara veya durumlara tahammül ettiğimiz sürece, bunlar hayatımızda kötü olaylar olarak kalır. İşte hiç kimsenin tahammül etmemesi gereken 11 şey.
1. Saygısızlık.
Saygısız insanlarla illaki karşılaşacağız. Ve birisinin ilk etapta saygısız olmasını engelleyemesek de, davranışlarına tahammül etmek zorunda değiliz. Birisi bize saygısızlık yaptığında kendimiz için ayağa kalkma ve sınırları belirleme hakkımız vardır.
2. Sevmediğiniz işi yapmak.
Ne yazık ki iş hayatımızda çok fazla zaman harcarız. Ancak, çalışmak zorunda olmamız, mutsuz olduğumuz bir yerde çalışmamız gerektiği anlamına gelmez. Bu dünyada birçok iş var ve modern zamanlarda giderek artan sayıda çevrimiçi iş olanakları gittikçe artıyor. İş yerinde sıkılmış veya durgun hissediyorsanız, biraz araştırma yapın ve diğer seçeneklere bakın.
3. Sağlıksız bir yaşam tarzı yaşamak.
Hayatta birçok seçeneğimiz ve hayatımızı iyileştirmek ya da raydan çıkarmak için uygulayabileceğimiz alışkanlıklarımız vardır. Evet, herkesin kötü alışkanlıkları vardır veya zaman zaman sağlıksız bir davranışı olur. Ancak, bu alışkanlıklar kontrolden çıkıp hayatımızı ele geçirdiğinde ve bizi mutsuz ettiğinde, hasar kontrolü yapmak zorunda olan biziz.
4. Suistimal.
Her türlü istismara asla müsamaha göstermeyin. Fiziksel, duygusal veya psikolojik olsun, kimsenin sizi kötüye kullanmasına izin vermeyin, zihninize, bedeninize veya ruhunuza zarar verdirtmeyin. Ve eğer birisi yaparsa, bunun farkına varmak sınırları belirlemenin ve bağları koparmanın ilk adımıdır.
5. İhanet ve sadakatsizlik.
Sadakatsizlik belki de bir insanın katlanabileceği en büyük ihanetlerden biridir. Eşiniz size ihanet ederse, nasıl ilerlemek istediğinizi ve onlara bir şans daha vermek isteyip istemediğinizi düşünmeniz gerekir. Eğer güveninize ihanet ederlerse ve etmeye devam ederlerse, kesinlikle buna tahammül etmemelisiniz.
6. Acımasız insanlar.
Şahsen, etrafta olduğum birinin başka bir kişiye veya çocuğa ya da bir hayvana ya da genel olarak acımasız olduğunu fark edersem, hemen etraflarında dolaşmayı bırakırım. Zalim insanlarla uğraşmayı ya da etrafımda tutmayı reddediyorum. Ve bunu yapmak en iyisidir, çünkü doğası gereği zalim insanlar büyük olasılıkla değişmeyecektir.
7. Olumsuzluk.
Kendimizi kuşattığımız şey, dönüştüğümüz şeydir. Bundan dolayı olumsuzluğa tahammülüm yok. Şikayet etmekten ya da şikayetçilerin yanında olmaktan hoşlanmıyorum ve bana kötü bir hava veren herhangi bir durumda olmak istemiyorum.
8. Dürüstlüğümüzün dışında yaşamak.
Hiç utanç verici veya iğrenç hissettiğiniz bir etkinliğe katıldınız mı veya bir durumun parçası oldunuz mu? Örneğin, değerlerinizin sorgulandığı bir durumdaysanız, suç işleyen birinin yanında olmak gibi, büyük olasılıkla yanlış hissedersiniz. Hissettiğimiz o his, içgüdülerin bize durmamızı söylemesidir. Bu duyguyu dinlemekten asla çekinmeyin.
9. Değişmekten korkmak.
Değişim korktuğumuz şey olmamalı, bunun yerine çabaladığımız şey olmalı. Çoğu durumda, değişimden korktuğumuzda, kendimizi yeni ve daha iyi fırsatlardan engellemiş oluruz. Ne yazık ki, değişmediğimizde, asla iyi olamayız.
10. Kendini kötü düşünmeye itme.
Olumsuzluğu düşünmek, huzurunuzun ve akıl sağlığınızın yıkıcısıdır. Sizi asla motive etmeyecek ya da daha iyi hale getirmeyecek. Zihninizin bu yönde ilerlediğini fark ederseniz ve “Ben değersizim” veya “Şişmanım” veya “Aptalım' gibi düşünceler düşünmeye başlarsanız, hemen durun! Bunun yerine, “Aklıma koyduğum her şeyi yapma gücüm var” gibi şeyler söyleyin ya da başardığınız şeyleri düşünmeye başlayın.
11. Köstek olan arkadaşlar.
Sizi desteklemeyen, sizi inançlarınızdan, değerlerinizden ve ilgi alanlarınızdan uzaklaştırmaya çalışan insanların yanındaysanız, o insanlardan uzak durun. Sadece sizi alıkoyacaklardır.