![Anadolu Kadınının Çektiği Eziyetleri Kadın Dediğin Diyerek Romantize Eden Kullanıcı Sinirlerimizi Zıplattı](https://kilalu.blog/news/2024-07-30-01:58/Anadolu Kadınının Çektiği Eziyetleri "Kadın Dediğin" Diyerek Romantize Eden Kullanıcı Sinirlerimizi Zıplattı.jpg)
Bugüne kadar 'kadın dediğin' sözleriyle başlayan klişelerden etimizle kemiğimizle nefret ettik. Çekmediği eziyet kalmayan Anadolu kadınlarını bu klişe lafla övmeye çalışan, aslında iyi bir şey yaptığını sanarak kadınların acısını romantize eden kullanıcı ise sinirlerimizi hoplattı.
Kadınlarımızdan tokat gibi cevaplar ise gecikmedi.
Cefakar kadınlar, kadınlarımız...Sizi övebilecek, yaptıklarınızı takdir edebilecek kelimelerimiz maalesef yok.
Biz her ne kadar Anadolu kadınlarının çektikleri cefayı anlatabilecek kelime bulamasak da bazı kullanıcılar kadınlarımızın yaşadıklarını kolaylıkla romantize edebiliyor. 'Kadın dediğin' diye başlayan süslü cümlelerinde birkaç anne, yürek, hastalık, yavru, bağışlamak gibi kelimeler ekleyiveriyorlar.
"Ezandan önce uyanırdı annem. Kadın dediğin ezandan önce uyanmalıydı."
Son olarak bir Twitter kullanıcının yaptığı paylaşım sinirlerimizi hoplattı. Annenin ezandan önce kalkmadığı takdirde adamın rızkının kesileceğini söyleyen bu paylaşım, kadınların ne kadar cefakar olduklarını bir kez daha gözler önüne serdi.
'Annem her şeye yetişirdi. Çünkü anne demek yetişmek demekti' ifadelerinin kullanıldığı bu paylaşımda 'ağrıyan yerini susturur, acıyan göğsüne bastırırdı' cümlesi ise hepimizi derinden etkiledi.
"Yorgunluk gözlerinden damlardı. Çünkü anne demek yorulmak demekti."
Aslında annelerin gönül dargınlığı bir yana fiziki rahatsızlıklarının bile görülmediğini belirten bu paylaşım ne yazık ki kölelik ve anneliği birbirine karıştırdığının farkında bile değil.