S­e­s­i­l­ ­A­k­t­ü­r­k­ ­Y­a­z­i­o­:­ ­A­s­l­ı­n­d­a­ ­H­e­r­ ­H­i­k­a­y­e­ ­B­i­r­ ­A­ş­k­ ­H­i­k­a­y­e­s­i­ ­/­ ­A­i­d­a­ ­M­ü­z­i­k­a­l­i­

S­e­s­i­l­ ­A­k­t­ü­r­k­ ­Y­a­z­i­o­:­ ­A­s­l­ı­n­d­a­ ­H­e­r­ ­H­i­k­a­y­e­ ­B­i­r­ ­A­ş­k­ ­H­i­k­a­y­e­s­i­ ­/­ ­A­i­d­a­ ­M­ü­z­i­k­a­l­i­

Aida Müzikali'ne daha önce denk gelmiş miydiniz?

Ana Roller

Ana Roller

AIDA:  Amonasro’nun kızı ve Nubiya Prensesi. Nubiyalı köleler haricinde prenses olduğunu bilen yok. Nubiyalılar ile birlikte köle olarak alınır ancak Radames’in aşkını kazanır.

RADAMES: Mısır ordusunun başındaki isim, Zoser’in oğlu, Amneris’in nişanlısı. Aida’ya olan aşkı sebebi ile tahttan vazgeçer.

AMNERIS: Mısır prensesi, firavunun kızı ve Radames’in nişanlısı. Aida, şık giyimi ile bilinen Amneris’in yanına hizmetçi olarak verilir.

ZOSER: Radames’in babası ve Mısır’in şef bakanı. Oğlunun tahta çıkması için firavunu zehirlemek de dâhil her şeyi yapabilecek kadar hırslı biridir.

MEREB: Radames’in hizmetçisi, Mısırlılar tarafından çocuk yaşta esir alınmıştır. Aida’nın Nubiya prensesi olduğunu anlayan ilk kişidir. Diğer esirlere onun kimliğini açıklayarak onun kurtarıcı olabileceğini ima eder.

NEHEBKA: Nubiyalılar adına Aida’yla konuşan köle.

FİRAVUN: Amneris’in babası ve Mısır kralı.

AMONASRO: Aida’nın babası ve Nubiya kralı, Aida ve Radames âşık olduktan sonra Mısırlılar tarafından esir alınır ve Aida’ya Mısırlılarla kurduğu tüm bağları koparmasını emreder.

I. Perde

I. Perde

İÇ MEKÂN: Müze, kalabalık

TARİH: Günümüz

Bir müzenin Antik Mısır eserlerine ayrılmış bölümünde alışılmışın dışında bir olay yaşandı, bir kadın ve bir erkek, eserlerin arasında gezinirken göz göze geldi.

Bu öyle sıradan bir bakış değildi tarif edilemeyen his vardı, tüm zamanları içine alan, çok derin ve enfes bir his. Müzede bulunan kadın firavun Amneris’in heykeli bu bakıştan hayat buldu ve onları Antik Mısır’a ışınladı ('Every Story Is a Love Story').

Savaş zamanıydı. Mısır ordusunun başındaki Radames esir ve ganimetlerle ebedi düşman Nubiya’ya yaptığı bir seferden dönmekteydi ('Fortune Favors the Brave').

Aniden oluşan hareketlenmeler ve çığlıklar Radamesin dikkatini çekti. Bir kadın kendisini azat etmesi karşılığında askeri duelloya davet ediyordu. Rademes bu cesur kadınla, Aida’ yla, gözgöze geldiği an da âşık oldu.

Ona yaklaşmanın yollarını aramaya başladı ve ondan sırtını yıkamasını istedi. Ama Aida bahşedilen bu “onura” karşı çıktı ve “İstediğin her şeyi alabilirsin ama bir Nubiyalının ruhunu asla alamazsın” dedi ('The Past Is Another Land').

Bu sefer Radames onun gözüne girmek için başka yollar aramaya başlamıştı ve Aida’nın arkadaşlarını her an ölümle burun buruna geldikleri bakır madeninden kurtararak onları sarayda çalıştırılması için görevlendi. Aida’yı ise nişanlısı Prenses Amneris’in yanında hizmetçilik görevine verdi.

Tüm bunlar olurken firavunun hastalığı gün be gün ilerliyordu.

Tüm bunlar olurken firavunun hastalığı gün be gün ilerliyordu.

Bu yüzden ülkede siyasi bakımdan durum karışıktı, tahtının birçok hevesli adayı ve her adayın iyi bir planı vardı. Oyun kuruculardan biri de Radames’in babası şef bakan Zoser idi. Bir gün oğlunun yanına gelip firavunun ölmek üzere olduğunu ve Mısır Hükümdarı olmak için hazırlık yapması gerektiğini söyledi. Oysa gerçekte Zoser oğlu tahta çıksın diye bir süredir firavunu zehirlemekteydi.

Radamesin uşağı Mereb, küçük yaşlarda Mısır- Nubiya savaşında esir alındığından beri birbirinden acı derslerle hayatta kalmanın yollarını öğrenmişti. Bu yüzden efendisi Radames’e Aida’nın Nubia Kralının kızı olduğunu açıkladı. Bunu Aida’yı prensesin yanına götürürken fark etmişti. Radames şaşkındı, demek Aida kralın kızıydı…aslında bu onun asil tavırlarını açıklıyordu ve Radames Mereb’e bu sırrı açığa çıkartmaması için emir verdi. Bu sır asla açığa çıkmayacaktı.

Hal böyleyken, firavunu zehirleyen şef bakan Zoser’in beklediği haber geliverdi.

Hal böyleyken, firavunu zehirleyen şef bakan Zoser’in beklediği haber geliverdi.

Bir ziyafet sırasında Kral, Radames ve Amneris’in yedi gün içinde evlenmelerini emretmişti. Radames’in “kâşif“ günleri sona eriyor ve ülkenin yeni kralı olarak mısır halkının sorumluluğunu üzerine alıyordu. Zaten Radames’in bütün hayatı bu hedefte ilerlemişti ama şimdi bu hedef onu mutlu etmek yerine, deliye çevirmişti.

O akşam... Aida ve Radames hayallerini ve pişmanlıklarını paylaştılar.

Ülkenin gelecekteki Kralı ve biricik aşkı Radames’in yaşadıklarından bi haber olan Prenses Amneris, babasının sağlığından endişe ediyordu, Aida’nın onu anlayabileceğini düşünüp onunla endişelerini paylaşmaktaydı. Prenses Amneris Aida’yı sevmişti ve aralarındaki ilişki gelişiyordu. Onların birlikte oldukları bir akşam nişanlısının odasına gizlice giren Radames, nişanlısının odasında Aida’ya karşı hislerini ve giderek büyüyen aşkını anlattı.

Bu itiraf Aida’yı çok mutlu etmişti ancak her mutlu durumda olduğu gibi bir “ama” vardı.

Mereb Aida’yı Nubiya kampına götürmüştü, Nubiyalılar onun başa geçip özgürlüklerine ve kendi topraklarına, evlerine geri döndürmesini istiyorlardı. Aida kralın kızıydı ve onların isteklerini Kabul etmekten başka çaresi yoktu.

Önce Radames’e gitti, ona Nubiyalılara yardım etmesi için yalvardı. Radames ona sahip olduğu her şeyi verdi ve bir kez daha aşkını ilan etti. Aida artık hislerine karşı koyamıyordu, çok âşıktı ve kendini ona bırakmıştı; “Ama” bu esnada Radames’in ordusu Nubiya Kralı ve aynı zamanda Aida’nın babası Amonasro’nun esir alınması haberi ile aşkları derin yara aldı. Radames Aida’yı teskin etmeye çalıştı ama başarılı olamadı ve sonunda Aida bütün Nubiya’lıları bir araya topladı ve Nubiya’nın asla yok olmayacağının garantisini verdi.

Artık Aida için geriye yapacak tek şey kalmıştı onu unutmak..

Artık Aida için geriye yapacak tek şey kalmıştı onu unutmak..

Mısır ve Habeşistan arasında yüzyıllar boyu sürüp giden çatışmaların MÖ 10.yy tarihlenen olaylar zinciri üzerine kurulmuş olan ve Guseppe Verdi’nin “Aida”sı; aşk, baba sevgisi ve vatan sevgisi arasında bocalayan ruhun tarifsiz ıstırabını konu ediyor. Liberettosu gazeteci şair yazar Antonio Ghislanzoni tarafından yazılan opera, 1872’de La Scala’ daki gösteriminde öyle büyük alkış aldı ki Verdi tam otuziki kez sahneye çağrıldı.

İzleyiciler tarafından Verdi’ nin en güzel operası olarak kabul edilen Aida’nın, Elton John ve Tim Race işbirliği ile müzikal uyarlaması yapıldı. Liberettosu ise Linda Woolverton, RobertFalls ve David Henry Hwang’ a ait. Orijinal müzikalin yapımcısı ise Walt Disney Theatrical.

23 Mart’ ta sahnelerde 22. yılını dolduracak olan Aida ilk Broadway Sahnesi’nde ve tam 1852 kez performans sergiledi. Asya, Avrupa ve Amerika’da otuz altı farklı tiyatroda gösterime girdi.Times dergisi tarafından yılın en iyi on tiyatro prodüksiyonu arasında yer alan müzikal, beş Tony Ödülü’ne aday oldu, En İyi Özgün Müzik ve En İyi Baş Aktris Performansı dâhil olmak üzere bu adaylıklardan dördünü kazandı.

Müzikalin albümü ise, çalışmalar devam ederken 1999 yılında çıktı. Albüm tam bir yıldızlar geçidi; Sting, Elton John, Boyz II Man, Janet Jackson, LeAnn Rimes, Shania Twain, James Taylor Lenny Kravitz veee Tine Turner gibi efsane isimler var. Elbette albüm Grammy Ödüllü aldı.

Albümde Tina Turner tarafından yorumlanmış Aida’nın trajedisini anlatan öyle bir şarkı var ki bence en vaz geçilmezi.

Keyifli dinlemeler…

Popular Articles

Latest Articles