Her çağda var olan güzellik standartları günümüzde hiç olmadığı kadar katı. 'Güzel değilsen bir hiçsin' mesajının her yönden pompalandığı modern dünyada her ülkenin kendine özgü standartları da devam ediyor. Son yıllarda dünyanın en popüler ülkelerinden olan Kore'de güzellik standartları oldukça acımasız.
Güzellik standartları asla sabit kalmaz. Tarih boyunca hem kadınlar, hem erkekler için standartlar sürekli değişti.
Tabii bu standartlar en çok kadınları etkiledi. Her döneme baktığınızda insanların bir şekilde birbirlerine benzediğini görürsünüz. Günümüzde bunun sorumlusunu yaygınlaşan estetik operasyonlar olarak görsek de estetik öncesi çağda da durum aynıydı. Sebep, herkesin aynılaşmasına yol açan standartlar.
Güzellik standartları sadece döneme göre değil, yaşanan ülkeye ve bölgeye göre de değişiyor.
Bazı ülkelerde kilolu olmak iyi bir şeyken bazılarında kötü. Kimi kültürlerde güzel görünmek adına dövmeler, yüz ve vücutta modifikasyon denilen işlemler yapılıyor. Japonya'da çarpık dişler gençlik ve güzellik sembolüyken Amerika'da belli bir yaşa gelen neredeyse tüm çocuklar diş teli tedavisi görüyor. Kısacası çeşit çeşit standart var ve dünya tek tipleşmesine rağmen hala herkes kendi normlarını koruyor.
Dünyanın estetik ve güzellik denince akla gelen ilk ülkelerinden olan Kore'de bu durum çok farklı bir boyutta.
Zaten estetik, kozmetik ve cilt bakımı sektörlerinde bu kadar ileride olmalarının sebebi de katı güzellik standartları. Belki de dünyadaki en net ve katı güzellik kurallarına sahip olan ülkede bu özelliklere sahip olmayanlara zorbalık uygulamak da hayli normal karşılanıyor.
Kore'de güzel kabul edilmek için küçük bir kafa ve yüze sahip olmak ilk başta geliyor. Çene hattı mutlaka v şeklinde olmalı. Burun küçük ve kalkık olacak; kaşlar dümdüz, gözler kocaman olursa makbul. Çift göz kapağı güzellik sembolü. Dudaklar da dolgun olmalı elbette.
Dudaklarda alt dudağın daha büyük, üst dudağın m şeklinde olması gerekiyor. Her organın kendine özgü birçok standardı var.
Her organın, her bölgenin standardı var derken abartmıyoruz.
Alın ölçüsünden omuz ölçüsüne 'olması gereken' belirlenmiş durumda. Geniş omuzlar daha küçük bir kafa görüntüsü için şart; ancak aşırı gelişmiş kaslı omuzlar da istenmiyor tabii.
Vücut ince ve uzun olmalı. Kadınlarda 1.60, erkeklerde 1.72 boy ortalamasına sahip ülkede beklentiler daha yüksek.
Kadınların 1.65 ile 1.75 arasında olması kabul görürken, erkeklerin de 1.80 civarında olması bekleniyor. Genç nesil daha uzun olduğu için bu standarda uyum sağlamak diğerlerinden daha kolay oluyor. Ancak bu boya rağmen kadınlarda en fazla 50-55 kilo normal kabul ediliyor.
Kadın-erkek diye ayırıyoruz ancak aslında Kore'de güzellik kalıpları konusunda çifte standart yok. Cinsiyetsiz bir anlayışla ortak standartlar hakim.
Feminen bir yüz, çok açık cilt tonu, sıkı bir cilt, genç ve canlı bir görünüm iki cinsiyet için de geçerli. Sadece boy, saç modeli gibi şeylerde farklılıklar var.
Kore'de başta da dediğimiz gibi bu standartlara biraz olsun uymayan herkese, özellikle de ünlülere zorbalık ve baskı yapılıyor.
MAMAMOO grubu üyesi Hwasa'ya ten rengi, standartlara uymayan yüzü ve vücudu yüzünden epey zorbalık yapılmıştı.
Pek çok ünlü bu zorbalıklar yüzünden depresyona girdi, yaşadıklarını kaldıramayıp hayatına son verenler dahi oldu.
Örnekler saymakla bitmez; ancak dünyanın her yerinde güzel kabul edilebilecek insanları standartların çok hafif dışında oldukları için eleştirmek ne yazık ki normalleşmiş durumda.
Yıllar önce birbirine tıpatıp benzeyen Kore güzellik yarışması adayları gündem olmuştu.
Aslına bakarsanız birbirlerine benzemeselerdi aday olamazlardı. Bu nedenle ülkede estetik çok yaygın ve insanlar kişisel bakımlarına bebeklikten alıştırılıyor. Her gün uzun uzun uygulanan cilt bakımı rutini de aslında dünyaya Kore'nin bir hediyesi.
Peki Koreliler güzelliğe ve standartlara neden bu kadar takıntılı?
Çünkü kültürel olarak iyiliğin, dürüstlüğün, güzel kalpliliğin fiziksel görünüme de yansıdığına inanıyorlar. Bunun yanı sıra güzelliğin başarı ve daha çok imkan sağladığını düşünüyorlar. Bir teoriye göre de kolayca birbirlerine benzedikleri için en ufak bir farklılıkla bile öne çıkmış oluyorlar. Ancak standartların tek tipleştirmesini düşünecek olursak bu çok da doğru değil.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Yorumlarda buluşalım!