Çarşamba günlerinin vazgeçilmez programlarından biri olan Dünya Güzellerim, her bölüm izleyenleri şoklara sokuyor. Ancak bu seferki şokumuz, programda yayınlanan bölümle ilgili değil. İddialara göre programın otel sahneleri, Zincirlikuyu'da yer alan bir otelde çekiliyormuş. Biz de konuyu araştırdık ve biraz üzüldük açıkçası. Gelin o benzerliklere birlikte bakalım.
Biliyorsunuz Dünya Güzellerimiz, Asya kıtasını birbirine katmak suretiyle dünyanın haritasını yeniden şekillendirmeye devam ediyor.
Daha program başlamadan ölüm ekibinin 65 bavul ve 560 kg bagaj fazlası ile yolculuğa başlaması ağzımızı on beş karış açık bırakmıştı.
Nasıl bırakmasın? Toplamda tam tamına 33 bin TL ekstra bagaj bedeli ödediler. Vay anam vay!
Bülent Ersoy'un Hindistan'a ayak basar basmaz ekosisteme yaptığı dokunuşları ise unutmak mümkün değil. Dünyanın en talihsiz hayvanı, gidip Bülent Ersoy'u buldu ve bu hayatının son hamlesi oldu.
Banu Alkan'ın amacını dürüstçe söylemesi ise ilerleyen zamanlarda "Hey Hintli, İstanbul'a götüreyim mi seni?" tekliflerinin habercisi olacaktı.
Safiye Soyman'ın resepsiyondan portakal suyu istemek için "I'm orange" (ben portakalım) dediği ingilizcesini de unutmadık. Ha bu arada o oda, birazdan bahsedeceğimiz oda olabilir mi?
Ki aynı odada güzellerimiz ütünün üstünde sucuk pişirip, kavurma gömçürmüşlerdi. Sündüre sündüre yedikleri pastırma da gerçekten harika bir detaydı.
En son bizimkiler için "tamam artık erenlere karıştılar" diye düşünmüştük. Çünkü Buda eğer Bülent Ersoy'u görseydi diz çöküp, tövbe isterdi herhalde.
Şimdiki iddia ise programı merakla seyredenleri bir miktar şok etti: Dünya Güzellerim'in otel sahneleri, İstanbul Zincirlikuyu'da yer alan bir otelde çekiliyordu.
Bu konu Ekşi Sözlük yazarı vinyl nickli kullanıcının dikkatini çekmiş ilk olarak. Otelde çekilen mekanlardan bazılarını karşılaştırıp benzerliklerini yazmış.
Buyrun bu da yemek yedikleri restoran. Avizeler, sandalyeler, her şey aynı. Hatta restoran ismi buzlanarak gizlenmiş.
Ve karşınızda odalaradan bir kare. yatak başlığı ve yastıkların benzerliği gözlerden kaçmıyor.
Konuyu biz de inceledik ve kendimizi biraz kötü hissettik!
Hatta Safiye Soyman'ın güya Vietnam'da kaldıkları otelin mutfağında menemen pişirdiği sahnede, restoranın logosu gayet net olarak görünüyor.
Acaba Faik'in kilometrelerce ötedeki Hindistan'a ve Vietnam'a zırt pırt çıka gelmesi de bu yüzden miydi diye düşünmeden edemiyor insan.
O oda, bu oda olabilir mi? Sadece soruyoruz...
Bu iddialar karşısında biz de kendimizi parmaklıklar ardından bakan Bülent Ersoy gibi hissediyoruz. İnşallah kandırılmamışızdır.
Kandırmadınız di mi dünya güzelleri?