Zürafa Sokak denilince hemen hemen birçok kişinin aklına genelevler gelir. Tarihi Osmanlı'ya dayanan bu evler artık yok. Ve bu evlerin bulunduğu sokak artık bambaşka bir görüntüde. Peki ya o evlerde kadınlardan kalan izler geçti mi? Buyurun siz karar verin.
Bağımsız gazeteci Fatih Pınar'ın çektiği bu fotoğraflara ve daha fazlasına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Ayrıca bknz : fatihpinar.com
İstanbul'un tarihi semti Karaköy'de bulunan Zürafa Sokak, burada konuşlanmış genelevleriyle anılan bir çıkmaz sokak. Daha doğrusu öyleydi...
42 ev bulunan sokakta 37 ev, sermaye kraliçesi Matild Manukyan'a, 5 ev ise beş ev ise Sümbül Yaşar Karasu'ya ait.
Uzunca süre kapalı olan sokak artık bambaşka bir hal alıyor. AKP'li Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, Zürafa Sokağın kültür sanat merkezine dönüştürüleceğini birkaç gün önce yaptığı basın toplantısında açıklamıştı.
Detaylar burada 👇
Siyasiler vizyonlarını kendi çemberlerinde yerleştiredursun, oradaki yaşanmışlık ve izler henüz kaybolmuş değil. Bağımsız gazeteci Fatih Pınar, Zürafa Sokak'ta kadınlardan kalan izleri bakın nasıl fotoğraflamış.
Yerde yıllar öncesinden kalmış bir ince çorap poşeti ve hayatın gerçekliğinden uzak bir şekilde imgelenmiş fayanslar, muhtemelen evin karşılama kısmı.
Devletin kadınlar üzerinden sağladığı gelir kaynağının bir zamanki bedeli...
Neşesi varmış gibi duran duvar kağıdı ve yatak iskeleti görebilene çok şey anlatıyor.
Çekmecelerden çıkan çamaşırlar, kıyafetler ve kullanmaktan eskimiş yataklar...
Bu da evlerden birinin girişi
Bunların hepsi vergiden düşüldü zamanında, biliyorsunuz değil mi?
Müşteri karşılarken giyilen ve artık ihtiyaç kalmadığı için bırakılmış topuklu ayakkabılar...
Herkesin derdi sokakları yenilemek, hatta bazılarına göre yapılmış bir "temizlik" bu. Fakat kimse oradan ayrılan kadınların akıbetiyle ya da yaşam mücadelesiyle ilgilenmiyor. Bu izlerin emekçileri şimdi kim bilir, nerede, ne yapıyor ve nasıl bir güvenceleri var? Belli değil... Önemli olan sokaklar tabii (!)
