Çevrenizdeki bazı insanların enerjinizi düşürdüğünü düşündüğünüz oldu mu? Bu kişiler yakın çevrenizden ya da ailenizden olabilir. Hatta farkında olmadan bunu siz bile yapıyor olabilirsiniz.
Uzman psikologlar, belirli kişilik tipleriyle karşılaştığınızda onlardan uzak durmanız gerektiği konusunda uyarıyor. Bu kişiler özellikle kendini beğenmiş, dinlemeyi bilmeyen ve negatif özelliklere sahip oluyor. Bu toksik davranışlar karşı tarafta depresyona varacak kadar duygu dalgalanmalarına sebep olabiliyor. Negatif birinin enerjisinden etkileniyorsanız ya da sohbet esnasında kendinizi mutsuz ve özgüvensiz hissediyorsanız muhtemelen bu zararlı kişiliklerden biriyle karşı karşıyasınız. Bakalım, siz bunlardan hangisine maruz kalıyorsunuz?
10. Değersiz hissettirenler
Babam, eşim ya da sevgilim bana kendimi değersiz hissettiriyor, diye mi düşünüyorsunuz? Bu durum çevrenizdeki birçok insanın sıklıkla yaşadığı en rahatsız edici duygulardan biri olarak görülüyor. Sizi değersiz hissettiren kişi muhtemelen sizi görmezden geliyor ya da memnuniyetsiz tavrı ile ne yaparsanız yapın onu mutlu edemiyor gibi hissediyorsunuz. Bu kişi size duygusal ya da fiziksel şiddet uyguluyor olabilir, Gaslighting gibi sizi onaylamadığını hissettirecek manipülatif tavırlar sergiliyor olabilir. Eğer böyle biri ilişkiniz varsa ilişkiyi anında sonlandırmalısınız. Aksi takdirde bu durum psikolojinizde uzun vadede toparlanması çok güç bir yıkıma sebep olabilir.
9. Manipülatif insanlar
Bir önceki özellikteki kişilerin hemen ardından manipülasyon konusuna değinmemiz gerekiyor. Manipülatif kişilikler kendi mutlulukları ya da hırsları için karşılarındaki insanların zarar göreceğini düşünmeden onları etkilemeyi başarırlar. Bazı insanlar manipülasyona uğradığının farkında bile olmaz. Ancak giyiminizden, konuşma biçiminize değin sizi değiştirmeye çalışan biri ile ilişki içerisinde olabilirsiniz. Tüm bunları yaparken oldukça yıkıcı bir tavırla yaptıkları için de kendinizi özgüvensiz hissedersiniz. Peki birinin manipülatif olduğunu nasıl anlayabilirsiniz? O kişinin sizden bir şey yapmanızı istediğini düşünün, eğer istediği şeyi yapmak istemiyor ama 'Hayır' demekte de zorlanıyorsanız muhtemelen manipülatif bir ilişki biçimi yaşıyorsunuz.
8. Hayalleriniz ve hedeflerinizle alay edenler
Bu kişiler muhtemelen kendiniz ile ilgili bir başarınızı ya da mutluluğunuzu paylaştığınızda size bıyık altından gülenlerdir. Belki yüzünüze karşı tebrik ederler fakat arkanızdan konuşurlar. Bu davranışı ne yazık ki en çok dost bildiğimiz yakın arkadaşlarımız gösterir. Sonunda şöyle deriz, 'Onu tanıyamamışım..' Nitekim sizin hayallerinizi baltalamakla kalmaz, hayallerinizi suya da düşürürler. Hayatınızdaki bu kişileri tespit etmek ise oldukça zordur. Çünkü birçok sırrınızı içtenlikle paylaştığınız bu insanlara inanmak istersiniz. Eğer bu özelliklere sahip bir arkadaşınız varsa kendisiyle bağınızı koparmalısınız.
7. Narsist kişilikler
Bu kişilik tipinde olan birisi kendini çok beğeniyordur. Sizin sözlerinize ya da hissettiklerinize önem vermiyordur. Hatta her şeyin en doğrusunu kendi biliyormuş gibi bir tavırla konuşur. Bu bir arkadaşınız olabilir. Bu arkadaşınız size grup içerisinde görev vermez, hiçbir yeteneğiniz yokmuş gibi davranır. Tam tersi kendisi her şeyi yapabilecek üstün yeteneklere sahiptir. Veya kalabalık bir grupta yalnızca kendisi konuşmak ister, size söz vermez. Söz aldığınızda ise sizi dinlemediğini ya da anlattığınız şeyin değersiz bir şey olduğunu hissettirir. Bu kişilere rastladığınızda arkanıza bakmadan kaçın! Bu ruh emiciliğin bir sonu yok...
6. İdealize eden kişilikler
Narsisizm ile ilgili olarak ortaya çıkan bir diğer kişilik idealize eden insanlardır. İdealize etme sürecinde narsist kişi sizi dünyanın en güzel/yakışıklı insanıymışsınız gibi hissettirir. Size ilgisi ve alakası hiç bitmeyecek kadar abartılıdır. Size karşı duyguları sonsuz bir mutluluk bahşedercesine yüksektir. Fakat bir an da bu rüyadan uyanırsınız. Zor zamanlarınızda sizi maddi ve manevi olarak besleyen bu kişi bir anda sizi yapayalnız bırakır. Siz 'Neden, nasıl?' anlayamadan kendinizi kocaman bir suçluluk duygusunun içinde bulursunuz. Sonrasında ise sizi gücünüzün yetmediği şeylerle sorumlu tutacaktır. Kendinizi yetersiz hissettiğinizden emin olduğunda ise sizi terk edecektir. Bu kısa süreli fakat yoğun duygu dolu ilişki en başından kendini belli eder. Tuzağa düşmeyin!
5. Fedakarlık etmekten uzak insanlar
İlişkiler bir matematik problemi gibi iki kere iki eşittir dört değildir. İstemesek de ilişki içerisindeyken bazı şeylerden fedakarlık etmemiz gerekebilir. Örneğin anneniz hastalandıysa yanında olmak için birkaç günlük ücretsiz izin almanız gerekebilir ya da eşiniz ile birlikte yaşamak için düzeninizi değiştirmek durumunda kalabilirsiniz. Tüm bunlar birbirinizin ilişki kalitesini arttıracak ve duygularınıza iyi gelecek olumlu eylemlerdir. Ancak bazı koşullarda devamlı kendinizden verdiğinizi fark edebilirsiniz. Böylece ilişkide alma - verme dengesi bozulacaktır.
4. Uyumsuz insanlar
Arkadaşları sigara kullandığı için soğuk havada kafenin bahçe kısmında oturmayı kabul eden o insanı hatırladınız mı? İşte o insan dünyanın en ılımlı ve uyumlu insanıdır. Buna benzer durumlarda devamlı şikayet eden ve sürekli söylenerek gününüzü mahfeden kişilere ise uyumsuz insanlar diyoruz. Bu kişiler birlikte planladığınız bir eğlenceyi işkenceye dönüştürebilecek kadar mutsuzdurlar. Hayatınızda böyle biri varsa çıkarın. Onların biraz daha büyümeye ihtiyaçları var...
3. Her konuda bir fikri olanlar
-'Merhaba, nasılsın?'
+'Selam, ben iyiyim de...sen biraz kilo mu aldın?'
Sohbetin gidişatı sizi de rahatsız etti mi? İşte bu insanlar devamlı fikirlerini sizinle paylaşma heyecanı duyarlar. Fakat bu bir noktada patavatsızca olabiliyor. Örnekte gördüğünüz üzere, 'Kilo almışsın, kilo vermişsin, iş bulamadın mı, evlenemedin mi, yine mi tartıştınız...' gibi yargılayıcı ifadeler kullanarak fikir beyan eden kimseler sizi yoruyor olabilir. Kendinizi kötü hissedebilirsiniz. İstemediğiniz halde fikir beyan edenlere el sallayın.
2. Bağımlı kişilikler
Bu kişiler size bağımlı gibi yaşarlar. Sizi sevdiklerini hissettirseler bile ilişki içerisinde kendinizi bir nevi anne-baba gibi görürsünüz. Tek başlarına yolculuk yapamazlar, yalnız kahve içemezler ve alışverişe gidemezler. Bu nedenle daima sizi yanlarında ararlar. Bilmeden yakın arkadaş ya da sevgili olmuş olabilirsiniz. Bu bağlılık şimdilik hoşunuza da gidiyor olabilir ancak bunu uygun bir dille karş tarafa anlatmalısınız. Çünkü dünya üzerindeki hiçbir ilişki bu koşullarda sağlıklı bir ilişki olarak değerlendirilmez. Onların profesyonel bir yardıma ihtiyacı olduğunu unutmayın.
1. Suçlu hissettirenler
Arkadaşınız iş yerinde başarısız olmuştur. Peki sizce bu sizin yüzünüzden olmuş olabilir mi?
Okuldan arkadaşınız geçen akşam kahve içmeye çağırdığınız için iyi çalışamamış ve sınavdan düşük almıştır. Peki bu?
Tüm bunlar karşı tarafın sorumluluğunu alamadığı durumları ve başa çıkamadığı duyguları size yüklemesinden başka bir şey değildir. Görevlerini ve sorumluluklarını bilecek yaşta bir dostunuz-partneriniz varsa hayatında giden olumsuzlukları size yüklemesine izin vermemelisiniz.