Washington Post yazarı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürüldüğü iddiası üzerine kayıp gazetecinin bulunması için çalışmalar devam ediyor.
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna giden ve bir daha kendisinden haber alınamayan nişanlısı Cemal Kaşıkçı'nın akıbetiyle ilgili TRT Haber'den Metin Turan'a açıklamalarda bulundu. Cengiz, "Kaşıkçı ile geçtiğimiz Mayıs ayında İstanbul’da bir konferansta tanıştık." dedi.
Suudi Arabistan Başkonsolosluğuna ikinci kez gittiklerini belirten Cengiz, Kaşıkçı'nın gayet rahat bir şekilde içeriye girdiğini fakat uzun süre beklemesine rağmen nişanlısının dışarıya çıkmadığını ifade etti.
Saat 16.00 sularında endişelenmeye başladığını aktaran Cengiz, "Daha sonra hemen kapıya koştum. Önce dışarıdaki güvenliğe sordum. İçeriye giren Cemal Bey’in neden hala çıkmadığını. Bana bahsettiğim kişiyi tanımadığını çıkmış olabileceğini söyledi. Sonra konsolosluğu aradım. Aynı şeyleri telefona çıkan görevliye sordum. Görevli telefonu kapatarak dışarı çıktı ve bana içerde kimsenin olmadığını burada boşuna beklemenin bir faydası olmadığını söyledi. O anda tarifsiz bir korkuya kapıldım." değerlendirmesinde bulundu.
Cengiz, şöyle devam etti:
Hemen birkaç tanıdığıma durumu anlattıktan sonra Yasin Aktay Bey’i aradım. Zaten mesele kısa sürede medyaya ve güvenlik güçlerine intikal etti. Bunun üzerine bölgeye bağlı emniyet güçlerinden polisler geldi. Bununla işin soruşturma kısmı başlamış oluyordu. Emniyete gidip nişanlımın konsolosluk binasına girdikten sonra kaybolduğuna dair şikâyette bulunarak ifade verdim. O zamandan bu yana Cemal Bey’den haber almadım.
"Meseleyi farklı yerlere çekmek isteyen insanlar asılsız haberler yazıyorlar"
(ABD'nin Cemal Kaşıkçı'yı aynı belgeleri almak için Türkiye yönlendirmesi) Bu bilgi birkaç yerde yazıldı. Ancak ben bunun kaynağının ne olduğunu bilmiyorum. Bu bilgi doğru değil kesinlikle. Cemal Bey’in ABD’de yaşadığı herkesçe malum. Orada iken böyle bir başvurusu benim bildiğim kadarı ile yok. Olsaydı neden bana bildirmesin. Ayrıca ülkemizde evlenebilmesi için kendi ülkesinin ülkemizdeki temsilciliğinden bu belgeyi alması gerekiyordu. O nedenle böyle bir girişimde bulunduğunu kesinlikle sanmıyorum. En azından bana bu konuda söylediği bir şey yoktu. Şimdi meseleyi farklı yerlere çekmek isteyen insanlar buna benzer asılsız haberler yazıyorlar. Kaldı ki buraya geldikten sonra evlilik işlemleri başladı. Cemal bey kendi ülkesinde iken evlilik işlemlerine başlamamıştık. Evlilik için gerekli belgeleri toplamaya burada başladık.
Konsolosluğa ilk ziyaret
İlk randevu günü saatleri çok net hatırlamıyorum. Ama sabah erken saatlerdi. 09:30 sularında varmıştık. İçerde bir ya da bir buçuk saat aralığında bir süre kaldı. Sonra zaten çıktığında görüşmenin olumlu geçtiğini söylemişti.
"Saat 13.00'te buyurun gelin dediler"
Konsolosluk Cemal Bey’i teyid etmek için aramadı. Sadece Cemal Bey ikinci ziyaretin olduğu Salı günü onları aradığında geleceğini ve kağıdın hazır olup olmadığını sordu. Bunun üzerine onlar da yarım saat sonra geri döndüler ve saat 13.00'te buyurun gelin dediler. O zaman birlikteydik. Randevu yerine gitmek için taksiye binerek konsolosluğa yöneldik.
Cemal Bey 28 Eylül 2 Ekim arasında Londra’da bir konferanstaydı. Oradaki arkadaşları ve dostları ile görüştü. Bir gariplik yaşansaydı geldiğinde bana söylerdi.
Emniyetteki görüntüler
Benim basına yansıyan görüntüler dışında izlediğim bir görüntü yok şu ana kadar.
"Olayın en kısa zamanda çözüleceğine dair hükümet ve yetkililere güveniyorum"
Cemal Bey’in hala yaşadığını umut etmek istiyorum. Türk medyasından konunun asıl can alıcı olan kısmı, Cemal beyin kaybolması ile ilgilenmesi gerekiyor. Kendisinin sağ salim geri dönmesi için Allah’a dua ediyor ve Türk halkından da Cemal bey’in sağ salim dönmesi için dua etmelerini istiyorum. Diğer yandan Sayın cumhurbaşkanının konuyu yakından takip ettiğini biliyoruz. Kendisine teşekkür ediyorum. Olayın en kısa zamanda çözüleceğine dair hükümet ve yetkililere güveniyorum. Eğer bir talebim varsa o da daha uzun zaman geçmeden meselenin aydınlığa kavuşturulması. Belirsizliğin ve muallakta kalmanın acısı hiçbir şeyle ifade edilemez.
ABD Başkanı Donald Trump, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın akıbeti konusunda, “Bu durum Beyaz Saray’da bizim için çok önemli bir mesele. Sonuna kadar gideceğiz.” demişti. Trump ayrıca, Cengiz ile görüştüklerini dile getirerek, kendisini beyaz saraya davet ettiklerini açıklamıştı.
ABD Başkanı Trump’ın Daveti
Haberi basında gördük dün. Şu anda bu konuda bir şey düşünmüyorum. Elbette ki kendisinden dün yayınlanan makalede Cemal Bey’in akıbetinin ne olduğunu öğrenmesi konusunda destek istemiştim. Ama şu anda olumlu ya da olumsuz bir değerlendirmemiz yok.
Cemal Kaşıkçı'nın kolundaki saat
Cemal Bey applewatch saat kullanıyordu. İçeri girerken kolundaydı. Ben soruşturma kapsamında üzerinde ne olduğu bilgisini verirken bunu da söyledim. Bunun kendisinin bulunması ile ilgili olarak nasıl bir yarar sağlayacağı konusu emniyet güçlerinin bilgisinde.
Haber: Metin Turan