Kolon, diğer deyişle kalın bağırsak kanserine, Türkiye'de daha erken yaşlarda rastlanıyor.
Konuya ilişkin bilgi veren Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şuayip Yalçın, "Aile öyküsü varsa, ailede polip öyküsü varsa, şişmansa, hareketsiz ise az meyve tüketiyorsa bu tür hastalarda risk artığını biliyoruz" dedi.
Bağırsaklardaki olası poliplerin tedavi edilmemesi, uzun vadede hastalığı kansere çevirebiliyor.
O Değişiklikler Haberci Olabilir!
Günlük hayatta insanın kendisinde fark ettiği değişikliklerin hastalığın önlenmesinde önemli bir faktör olduğu ifade ediliyor.
Prof. Dr. Şuayip Yalçın, “Kronik bir kansızlık, demir eksikliği, karın ağrıları, dışkılamadaki değişiklikler alarm verici olabilir. Halsizlik, kilo kaybı kolon kanserinin habercisi olabilir" diye konuştu.
Yeni İlaçlar Cerrahi Yöntemi Aratmıyor
Gelişen tıp teknolojisi ile kolon kanseri tedavisinde esas olan cerrahi yöntemi aratmayacak yeni ilaçlar keşfedildi.
Henüz ruhsatlandırma aşamasında olan bu ilaçlar, kolon kanserine bağlı ölümleri azalttı.
Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şuayip Yalçın, bu konuda da şunları söyledi:
“Özellikle ilaç tedavisine baktığımızda eskiden kurtulamaz dediğimiz hastalarda yaşam süresinde uzama oldu. Hatta belli bir kısmında da bu hastalıktan tamamen kurtulma mümkün. Cerrahi sonrası nüksetme riski fazla olan kanserlerde, anjuvan tedavilerle bu kanserlerde yüzde 30-40'ın üzerinde azalma oldu."
Kişiselleştirilmiş Tedavi
Kolon kanserinde, kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleri de kısa vadede sonuç veriyor .
Prof. Dr. Şuayip Yalçın, "Kişiye özgü, hastalığa özgü faktörleri bir araya getiriyoruz, kişiselleştirilmiş tedavileri getiriyoruz. Bazı kanserler belli tür ilaçlardan daha fazla fayda görüyor. Bazıları daha az fayda görüyor. Hangi hedef tedavi açısından önemli onu anlamaya çalışıyoruz" diye konuştu.