­B­ü­y­ü­k­ ­T­ü­r­k­i­y­e­ ­y­o­l­u­n­d­a­ ­k­a­r­a­r­l­ı­l­ı­k­l­a­ ­i­l­e­r­l­e­y­e­c­e­ğ­i­z­­

­B­ü­y­ü­k­ ­T­ü­r­k­i­y­e­ ­y­o­l­u­n­d­a­ ­k­a­r­a­r­l­ı­l­ı­k­l­a­ ­i­l­e­r­l­e­y­e­c­e­ğ­i­z­­

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Almanya'da yaşanan, sosyal medya üzerinden Şansölye Merkel'e bir hakaret ve bu hakaretin neticesinde 2,5 yıl mahkumiyet aldı. Çok da seri bir kararla yargı bunu neticelendirdi. Ülkemizdeki gelişmelere baktığınız zaman olay tam aksi, tam tersi. Buralarda ise istedikleri gibi hakaret edebilecekler, bu hakka sahip olacaklar. Bu hakaret edenler de ne yazık ki bu ülkede gerek siyasetin içerisinde bulunanlar gerekse onların meslektaşları tarafından da takdir görecekler" dedi.

Erdoğan, Rixos Grand Ankara Otel'de "4.5G IMT-Advanced Yetki Belgesi" İmza Töreninde yaptığı konuşmaya, törenin ülke ve sektör için hayırlı olmasını dileyerek başladı.

4.5G ihalesinin 26 Ağustos 2015'te yapıldığını, üç GSM şirketinin toplam 4 milyar avroluk bedelle frekansları paylaştığını hatırlatan Erdoğan, bugüne kadar ihale bedelinin yarı ödemesinin tamamlandığını, kalanının üç eşit taksitte 18 ayda ödeneceğini belirtti. Yetkilendirme belgesinin imzasıyla artık uygulama aşamasına geçildiğini vurgulayan Erdoğan, Nisan 2016'dan itibaren sunulmaya başlayacak hizmetin Türkiye'nin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine, hedeflerine ulaşmasına önemli katkı sağlayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bu önemli teknoloji atılımının gerçekleştirmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Erdoğan, Türkiye'nin ciddi sorun ve sıkıntılarla karşı karşıya olduğuna işaret ederek, "Benim inancım, bu geçici bir süreç. Ama aynı zamanda Türkiye çok büyük projelerin hayata geçirilmeye devam ettiği, çok önemli hizmetlerin başarıyla yürütüldüğü, demokrasisi ve ekonomisi güçlü, potansiyeli yüksek bir ülkedir" diye konuştu.

Erdoğan, gündemi işgal eden sorunların Türkiye ile birlikte tüm bölgenin, Avrupa'nın ve dünyanın da sorunları olduğunu bildirdi. Türkiye'nin bulunduğu coğrafya ve tarihi sorumluluklar itibarıyla yaşanan hadiselerin herkesten çok Türkiye'yi ilgilendirdiğini, ancak bunların hiçbirinin Türkiye'ye mahsus olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Suriye'de dört yılı aşkın süredir yaşanan olaylara, adeta sırtını dönen Avrupa, kapısına dayanan göç dalgası karşısında bu sorunla yüzleşmek mecburiyetinde kaldı. Daha düne kadar bize 'Siz bu meseleyle uğraşın' diyerek sadece sözde destek veren Avrupa ülkeleri, şimdi 'Sorunun çözümü için birlikte ne yapabiliriz' noktasına geldi. Önümüzdeki dönemde Suriye meselesinin çözüm sürecinde çok daha hızlı bir şekilde mesafe katedileceğine inanıyorum.

Biz bir yandan Suriye ve Irak'taki gelişmelerle, bir yandan Ukrayna başta olmak üzere kuzey bölgemizde yaşanan olaylarla, Paralel Devlet Yapılanması ihanetiyle, son dönemde de terör örgütleriyle uğraşırken asla gayretlerimizi, projelerimizi, çalışmalarımızı bir kenara bırakmadık. Hem bu hadiseleri yakından takip ediyor hem de hedeflerimiz doğrultusunda adım adım ilerliyoruz.

Almanya'da yaşanan, sosyal medya üzerinden Şansölye Merkel'e bir hakaret ve bu hakaretin neticesinde 2,5 yıl mahkumiyet aldı. Çok da seri bir kararla yargı bunu neticelendirdi. Ülkemizdeki gelişmelere baktığınız zaman olay tam aksi, tam tersi. Buralarda ise istedikleri gibi hakaret edebilecekler, bu hakka sahip olacaklar. Bu hakaret edenler de ne yazık ki bu ülkede gerek siyasetin içerisinde bulunanlar gerekse onların meslektaşları tarafından da takdir görecekler."

-"Bunu ilk defa Türkiye yapıyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir kaç haftada yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin her alanda kararlı bir şekilde kalkınmasını sürdürdüğünü gösterdiğini ifade etti. Erdoğan, 3 Ekim'de amfibi gemi Bayraktar'ın denize indirildiğini, 14 Ekim'de Çankırı'da Türk-Japon işbirliğiyle kurulan 516 milyon dolar yatırım bedelli lastik fabrikasının açıldığını, 16 Ekim'de Türksat 4B uydusunun Kazakistan'dan uzaya fırlatıldığını, 17 Ekim'de 1 milyar 600 milyon liralık bir yatırım olan KKTC Su Temini projesinin açılışının yapıldığını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dikkat ederseniz buna Türkiye'nin medyası, sosyal medyası kulak tıkadı. Bunu hiç gündemine getirmek istemedi. Halbuki bu, dünyada bir ilk. Dünyada bir ilk olmasına rağmen Anamur'dan KKTC'ye denizin altından su hattının götürülmesinin, bunun orada inşa edilmesinin benzeri yok. Bunu ilk defa Türkiye yapıyor. Asrın projesi olan bu uygulamayı malum bazı çevreler göz ardı etmenin gayreti içerisindeler. Her zaman söylerim, milli, yerli olmadığınız sürece, bu ülkenin kalkınma sürecine destek vermediğiniz sürece bilesiniz ki 'Ben vatanseverim' diyemezsiniz. Vatanseverlik işte bu günlerde birlik, beraberlik, dayanışmayla ortaya çıkar."

-"Bütün engellemelere rağmen büyüme devam ediyor"

İstanbul'da inşa edilen yeni havalimanına kamu ve özel sektör bankaları tarafından sağlanan 4,6 milyar avroluk kredi finansmanı anlaşmasına 19 Ekim'de şahitlik ettiklerini anımsatan Erdoğan, "Ne dediler? 'Devlet bankaları kredi veriyor, özelden, dışarıdan bir şey bulamadılar.' Burada özel bankalar da var ama insanoğlu, bir kısmı, gözü vardır göremez, dili vardır hakikati, gerçekleri konuşamaz. Çünkü onların kalpleri mühürlüdür" dedi.

TÜMSİAD Fuarı'nın açılışını geçen hafta yaptığını anımsatan Erdoğan, dünyanın farklı bölgelerinden gelen iş adamlarının, Türkiye'deki iş adamlarının geleceğe nasıl umutla baktığını gördüğünü söyledi. Türkiye'nin büyüme rakamlarının 2015'in ilk çeyreğindeki yüzde 2,3 ve ikinci çeyreğindeki yüzde 3,8'lik oranlarıyla beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini vurgulayan Erdoğan, "Bütün hasımlara, bütün engellemelere rağmen devam ediyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası döviz rezervinin 3 Kasım 2002'de 27,5 milyar dolar, bugünse bütün olumsuzluklara rağmen 118 milyar düzeyinde olduğuna işaret etti. Erdoğan, uluslararası yatırımlar konusunda Türkiye'nin cazibe merkezi olmayı sürdürdüğüne, geçen 13 yılda Türkiye'ye 149 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım geldiğine, sadece 2015'in Temmuz ayında 3,4 milyar dolarlık uluslararası yatırım girişiyle aylık bazda yeni bir rekora imza atıldığına dikkati çekti. Erdoğan, 2015'in ilk sekiz ayındaki uluslararası doğrudan yatırım rakamının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 arttığını ve 12 milyar dolara ulaştığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığıyla, Başbakanlığıyla, bakanlıklarıyla, tüm kurumlarıyla dimdik ayakta olan, çalışan, üreten bir ülke olarak yeni Türkiye yolunda, büyük Türkiye yolunda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz" dedi.

Erdoğan, Rixos Grand Ankara Otel'de düzenlenen "4.5G IMT-Advanced Yetki Belgesi" İmza Töreni'nde, 4 milyar avroluk IMT yetkilendirme belgesi imza töreniyle yeni bir sevincin, yeni bir heyecanın hep birlikte yaşandığını, bugün 2 milyar avroluk bir paranın Hazineye girdiğini söyledi.

Asıl Türkiye'nin bu olduğunu ama bunu gördükleri halde görmemezlikten gelenler bulunduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunlar yine olacak, bunu biliniz. Çünkü içimizdeki hasımlar maalesef hiçbir zaman eksilmiyor. Dışarıdakilere zaten 'normaldir' diyoruz ama içeridekilere ne oluyor? İkide bir söyledikleri şey şudur; 'acaba ne yaptılar söylesinler'. Çok fazla şey konuşmaya gerek yok. Ben sadece bugün 5, 6 tane örnek verdim. Eğitimde yapılanlar, sağlıkta yapılanlar, adalette, emniyette, ulaşımda, tarımda, tüm bu alanlarda yapılanlara baktığınız zaman her şey ortada. Fakat ne söylersen söyle, ne anlatırsan anlat, kulak var ama duymuyor."

Erdoğan, Türkiye'nin adını sadece terör ve krizle ananların, tüm bu başarıları ve bu güzel gelişmeleri gölgelemenin peşinde olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Ülkemizdeki istikrar ve güven ikliminden rahatsız olanlar, 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan belirsizlik ortamını ve yaşanan terör olaylarını da bahane ederek bizi bu asli gündemimizden uzaklaştırmanın çabası içerisine girdiler. Ama biz bu oyuna gelmeyeceğiz, hedeflerimizden asla uzaklaşmayacağız. Cumhurbaşkanlığıyla, Başbakanlığıyla, bakanlıklarıyla, tüm kurumlarıyla dimdik ayakta olan çalışan, üreten bir ülke olarak yeni Türkiye yolunda, büyük Türkiye yolunda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz."

- "4 milyar avro, potansiyeli gösteriyor"

Erdoğan, elektronik haberleşme sektöründe yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin yaşadığı büyük atılımın en bariz örneği olduğunu vurgulayarak, ülkenin 1980'li yıllarda özellikle 1G ile 1998'de yaygın olarak 2G ile 2009'da da 3G ile tanıştığını anlattı.

Nisan ayında Türk Telekom'un 175. yıl dönümü etkinliği töreninde sadece 4G'ye yönelik yatırım yapılmasını doğru bulmadığını, doğrudan 5G'ye hazırlık yapılması gerektiğini ifade ettiğini anımsatan Erdoğan, "Tabii katılanlar oldu, katılmayanlar oldu. Fakat ben bu düşüncemde ısrarlıydım. Bu teklifim üzerine 4G ihalesi, 5G'nin altyapısını kapsayacak şekilde 4.5G olarak revize edildi" dedi.

Erdoğan, ağustos ayındaki ihalede 4 milyar avro gibi ciddi bir rakamın ortaya çıkmasının, sektörün Türkiye'deki potansiyelini göstermesi bakımından çok önemli olduğunun altını çizerek, Türkiye'nin 2000'li yıllardan bugüne kadar mobil haberleşme sektöründe katettiği mesafeye bakıldığında, bu potansiyelin rahatlıkla görülebileceğini, şaşırtıcı bir potansiyel bulunduğunu söyledi.

Türkiye'de 2000 yılında 14.7 milyon olan mobil telefon abone sayısının geçen ay itibariyle 73 milyona çıktığına dikkati çeken Erdoğan, 2003 yılında 20 bin olan geniş bant internet abone sayısının da 47 milyona ulaştığını bildirdi.

Erdoğan, fiber abone sayısında 2009'daki 150 bin rakamından 1, 6 milyonu geçen bir noktaya gelindiğini belirtti. Erdoğan, 2004'te mobil şebekelerde abone başına 67 dakika olan aylık ortalama konuşma süresinin, bugün neredeyse 400 dakikayı bulmasının, vatandaşların bu imkanı en iyi şekilde değerlendirdiğini gösterdiğini söyledi.

Sadece insanların değil, makinaların mobil internet üzerinden iletişiminin de giderek yaygınlaştığını ifade eden Erdoğan, Türkiye'de 3 milyona yakın makinanın mobil şebekeler üzerinden birbiriyle iletişim halinde olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu gelişmelerin Türkiye bilişim sektörünün piyasa büyüklüğünü geçen yıl sonu itibariyle 70 milyar liraya çıkardığına işaret ederek, sektörün, istihdam bakımından da geçen yıl sonunda ulaştığı 103 binin üzerinde çalışanıyla önemli bir konumda bulunduğunu vurguladı.

-"Teknolojiyi üreten ülke"

Cep telefonu, bilgisayar, internetin lüks olmaktan çıktığını, ihtiyaç haline dönüştüğünü artık herkesin gördüğünü ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdü:


"O araçların, bu imkanların olmadığı bir hayatı tahayyül etmekte artık zorlanıyoruz. Tüm dünyanın son hızla ilerlediği bu yarışta bizim geri kalmamız söz konusu olamaz. Kendimiz için olmasa bile gelecek nesiller için bu yarışta önlerde yer almak mecburiyetindeyiz. Bugün belgelendirme töreninde bulunduğumuz 4.5G ve en kısa sürede geçeceğimizi ümit ettiğimiz 5G altyapıları bu bakımdan gerçekten çok önemli. Daha hızlı, daha kaliteli ve daha yaygın mobil internet erişiminin hayatımızda çok köklü değişiklikler yapacağı görülüyor. Az önce de ifade edildi; akıllı evler, akıllı şehirler, enerjiden lojistiğe, bankacılıktan eğitime kadar tüm sektörlerde devrim niteliği taşıyan akıllı sistemler hiç şüphesiz hepimize yeni ufuklar açacaktır.

Tabii beni bunlar kadar heyecanlandıran bir diğer önemli husus da özellikle işletmecilere 4.5G şebekelerini inşa ederken yerli ürün kullanma ve ülkemizde araştırma, geliştirme faaliyeti yürüten şirketlerden ürün alma zorunluluğu getirilmiş olmasıdır. Bu kapsamda 4.5G teknolojisi tabanlı baz istasyonları bakanlığımız, Savunma Sanayi Müsteşarlığımız ve ASELSAN arasında imzalanan ULAK projesi sözleşmesine göre tamamen ülkemizde geliştirilecek ve üretilecektir. Böylece ülkemiz daha sonraki süreçlere uygun ürün geliştirme, üretme ve ihraç etme altyapısına da kavuşmuş olacaktır. ULAK projesinin ülkemize 5 milyar doların üzerinde katkı sağlaması bekleniyor. Bu tür gelişmelerin bizi teknolojiyi tüketmenin yanından üreten ülke olma hedefimize adım adım yaklaştıracağına inanıyorum."

AA

Popular Articles

Latest Articles