Y­u­s­u­f­ ­A­k­g­ü­n­ ­e­n­g­e­l­l­i­l­e­r­ ­i­ç­i­n­ ­e­n­g­e­l­l­e­r­i­ ­k­a­l­d­ı­r­ı­y­o­r­

Y­u­s­u­f­ ­A­k­g­ü­n­ ­e­n­g­e­l­l­i­l­e­r­ ­i­ç­i­n­ ­e­n­g­e­l­l­e­r­i­ ­k­a­l­d­ı­r­ı­y­o­r­

İki kolu olmayan milli yüzücü ve ressam Yusuf Akgün,  AA muhabirine yaptığı açıklamada, Iğdır'da 7 yaşında tırmandığı yüksek gerilim hattında elektrik akımına kapıldığını, bir kolunun dirsekten diğerinin ise omuzdan kesildiğini ve maddi imkansızlıklar nedeniyle çocuk esirgeme yurduna verildiğini söyledi.

Çocuk esirgeme yurdunda yüzmeyi öğrenen, lise yıllarında ise resim yapmaya başlayan Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü mezunu Akgün, hayallerini tuvale, ağzıyla kontrol ettiği fırçayla aktarırken, kendi gibilere de örnek olmaya çalıştığını ifade etti.

Resimlerini fırçayla ve pastel boya kullanarak yaptığını belirten Akgün, ayrıca kickboks, atletizm ve yüzme ile ilgilendiğini ve bu branşlarda derecelerinin olduğunu söyledi. Sporun çeşitli branşlarında gösterdiği başarıyı "hiperaktif kişiliğinin yansıması" olarak değerlendiren Akgün, kimseye ihtiyaç duymadan her türlü gereksinimini karşılayabildiğini, yaşama umutla baktığını söyledi.

Tecrübelerini kurum ve kuruluşlarda verdiği seminerle kendi gibi engelli olan bireylere aktardığını vurgulayan Akgül, "Engelli arkadaşlarıma resim, yüzme konusunda yardımcı oluyorum, yaklaşık iki sene önce başladım. Gönüllülük üzerine yarımcı oluyorum, bunu kendimde bir sorumluluk olarak hissediyorum" ifadesini kullandı.

Akgün, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ben engelleri aştım, topluma adapte oldum. Tüm bunları diğer engelli vatandaşlara da yansıtarak, onların da kendilerini toplumun bir parçası gibi hissetmelerini sağlamaya çalışıyorum. Geçen sene daha çok fiziksel engellileri çalıştırıyordum ve yaptığım çalışmalarla ilgili raporlar hazırlıyordum. Ailelerden de rapor hazırlamalarını istedim, böylece sonuçları daha iyi gözlemleme imkanım oldu."

Bir süredir Şafaktepe İlkokulu 3'üncü sınıf öğrencisi, atipik otizm teşhisi konulan 9 yaşındaki Murat Yiğit ile çalıştığını dile getiren Akgün, "Murat çok hızlı öğreniyor. Gördüğünü kopyalama becerisi çok yüksek, yönlendirdiğiniz şekilde çok rahat hareket edebiliyor. Murat'ın ileride aldığı sorumluluğu rahat bir şekilde yerine getirebilecek bir çocuk olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

"Yusuf hoca sayesinde yüzme ve resim yapmayı öğreniyor"

Murat Yiğit'in annesi Halime Yiğit ise oğluna 4 yaşında tanı konulduğunu kaydetti.

Oğluna tanı konulduktan sonra ailenin büyük bir çöküş yaşadığını anlatan Halime Yiğit, içinde bulundukları süreci hemen atlatarak oğullarına yardımcı olmaya çalıştıklarını dile getirdi.

Oğlunun şimdiye kadar iyi eğitmenlerle karşılaştığına dikkati çeken Yiğit, şunları kaydetti:

"Özel eğitim sürecinde de önemli olan doğru kişilerle buluşmak. Biz hep doğru insanlarla karşılaştık. Murat normal okula gidiyor, kaynaştırma öğrencisi olarak devam ediyor. Bunda özel eğitimin etkisi çok fazla. Yusuf hoca gibi bize yardımcı olan hocalarının olması Murat'ın topluma adaptasyonunu çok hızlı bir şekilde arttırdı. Yusuf hoca sayesinde yüzme ve resim yapmayı öğreniyor. Yusuf bey bize çok destek oldu, anlamsız resimler yapıyordu, kağıdı karalıyordu, şimdi ise çok güzel resimler yapabiliyor, söylenen her şeyi rahat bir şekilde kağıda dökebiliyor."

Murat Yiğit'in çok uyumlu bir kaynaştırma öğrencisi olduğunu vurgulayan Halime Yiğit, "Okulda Destek Eğitim Odalarından maalesef yararlanamıyoruz. Devletimizin verdiği bu güzel imkanı kullanamıyoruz. Murat'ın okulunda Destek Eğitim Odalarının açılması konusunda çok savaş verdik ama ne yazık ki açamadık. Bu konuda devlet büyüklerimizin desteklerini bekliyoruz" dedi.

AA

Popular Articles

Latest Articles