İsrail'in Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesi'ni bombalaması sonucu 500 kişi hayatını kaybetti. Uluslararası hukuku hiçe saydı bir insanlık suçu daha işledi.
Doktorlar, hastaları hayatta tutmak için mücadele verirken gerçekleşti vahşet... Yüzlerce masum, kanlı saldırının hedefi oldu.
İsrail'in abluka altındaki Gazze'de bombaladığı el-Ehli Baptist Hastanesi'nde cenazelerin arasında basın toplantısı düzenlendi.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanı Yardımcısı Yusuf Ebu er-Riş, basın toplantısında, bu saldırının, İsrail'in El-Ehli hastanesine yönelik ilk saldırısı olmadığını söyledi.
"Aileler çocuklarını tanıyamadı"
Cesetlerin ardından tanık oldukları vahşeti şu sözlerle anlattılar:
"Hayatımda görmediğim görüntüleri gördüm, aileleri tarafından tanınamayan cansız çocuk bedenleri, cesetleri parçalanmış bebekleri gördüm. Bugün sınır kapıları kapatıldı, hastaların başka hastanelere gönderilmesi engellendi, ihtiyaç duyulan yerlere sağlık ekipleri engellendi, gidemedi. Elektrikler kesildi, yakıtın hastanelere ulaştırılmasını engellediler. Ambulansları ve sağlık ekiplerini vurdular, yolları vurdular, şimdi de güvenlidir diye hastaneye sığınan sivilleri vurdular. Siviller söz konusu hastanenin dini kutsallığını düşünerek sığınmışlardı"
"Bu katliam, bu tam anlamıyla bir soykırım"
Bir başka doktor da şu sözlerle feryat etti:
"Bu tam anlamıyla bir soykırım! Arkamdaki tüm bu bedenler, tüm bu kayıplar, güvenli bir yer bulmaya çalışıyordu. El Ahli Arap Hastanesi, Gazze'deki tek Hristiyan hastanesi. Güvenli bir yer bulmaya çalıştılar, sığınacak bir yer bulmaya çalıştılar ve barbarca bir saldırının hedefi oldular. Tüm bu kayıplar, hastaneye vücutlarının bazı parçalarını kaybetmiş, ampute edilmiş olarak geldiler. Bugün çok kayıp verdik. Bu katliam, bu tam anlamıyla bir soykırım. Uluslararası hukuka göre, eğer uluslararası hukukun ne olduğunu biliyorsanız..."