S­i­z­i­n­ ­y­o­r­u­m­l­a­r­ı­n­ı­z­ ­-­ ­T­ü­r­k­i­y­e­ ­D­o­ğ­u­­y­a­ ­m­ı­ ­k­a­y­ı­y­o­r­?­ ­-­ ­D­ü­n­y­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­

S­i­z­i­n­ ­y­o­r­u­m­l­a­r­ı­n­ı­z­ ­-­ ­T­ü­r­k­i­y­e­ ­D­o­ğ­u­­y­a­ ­m­ı­ ­k­a­y­ı­y­o­r­?­ ­-­ ­D­ü­n­y­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­ ABD savunma bakanı Robert Gates, Türkiye'nin Doğu'ya kaymasında AB'nin de payı olduğunu söyledi. BBC Türkçe, Facebook üzerindeki takipçilerine bu konudaki görüşlerini sordu.

ABD savunma bakanı Robert Gates, Türkiye'nin Doğu'ya kaymasında AB'nin de payı olduğunu söyledi. BBC Türkçe, Facebook üzerindeki takipçilerine bu konudaki görüşlerini sordu.

İşte Facebook üzerinden BBC Türkçe'yi izleyen bazı kullanıcıların, konu hakkındaki görüşleri:

Ahmet Resul İslam - Büyük ölçüde doğru, Avrupa Birliği bir gün Türkiye'yi kendi isteğiyle davet edecek. Tabii eğer o güne kadar Avrupa Birliği yıkılmazsa.

Sercan Kurnaz - Farklı bir bakış açısı, ama kesinlikle katılmıyorum. Türkiye'nin doğuya kayması AB'nin işi uzatması değil, Türkiye'nin kendi vizyonunu büyütmesi ve geliştirmesidir. Amerika Birleşik Devletleri'nin başarısız Irak Savaşı da bunda etkilidir. Unutmamak gerekir ki ABD Irak'a demokrasi getirmek amacıyla değil, kitle imha silahlarını ve teröristleri yok etmek için girmiştir. Kitle imha silahları büyük bir yalan çıkınca (ki Colin Powell itiraf etmiştir) ABD, işgaldeki amacını saptırarak işi demokrasiye getirrmiştir. Ayrıca Ortadoğu'da ve Orta Asya'da Türkiye'ye duyulan aşırı güven Türkiyenin bu bölgelere olan liderlik iştahını kabartmıştır. Türkiye, AB'ye tam üye olsa da olmasa da, Doğu'yla ve de Batı'yla çok güçlü ilişkiler kurmaya devam edecektir. AB,Türkiye'ye "seni birliğe almıyoruz, kesin karar verdik" dese bile, Türkiye-Avrupa ilişkileri çok fazla zarar görmeyecektir. Ek olarak, sanılanın aksine bundan sonra ABD-Türkiye ilişkileri daha da güçlencektir. Aynı yaygara 1 Mart tezkeresinden sonra da yapılmıştı hatırlarsanız. Fakat hiç de öyle olmadı, ilişkiler daha da güçlendi. Ben yine ilişkilerin güçleneceği kanaatindeyim. Türkiye'nin dişli bir ülke olması ABD'nin aleyhine değil lehinedir.

Levent Elpen - Türkiye değil, ABD, doğuya kaymıştır. ABD, büyük bir adaletsizlik ve zulüm sergilemekte ısrar eden tipik Ortadoğu ülkesi olan İsrail'in kayıtsız şartsız yanında yer alarak, "tamamen doğuya kaymıştır". Türkiye değil! Yerli yerimizde duruyoruz. Saçmalamasınlar!

Azer Haqverdiyev - Kesinlikle katılmıyorum. Bu projeler daha önce de vardı. Sadece yeterli siyasi irade yoktu. (...) Bu açıklamadan anladığım kadarıyla, AB Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu anlamaya başlıyor. Ama ABD'nin ağzından gelmesine anlam veremiyorum. Belki de ABD Türkiye'nin İran ve Rusya ile yaklaşmasından, İsrail ile anlaşmazlığından çok rahatsız. İran - Rusya yaklaşması Türkiye'nin kaybetmesidir. O yüzden AB'yi dost gibi tanıtmak peşinde. Bence ABD, şımarık İsrail yavrusuna tembih etmezse, bu rahatsızlık büyük problem olacak. İran'a yapılan yatırımlar Türkiye'siz etkisiz kalacak.

Fatih Turul - Ben Doğu'ya kayma yorumlarını doğru bulmuyorum. Türkiye'nin yapmaya çalıştığının dengeli bir politika izlemeye çalıştığına dair inancım bulunmakta. Ancak daha önceden de olduğu gibi söz sahibi büyük güçleri bir bölünme bir taraflandırma yapmak istemekler, bu yüzden de bu Doğu'ya kayma senaryosunu önümüze sunmaktalar. Bu noktada Rusya ile yapılan anlaşmalar ya da Brezilya ile kurulan sıcak ilişkiler, sadece Doğu(!)'ya değil genel olarak, tüm dünyayı da işin içine katan, dengeli ve sağlıklı bir politika izlenmeye çalıştığının kanıtı olduğuna inanmaktayım. Son olarak, umarım bu son zamanlarda oynanmaya çalışılan tehlikeli saf belirleme oyununa bu defa düşülmez ve emin adımlarla daha dengeli (hem politik hem ekonomik olarak) ve daha barışçıl bir dünyaya doğru yol alırız.

Bahadır Güler - Batı'nın oryantalizmi bizden daha iyi bildiği ve uyguladığı şüphe götürmez bir olgudur. Batı derken, Batı var, Batı var. Biz bir Akdeniz toplumuyuz yani kendimize has özelliklerimiz olduğu gibi İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan gibi ülkelerle de benzer özelliklere sahibiz. Ama hiçbir zaman İngiltere, Hollanda, Danimarka, İsveç, Almanya gibi ülkelerle ortak bir yönümüz olmadı. ABD'nin konumuysa tam anlamıyla vahşi batıdır ve bu toplum tektir. Gates'in bu saptamasının altında neyin yattığını ileriki günler gösterecektir. Komplo teorisi seven biri olarak kişisel fikrimi şöyle belirtebilirim. Nobel barış ödüllü Hüseyin Burak Obama mayasının tutmadığı yerlerde, Erdoğan menüsünün sunulmak istendiğini ve bunun için bir altyapı oluşturulduğunu söyleyebilirim. Eğer sosyal ağlardaki Arapça konuşan insanların tepkilerini takip ederseniz, kendi liderlerine kızan ve "long live ardogan" yani Allah uzun ömür versin Erdoğan diyenlerin sayısının çoğaldığını göreceksiniz.

Kaan Yağızer - Biz destek vermeden İran'a ne ambargosu yapılacakmış, sorarım? Obama'dan umutluydum ama görünen o ki yeni (!) başkan da bürokrasi ve lobi çarklarının arasında hareket edemez hale gelmiş. Yazık, çok yazık. Başta Amerikalılar olmak üzere Batılı liderlerin başını topraktan çıkarıp aslında ne olduğuna bakmalari lazım, sanırım bunu henüz "içlerine sindiremiyorlar" ama gerçek şu ki dünyanın güç odaklarının yeri değişiyor, hem de hızla.

İlker Halil Turer - Yıllarca sudan sebeplerle kapılarda bekletilen, adam yerine konulmayan Türkiye'nin şimdi kendi dengelerini kurmak istemesi neden bu kadar Batı'yı rahatsız ediyor? Faşizm mağduru (Bkz. Nazi Almanyası) medeniyetin göbeği (!) başkentlerindeki faşizmi kontrol altına alamayan Avrupa'nın Türkiye konusundaki ikircikli ve ikiyüzlü tavrı Türkiye'nin kendi bölgesinde denge kurma arayışlarına "eksen değiştirme" olarak görmesi, ancak klasik "Batı" görüşüdür. Bu bakış o kadar keskin ki, kendi eliyle yarattığı "İsrail" canavarını bile görememekte. Umarım Batı yarattığı canavarın elindeki silahını ona doğrultmasını beklemez.

Hayrullah Şentosun - Türkiye'nin dış politikasının çok değişkenli fonksiyonunun ağırlığı ekonomidir ve ekonomik büyümenin nasıl sağlanacağı sorusudur. Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı Avrupa'dır (yüzde 60). Küresel krizden önce de Avrupa ekonomilerinin yavaşladığı ortadaydı ve bugünkü projeksiyonlarda Avrupa 10-15 yıl sürekli kemer sıkarak potansiyelinin altında büyüyecektir. Türkiye'nin ekonomik büyümesinin fonksiyonu Avrupa olursa Türkiye istediği ölçüde büyüyemez. Türkiye ihracat pazarlarını çeşitlendirerek bir tür bölgesel ekonomik entegrasyonla kalkınma modeline girecektir. (Bkz. Avrupa Birliği - Almanya) Bu saf bir siyasal proje değildir. Türkiye'de iki ayrı burjuva da bunu istemekte çareler aramaktadır. Sadece AKP'nin bir siyaseti değildir. Bürokrasi de bunu istemektedir (bkz. BDDK başkanı)

Sizler de görüşlerinizi Facebook üzerinden bizlere iletebilirsiniz. Facebook'taki BBC Türkçe sayfasının linki sağ tarafta yer alıyor.


Popular Articles

Latest Articles