H­i­l­m­i­ ­Ö­z­k­ö­k­:­ ­I­r­a­k­­a­ ­g­i­r­e­c­e­k­t­i­k­ ­-­ ­D­ü­n­y­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­

H­i­l­m­i­ ­Ö­z­k­ö­k­:­ ­I­r­a­k­­a­ ­g­i­r­e­c­e­k­t­i­k­ ­-­ ­D­ü­n­y­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­ Genekurmay eski başkanı Hilmi Özkök"ün "1 Mart tezkeresi kabul edilseydi Irak'a girecektik" sözleri ardından, Ankara'nın Irak savaşı ile şimdi Suriye ile ilgili duruşunu yorumculara sorduk.

Ortadoğu'nun sıcak çatışma merkezinin Suriye olduğu 2012 yazından 9 yıl önce alınmayan bir kararla ilgili açıklama yapan Genelkurmay eski başkanı Hilmi Özkök, "TBMM, 1 Mart tezkeresini onaylasaydı Irak topraklarına girecektik" dedi.

Türkiye'nin, ABD öncülüğündeki güçlere katılarak işgalci güç konumuna geçmesine yol açacağı şimdi anlaşılan ve 2003 Mart'ının ilk gününde oylanan 1 Mart tezkeresi kabul görmemişti.

Özkök, Radikal Gazetesi'nden Murat Yetkin'in sorularını yanıtlarken, Türk askerlerinin Irak'a girmesi konusunda ABD ile mutabakata vardıklarını ancak tezkere kabul edilmeyince uzlaşmanın kadük olduğunu söylüyor.

Hilmi Özkök'ün açıklaması, BBC'de çıkan bir haber ile aynı sıraya rastlıyor.

BBC muhabirinin Adana'da konuştuğu Thwaiba Kanafani adındaki bir Suriyeli, Türkiye'de Özgür Suriye Ordusu'ndan eğitim aldığını söylemişti.

Özkök'ün açıklamaları ışığında 1 Mart tezkeresinin neyi ifade ettiğini ve Türkiye'nin, Suriye konusunda savaşçılığa daha yakın bir çizgi izleyip izlemediğini Star gazetesi yazarı Fehmi Koru ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Profesör Erol Manisalı ile konuştuk.

Fehmi Koru'nun gözünde 1 Mart Tezkere'sinin ne ifade ettiği çok açık.

Koru: "Amerikanın bölgeyi yeniden dizayn etme ve bunu yaparken de Türkiye'yi yanına alma noktasında, çok önceden çerçevesini belirlemiş olduğu bir projesiydi" diyor.

"60 bin ABD askeri gelecek, Türkiye'de konuşlanıp, geçiş yapacak ve Irak'tan başlayarak "bölgeye demokrasi" getireceklerdi."

Cumhuriyet gazetesinin dış politika yazarlarından Erol Manisalı, "1 Mart tezkeresi kabul edilseydi, Türkiye, Suriye, İran ve Irak'ı karşısına alacaktı" diyor.

Manisalı, Türkiye'de bugün beliren havada "Acaba müdahil olsaydık, bugünkü kadar olumsuz bir konumda olmaz mıydık" rüzgarının daha belirgin olarak estiğini gözlemliyor.

Ne var ki Manisalı, bir ihtimal "Türkiye o zaman Irak'a girseydi bugünkü Kürdistan oluşumunun önüne geçilebilirdi" diyenlere rağmen, Türkiye 1 Mart tezkeresi kabul edilip Irak topraklarına girseydi bile Kürdistan ile ilgili durumun bugünkünden farklı olmayacağına inanıyor.

Ne var ki Manisalı, "Bugünkü yeni ortamın, ABD, İsrail ve İngiltere ile birlikte olan bir anlamda karşılıklı etkileşim, Kürdistan konusu göz önünde tutulduğunda, bu noktaya geleceği 1 Mart tezkeresi döneminde beklenmiyordu" değerlendirmesini de yapıyor.

Manisalı "Her iki şıkta da Kürdistan'ın oluşumu değişmeyecekti bana göre" diyor.

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Fehmi Koru'ya, Özgür Suriye Ordusu militanının BBC'ye yaptığı açıklamada, Türkiye'de eğitim gördüğünü söylediğini aktardığımızda bunun "dezenformasyon" ve iki ülke arasında düşmanlığın arttırmayı amaçlayan bir yanıltma kampanyasının parçası olduğuna inandığını söyledi.

Fehmi Koru, bu cevabı, Türkiye'nin bir dönem PKK'ya ev sahipliği yaptığı için Suriye'yi savaşla tehdit edecek noktaya gelmesine de yol açan ve Lübnan’ın Bekaa Vadisi'nde PKK militanlarının eğitilmesine duyulan tepkiyle çelişip çelişmediği yönündeki sorumuza verdi.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Profesör Erol Manisalı, Türkiye'nin Suriye politikasının son iki üç yıl içinde 180 derecelik bir dönüşüme uğradığını anlatırken, ülkenin, İsrail, ABD ve İngiltere'nin belirlediği bir politika ve operasyonlar dizisinin bir oyuncusu olarak, gelişmelere dahil olan ancak belirleyici olmayan bir ülke durumunda olduğunu düşünüyor.

Manisalı, Ankara'nın ABD politikalarına uyum konusunda 180 derecelik bir dönüş yapmasının çelişkileri beraberinde getirdiğini söyledikten sonra "Suriye'nin Ankara tarafından kaybedilmesi, Türkiye'nin Ortadoğu ile olan bütün iktisadi ilişkilerinin zarar görmesi anlamına gelir" diyor.


Popular Articles

Latest Articles