H­a­v­a­l­a­r­ ­ı­s­ı­n­d­ı­,­ ­ş­i­k­a­y­e­t­l­e­r­ ­a­r­t­t­ı­!­ ­E­n­ ­e­t­k­i­l­i­ ­y­ö­n­t­e­m­ ­t­e­d­b­i­r­ ­-­ ­S­a­ğ­l­ı­k­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­

H­a­v­a­l­a­r­ ­ı­s­ı­n­d­ı­,­ ­ş­i­k­a­y­e­t­l­e­r­ ­a­r­t­t­ı­!­ ­E­n­ ­e­t­k­i­l­i­ ­y­ö­n­t­e­m­ ­t­e­d­b­i­r­ ­-­ ­S­a­ğ­l­ı­k­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­ Uzmanlar kenelere karşı uyardı. ısırmaları ile birlikte görülmeye başlayan ’ne (KKKA) karşı uyarılarda da bulunan uzmanlar, kene ile mücadelede en etkili yöntemin tedbir, erken tanı ve tedavi olduğunu söyledi. Dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi Türkiye’de de KKKA’nın endemik bir hastalık haline geldiğine dikkat çeken uzmanlar, vatandaşları uyarıyor.

KKKA hastalığının yönetiminde üç önemli noktanın bulunduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Nurcan Baykam, “Birincisi insan vücuduna yapışan keneler aracılığıyla bulaşan virüsün bulaşını önlemek. İkincisi hastalığın erken tanınması ile ilgili hem halkın hem sağlık çalışanlarının duyarlılığını artırmak. Üçüncüsü de tanı veya ön tanı konan hastalara gerekli tıbbi müdahaleyi yapmak” dedi.

Nisan ayında başlayan kene vakalarının Eylül ayına kadar devam edebildiğini belirten Baykam, bu dönemde özellikle hayvancılıkla uğraşan, tarla ve bahçeye giden insanların kenelerin vücutla temasının olmayacağı şekilde tedbir almaları için çağrıda bulundu. Kenelerin uçmadığını, yürüyerek insan vücuduna çıktıklarını anlatan Baykam, insanların korunmak için pantolonlarının paçalarını çoraplarının içerisine sokarak kenenin vücuda yapışmasını önleyebileceğini ifade etti.

iStock-1142643932

Tarlada veya bahçede çalışanların evlerine dönüşlerinde vücutlarına kene yapışıp yapışmadığını kontrol etmeleri için çağrıda bulunan Baykam, “Çünkü keneler vücutta ne kadar kısa tutunursa virüsün geçişi de o kadar azalır. Kenenin vücuttan hemen uzaklaştırılması gerekiyor. Ayrıca keneye çıplak elle dokunulmamalı. Elimizde bir eldiven ya da kumaş parçası olmalı. Onunla tutarak vücuttan uzaklaştırmalıyız. Kenenin vücuttan uzaklaştırılmasında en ideal yöntem ise pens. Ama öyle durumlar oluyor ki kene sıkı tutunduğunda bazen çıkaramayabiliyoruz. O zaman da bir sağlık kuruluşuna giderek ivedilikle keneyi çıkarttırmalıyız” diye konuştu.

2002-2003 yılından itibaren Türkiye’de bu hastalığın vakalarının takip edilerek tanısının konduğunu anlatan Prof. Dr. Nurcan Baykam, “Vaka sayıları yıllar içerisinde önce artış gösterdi. Sonra bilincin artması, toplumun eğitimi, bakanlığın aldığı önlemler ve hayvanların ilaçlanması derken vaka sayılarında bir düşüş sağlandı. Ama son dönemde pandeminin etkisiyle yerleşim noktasında kırsala olan rağbet nedeniyle vakalarda biraz artış var” şeklinde konuştu.

Covid-19 ve KKKA’nın ilk başlangıç bulgularının birbirine benzediğine işaret eden Prof. Dr. Nurcan Baykam, “Covid-19 pandemisini yaşıyoruz. Sonlarına da geliyoruz inşallah. Burada ilk başlangıç bulguları birbirine çok benziyor. Çünkü Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı’nda da ilk bulgular baş ağrısı, ateş, halsizlik, vücutta kas ağrıları, vücut ağırısı, bulantı, bazen ishal, gözlerde ve yüzlerde kızarıklık. Birçok hastalıkla bu bulgular görülebilmekte. Covid-19’da da aynı bulgular başlangıçta görülebilmekte. Bu nedenle bu şikâyetleri olanlar sağlık merkezlerine hızla başvurmalı. Ayrıca sağlık kuruluşlarına başvuran hastalar hayvancılıkla uğraştığını, kene ile temasım olabileceğini ifade ederek mutlaka hekimleri uyarmalılar. Hekimlerimizde özellikle bu konuda farkındalıkları yüksek olmalı ve duyarlı olmamalılar. Benzer şikâyetlerle gelen hasta mutlaka sorgulanmalı, çünkü erken tanı çok önemli. Erken tanı konduğunda diğer bulaşları önleyeceğimiz gibi hızla gereken tedavilerde yapılabilir" ifadelerini kullandı. (İHA)



Popular Articles

Latest Articles