Özellikler Batılı yazarlar ve senaristler tarafından merak edilen Harem, aslında Batılıların dünyaya aktardığından çok farklı şeyler ifade ediyor. Harem Arapçada "haram" (yasaklanmış) sözünden geliyor. Mahrem de aynı kökten gelen bir kelime. Sarayın özel hayatını ifade ediyor.
Yasak bölge olduğu için devamlı merak ediliyor ve herkes kendi kurguladığı haremi topluma yansıtmaya çalışıyor. Böylece gerçeğe hiç uymayan bir anlayış ortaya çıkıyor.
"Harem ve Cariyelik"
İşte bu kafa karışıklığını gidermek için Milli Saraylar Dairesi Başkanlığı tarafından Cengiz Göncü'nün kaleme aldığı "Harem ve Cariyelik" kitabı yayına çıktı. TRT Haber ekibi de kitabın yazarı araştırmacı Cengiz Göncü ile birlikte Dolmabahçe Sarayı'nın haremini gezerek bilgi aldı. Ve haremin ve cariyelik kurumunun gerçekte ne anlama geldiğini konuştu.
Harem ve cariyelik kavramlarının yanlış anlaşıldığını dile getiren Göncü, cariyeliğin Osmanlı'da bir hizmet grubu olduğunu hatırlattı.
Osmanlı padişahlarının eşleri arasında cariyelikten gelenlerin olduğu biliniyor. Ancak sarayda bulunan 500-600 cariyenin padişahın eşiymiş gibi algılanmasının çok yanlış olduğunu ifade eden Cengiz Göncü, tarihî belgelerin de söylediklerini desteklediğini açıkladı.
Dikkat çekilen bir diğer konu da harem dendiğinde sadece padişahların eşlerinin anlaşılması... Aslında harem padişahın eşlerinin, kızlarının, annesinin yer aldığı aile hayatının devam ettiği yerlere verilen isimdir. Kısaca padişahın mahremidir.