Ultera ameliyatsız yüz germe, cildin 1,5, 3 ve 4,5 mm derinliklerine uygulanan, cildi tamamen saran zar benzeri tabakayı iyileştirerek ciltteki sarkmaların önüne geçen bir tedavidir. Gıdı bölgesi, boyun bölgesi, yanak bölgesi sarkma ve kırışıklıklarında, göz kapağı ve kaş düşüklüklerinde çok efektif tedavi imkanları sunmaktadır. Yaklaşık 40 dakikalık bir tedavi sonrasında 2 yıla kadar kalıcılığı olan, sonuçları tatminkar ve yüz güldürücü bir işlemdir.
Ultera ameliyatsız yüz germe yöntemi, özel bir makine yardımıyla cildin 1,5, 3 ve 4,5 mm. altına inmeye sağlayan proplar yardımıyla uygulanan bir yöntemdir. Odaklanmış ultrason prensibiyle çalışmaktadır. Nasıl ki anne karnındaki bebeğin cinsiyetini ve sağlığını takip ettiğimiz ultrason sistemleri varsa, ultera ile de cildi saran zar tabakasını takip ederek yukarı doğru komple lifting yaparız. Benzersiz ve eşsiz bir sistemdir, tamamen görerek tedavi yapmayı sağlar. Cildin her tabakası ekranda görülür ve bu şekilde tedavi edilir.
Ultera ameliyatsız yüz germe, özel başlıklar yardımıyla cildin en üst, orta ve derin planında çalışmamızı sağlayan ve bilgisayar ekranı gibi bir ekranda yüzün tüm katmanlarını görerek tek tek tedavi etme prensibine dayanır. Vektörel olarak boyun, dekolte, gıdı, yanaklar, göz kenarı ve alın bölgesini tedavi etmeye yarayan bir sistemdir.
Kanama yoktur, iğne kullanılmaz. Ağrı, acı ve morarma olmadan, günlük hayatı aksatmadan yapılan bir işlemdir.
Ultera ameliyatsız yüz germe, 18 yaşından 80 yaşına kadar doğru endikasyon konulmuş her hastada uygulanabilir. Bu tamamen doktor ve hasta arasında ne istendiğinin bulunmasıyla ortaya çıkan bir tedavidir.
Herhangi bir yan etkisi olmadığı için, her hastaya, her yaş grubunda doğru endikasyon ile uygulanabilir.
Ultera ameliyatsız yüz germenin en büyük avantajlarından biri, yaklaşık 40 dakikalık tek seans uygulamayla 24 aya kadar varan kalıcılık süresinin olmasıdır.
Dolayısıyla işlemi hemen yaptırıp 5 dakika sonrasında normal hayatınıza dönebilirsiniz.
Ultera ameliyatsız yüz germenin en büyük avantajı; hastanın cildindeki uygulamaları görerek yaptığımız için herhangi bir risk oluşturacak durumun oluşmamasıdır.
Günlük hayatımızı aksatmaz. İşlemden hemen sonra normal hayatınıza dönebilirsiniz. Yüzde kanama, morarma, şişme olmayacağı gibi işlemden hemen sonra günlük hayata dönebiliyor olmanız, ultera ameliyatsız yüz germeyi ön plana çıkaran avantajlardan biridir. En ufak bir yan etkisinin olmaması güvenilirliğini arttırmaktadır.
Kısa sürede yapılması, 2 yıla kadar süren kalıcılığının olması, yan etkisinin olmaması ve etkinliğinin çok başarılı olması, Fda onaylı olması tamamen güvenilir bir şekilde yapılmasını sağlayacaktır.
Ultera ameliyatsız yüz germe yaklaşık 40 dakikada uygulanıp 2 yıla kadar kalıcı olan bir işlemdir. İşlem tek seans uygulanmaktadır. Tekrarlamak isteyen hastalar, 2 yıl sonra yeniden yaptırabilirler.
Yapan hastaların bir çoğu ilk uygulamadan çok memnun olup, 2 yıl sonra tekrar etmek istemektedirler.
Ultera ameliyatsız yüz germe, boyun bölgesi kırışıklıkları ve boyun sarkmaları, dekolte bölgesi kırışıklıkları, gıdı sarkmaları ve kırışıklıkları, özellikle yanak kontürünün kaybolduğu durumlarda ve yanak sarkmalarında, elmacık kemiğindeki sarkmalarda, göz kenarındaki kırışıklarda, kaş düşüklüklerinde ve göz kapağı düşüklüklerinde, göz kapağının kaldırılmasında, kaş kaldırılmasında, çene kontürünün belirginleştirilmesinde çok başarılı sonuçlar vermektedir.
Ultera ameliyatsız yüz germe işleminin etkileri, yapıldıktan hemen sonra yüzde 10-20 oranında ortaya çıkmakla beraber, 90 gün içerisinde yüzde 90, 120 gün içerisinde yüzde 100 oranında ortaya çıkmaktadır.
Günlük hayatı herhangi bir şekilde aksatmaz. Etkisi günden güne katlanarak devam ettiği için, günlük hayatın içinde başka insanların olumlu reaksiyonlarıyla karşılaşmak mümkündür.
Ultera ameliyatsız yüz germe işleminin dezavantajları hastanın beklentisine göre değişmektedir. Hasta eğer ameliyatla ortaya çıkan bir sonucu bekliyorsa, ultera bunun tamamını karşılayamaz.
Ultera ameliyatsız yüz germede, ameliyatla yapılan faceliftin yüzde 70-80'e yakın etkileri iyi şartlarda görülmektedir. Ancak hasta yüzde 100 bir düzelme bekliyorsa, bunun için cerrahiye gitmeleri doğru tercih olacaktır.