S­i­g­a­r­a­y­ı­ ­b­ı­r­a­k­m­a­ ­y­ö­n­t­e­m­l­e­r­i­ ­-­ ­S­a­ğ­l­ı­k­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­

S­i­g­a­r­a­y­ı­ ­b­ı­r­a­k­m­a­ ­y­ö­n­t­e­m­l­e­r­i­ ­-­ ­S­a­ğ­l­ı­k­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­ Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Teoman Şeşen, sigarayı bırakmak isteyenlerin öncelikle niyet etmesi gerektiğini belirterek, sigaraya karşı her platformda mücadelenin şart olduğunu söyledi.

Sigara içmenin önemli bir psiko-sosyal sorun olduğunu, sigaraya bağımlılığın yüzde 40 oranında 15-19 yaşları arasında başladığını, dünyada ve Türkiye'de 15 yaşın üzerindeki nüfusun yaklaşık yüzde 45'inin ciddi boyutlarda sigara bağımlısı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Teoman Şeşen, sigaranın bırakılması için öncelikle zararlarının bilinmesi gerektiğine dikkat çekti. Sigaraya bağımlılık ya da bağımsızlık çatışması, akran baskısı ve cinsel kimlik bunalımı nedeniyle başlandığını dile getiren Şeşen, "Çocuk veya gencin yetiştiği ev ortamında anne-baba sigara içiyorsa ve bunun büyüklere özgü olduğunu belirtiyorlarsa, gençler bunu otoriteyi temsil eden özellik olarak benimser ve sigaraya başlayabilirler. Önümüzdeki 40-50 yıl içinde sigara nedenli ölüm sayısının 10 milyonun üzerinde olabileceği varsayılmaktadır. Bu alışkanlığın önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmesi gerekir" dedi.

Sigara içme alışkanlığının Asya, Latin Amerika ve Afrika'da dramatik bir şekilde artış gösterirken, Kuzey Amerika ve Avrupa'da azaldığını hatırlatan Şeşen, "Türkiye'de bu artış yüzde 10 civarındadır. Ülkemizde sigara içme alışkanlığının çok yaygın olduğu bir gerçektir. 1988 yılında yapılan ve tüm ülkeyi temsil eden bir araştırmaya göre, toplumumuzda 15 yaş ve üstü erkeklerin yüzde 62.8'i, kadınların yüzde 24.3'ü, tüm nüfusun ise yüzde 43.6'sı sigara içmektedir" diye konuştu. Sigaranın, merkezi sinir sistemini tahrip ettiğini, solunum felcine yol açtığını, kalp-damar sistemini etkilediğini, kalbin işini artırdığını ve kroner kan akımını azalttığını, akciğer kanserine yol açtığını vurgulayan Şeşen, sigara içen annelerin çocuklarında akciğer hastalıklarına ve çocukluk dönemi kanserlerine içmeyen annelerin çocuklarına oranla 8 kat fazla rastlandığını ifade etti.

Uzun süre sigara kullananlarda akciğer kanseri gelişme riskinin sigara içmeyenlere göre 20 kat fazla olup, son 40 yılda ABD'de akciğer kanseri görülmesinin yüzde 250 arttığını açıklayan Prof. Dr. Teoman Şeşen, "Sigara akciğer kanserinin majör sebebi olup, erkek hastalarda yüzde 90 kadınlarda ise yüzde 79 oranında neden direk sigaraya bağlanmaktadır. Tüm kanser ölümlerinin yüzde 30'unun, akciğer kanserlerin ise yüzde 90'ının nedeni sigaradır. ABD'de her yıl 312 bin kişinin sigaranın neden olduğu hastalıklardan kaybedildiği, bu sayının trafik kazası ölümlerinin yedi katı olduğu, ayrıca 1.ve 2. Dünya Savaşı ile Vietnam Savaşı'ndaki ölü sayılarının toplamından fazla olduğu bildirilmektedir. Sigara, önlenebilir kanser nedenleri arasında 1. sıradadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, Avrupa ülkelerinde her yıl 40 bini kadın 350 bini erkek olmak üzere toplam 400 bin kişi sigaranın neden olduğu kanser yüzünden ölmektedir. Bu sayıya sigarının yol açtığı kalp-akciğer hastalıkları ve diğer hastalıklar nedeniyle oluşan ölümler eklendiğinde her yıl sigara nedeniyle 1 milyona yakın kişinin ölmekte olduğu bir gerçektir" dedi.

Sigara içenlerin bir an önce bırakması gerektiğine işaret eden Şeşen, gelişmiş ülkelerdeki sigarayı bırakma çabalarının, günümüzde yarışmalı, ödüllü, özendiricili ve zevkli uğraşlar haline getirildiğini ve bu konuda çok ilerleme kaydedildiğini söyleyen Şeşen, "Buna karşın ülkemiz henüz, sigara ile mücadelenin çağdaş yöntemlerini uygulayamamaktadır. Ülkemizde, sigara konusundaki eğitim zayıf, pasif içicilik yaygın, sigara reklamları sınır tanımasızca özendirici ve aldatıcıdır. Sigarayı bırakmak için ise önce bırakmanın getireceği yararları bilmek ve bu yararlara inanmak gerekir. Sigara içenlerin yaşam sürelerini uzatmak ve yaşam kalitelerini artırmak için alabilecekleri ilk önlem sigarayı bırakmalarıdır" şeklinde konuştu.

Önlem çalışmalarını anlatırken öncelikle, "Aileler çocuklarını mutlaka sigaradan korusun" diyen Şeşen, "Çocuklara sigaranın kötü etkilerini her fırsatta anlatmak gerekir. Bunlar; sigara kokan elbiseler ve saçlar, sararmış dişler, kötü kokan nefes, sararmış parmaklar, güçten düşme, atletik performansın ve dikkatin azalması gibi çocuğu ve genci etkileyen durumlar olabilir" açıklamasını yaptı. Şeşen, sigarayı bırakma aşamaları konusunda ise şunları söyledi:

"Öncelikle içenler sigarayı bırakmayı düşünmeli. Bu düşünceyi sürekli hale getirmeli, eylem aşamasına geçmeli ve bu eylemi sürdürmelidir. Yani sigarayı bırakmak için önce niyet edilmeli. Sigaraya karşı mücadele edilmeli. Şu 9 öğüdü sigarayı bırakmak isteyenlere hatırlatmak isterim; Bırakmak için doğru günü seçiniz. Gripten yattığınız bir gün, yılbaşı, Ramazan'ın 1'i gibi. Bir arkadaşınızla veya eşinizle birlikte bırakınız ve kararınızı eşe dosta duyurunuz. Bu kararınızı takviminize kaydediniz ve uygulayınız. Size sigarayı hatırlatacak şeyleri ortadan kaldırınız. Paket, küllük, çakmak, kibrit, ağızlık gibi şeyleri göz önünden yok ediniz. Sigara ile mücadelenizin günlerini sayınız ilk seferde bırakmanız şart değil. Olmazsa sebat edip tekrar bırakmayı deneyiniz. Sigarayı düşünmemek için kendinizi meşgul tutunuz. Çalışmak, ılık suyla duş almak, temiz havada yürüyüşe çıkmak, oda içinde de yürümek faydalı olacaktır. Sigara almayarak biriktirdiğiniz para mükafatından istifade ediniz. Bu ikramiye ile kendinize hediye alınız. Kilo almamaya çalışınız. Nikotin azaltma tedavisi uygulayınız. Nikotin arzusunu yavaşça azaltmak için özel sakıt, flaster gibi şeylerden yararlanabilirsiniz. Bunu doktora danışmadan yapmayınız. Başaramazsanız yılmayınız. Bir daha deneyiniz. Çünkü başarının sırrı sürekli denemektir."


Popular Articles

Latest Articles