D­H­A­ ­Y­U­R­T­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­ ­-­ ­9­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

D­H­A­ ­Y­U­R­T­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­ ­-­ ­9­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­   HDP önündeki eylemde 30'uncu gün Diyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirttikleri çocuklarının bulunmasını isteyen 49 aile, HDP binası önündeki oturma eylemini 30'uncu günde de sürdürdü.  Hacire Akar, 21 Ağustos'ta kaybolan oğlu Mehmet'in (21) HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyip, 1 gün sonra, partinin Diyarbakır binası önünde oturma eylemi başlattı.

HDP önündeki eylemde 30'uncu gün

Diyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirttikleri çocuklarının bulunmasını isteyen 49 aile, HDP binası önündeki oturma eylemini 30'uncu günde de sürdürdü.
Hacire Akar, 21 Ağustos'ta kaybolan oğlu Mehmet'in (21) HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyip, 1 gün sonra, partinin Diyarbakır binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'den itibaren HDP önünde oturma eylemine başladı. Eylem, 30'uncu günde de 49 aile tarafından sürdürüldü.
'BU İŞİ KÖKTEN ÇÖZMELERİ LAZIM'
Diyarbakır'da, 5 Mayıs'ta kaybolan oğlu Yusuf'un (16) HDP'liler tarafından düğün aracı olarak süslenen minibüsle dağa kaçırıldığını iddia ederek, 4 Eylül'de oturma eylemine başlayan inşaat işçisi Celil Begdaş, "Tüm siyasetçilerden rica ediyorum; herkesten, bütün duyarlı insanlardan, büyüklerden herkes elini taşın altına koysun. Yarın öbür gün kış gelecek; bu analar yazık günahtır, bir çözüm bulsunlar. Bütün siyasi partiler birleşsin, duyarlı insanlarla bir komisyon kursun, bir çözüme gitsin. Bu işi kökten çözmeleri lazım" dedi.
OTURMA EYLEMİNDEKİ AİLELER
1- Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde oturan Fevziye- Şahap Çetinkaya çifti, 30 Ağustos'tan beri haber alamadıkları, PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını iddia ettikleri oğulları Süleyman (18) için 3 Eylül Salı günü oturma eylemine başladı.
2- Diyarbakırlı Remziye Akkoyun, 4 yıldır kayıp olan oğlu Azad'ın (14) PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını ileri sürerek, 3 Eylül Salı günü oturma eylemi başlattı.
3- Diyarbakır'da oturan Rauf- Ayşegül Biçer çifti, 10 aydır kayıp olan tek oğulları Mustafa (18) için 3 Eylül Salı günü oturma eylemi başlattı. Kanser hastası Ayşegül Biçer, oğlunun HDP aracılığıyla PKK'lı teröristlere götürüldüğünü iddia ediyor.
4- Mardinli olan ve Diyarbakır'da oturan inşaat işçisi Celil Begdaş ile eşi Hediye Begdaş, ramazan ayının ilk günü olan 5 Mayıs'ta ortadan kaybolan oğulları Yusuf'un (16) HDP'liler aracılığıyla düğün aracı olarak süslenen minibüsle dağa kaçırıldığını iddia ederek, 4 Eylül akşamı oturma eylemine katıldı.
5- Gaziantep'te oturan Şevket- Songül Altındaş çifti, vatani görevi için usta birliğine giderken 2 Ekim 2015'te Tunceli'nin Pülümür ilçesinde teröristlerce kaçırılan oğulları Müslüm (24) için 5 Eylül günü oturma eylemi başlattı.
6- Mersin'in Anamur ilçesinde yaşayan Rahime Uymaz, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 28 Temmuz 2015'te eşi ve kızının yanında aracından indirilerek, kaçırılan yeğeni polis memuru Sedat Yabalak (34) için oturma eylemine katıldı. Polis Sedat Yabalak'ın hasta annesi Ünzile Yabalak ise 8 Eylül akşamı Diyarbakır'a gelip nöbete başladı. Solunum hastası Ünzile Yabalak'a, PKK'lı teröristler tarafından 23 Eylül 1995'te şehit edilen Astsubay Murat Namdar'ın eşi Yıldız Namdar refakat ediyor.
7- Mardin'in Derik ilçesinden gelen Emine-Şeyhmus Kaya çifti, İstanbul'da polis memuruyken, Muş'ta kardeşinin düğün konvoyuyla memleketine dönerken, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen teröristler tarafından kaçırılan oğulları Vedat Kaya (28) için 5 Eylül'de oturma eylemine başladı.
8- Malatyalı Sadiye Özbey, 17 Eylül 2015'te Rize'den kendisini ziyarete gelirken Tunceli'nin Pülümür ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristler tarafından aracı yakılıp kaçırılan oğlu Astsubay Semih için 5 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
9- Bursa'da yaşarken eşini 17 Ağustos depreminde kaybedince Diyarbakır'a taşınan Meryem Savur, 4 yıl önce PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Fırat (22) için 5 Eylül günü oturma eylemine başladı.
10- Diyarbakırlı Sabiha Balta, 5 yıl önce kaybolan oğlu Arafat'ın (25) PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını iddia ederek 5 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
11- Diyarbakır'ın Dokuzçeltik köyünde oturan Aysel Koyun, 5 yıl önce PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını ileri sürdüğü oğlu Neşat (22) için 6 Eylül günü oturma eylemine başladı.
12- Diyarbakırlı Güzide Demir, 4 yıl önce PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Aziz (20) için 7 Eylül günü oturma eylemi başlattı.
13- Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde 4 yıl önce çobanlık yaparken PKK'lı teröristlerce kaçırıldığı belirtilen Vahit Çur'un (19) anne ve babası Bedirhan- Necla Çur çifti de 7 Eylül günü eyleme katıldı.
14- Diyarbakırlı Hüsniye Kaya, 5 yıldır haber alamadığı ve sonrasında arkadaşlarından Suriye'de olduğunu öğrendiği kızı Mekiye'yi (19) bulmak için 8 Eylül günü oturma eylemine başladı.
15- Ayten- Şadin Elhaman çifti, 2 yıl önce kaybolan oğulları Bayram (21) için 8 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
16- İstanbul'da 5 yıl önce HDP Kağıthane ilçe binasına gittikten sonra dağa kaçırıldığını ileri sürülen Yakup Edizer'in (19) anne ve babası Salim ve Saliha Edizer çifti de 9 Eylül günü eylemdeki yerini aldı.
17- Diyarbakırlı Süleyman Aydın, 4 yıl önce terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Özkan (19) için 9 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
18- Diyarbakırlı Mevlüde Üçdağ, 5 yıldır haber alamadığı oğlu Ramazan (22) için 9 Eylül günü HDP önüne gelip eyleme katıldı.
19- Mardinli olan ancak Diyarbakır'da oturan Salih- Mülkiye Aylu çifti, 22 Mart 2019'da kaybolan ve HDP kongresine katılan M.I. tarafından Irak'ın Metine bölgesindeki PKK'lı teröristlerin yanına kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Mehmet (20) için 10 Eylül sabahı oturma eylemine başladı.
20- Aslen Siirtli olan, ancak Ordu'da yaşayan Latife Ödümlü, Dicle Üniversitesi Kimya Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi oğlu Özgür'ün (22), 10 ay önce PKK'lı teröristler tarafından Kuzey Irak'a kaçırıldığını söyleyerek, 10 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
21- Diyarbakırlı Mehmet Karaman, 1999'da kandırılarak dağa götürüldüğünü ileri sürdüğü oğlu Ercan (40) için 11 Eylül'de oturma eylemine başladı.
22- Diyarbakırlı Fatma Akkuş, 28 Ağustos 2015'te kaybolan ve internette terörist kıyafeti giydiği videosunu gördüğü kızı Songül için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
23- Erzurum'dan gelen Macide Uslu ile Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinden gelen Halime Şehitoğlu, 2015'te Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırılan yeğenleri Sedat Sorgun (28) için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı. Annesi vefat eden Sorgun'un, Van'da vatani görevini yaparken, izinli olarak Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesindeki teyzesi Şehitoğlu'nu ziyaret edip, memleketi Erzurum'daki akrabalarının yanına giderken Lice'de yol kesen PKK'lılarca kaçırıldığı belirtildi.
24- Diyarbakırlı Nihan Çiçek, 2015'te eşinin akrabaları tarafından dağa kaçırıldığını iddia ettiği nişanlı kızı Hatun (23) için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
25- Diyarbakırlı Ömer Tokay, 2011'de Şırnak'a pikniğe gidip dönmeyen, 3 yıl sonra da terör örgütüne yakın bir televizyonda gördüğü oğlu Mehmet (22) için 12 Eylül'de oturma eylemine başladı.
26- İstanbul'da yaşayan Şevket-Fatma Bingöl çifti, 2014'te Arnavutköy'de 'Bana iş buldular, işe gidiyorum' diyerek evden çıkıp dönmeyen oğulları Tuncay (19) için 13 Eylül'de oturma eylemi başlattı.
27- Diyarbakır'ın Hani ilçesinde fırında çalışan oğlu Fatih Demir'in (24), 2015 yılında terör örgütünce dağa kaçırıldığını iddia eden anne Sevdet Demir (55), 13 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
28- Bitlis'te eşinden boşanan Saliha Mert (42), 2015 yılında dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Yetiş Top (23) için 13 Eylül günü Diyarbakır'a gelip oturma eylemine katıldı.
29- Bitlis'te yaşayan Ubeydullah Yolaçan, 5 yıldır haber alamadığı oğlu Çetin (31) için 14 Eylül'de Diyarbakır'a geldi. Baba Yolaçan, gelini Gülcemal, torunları Ecrin ve Abdulsamet ile birlikte oturma eylemine katıldı.
30- Bitlis'in Mutki ilçesinden Diyarbakır'a gelen Hurinaz Omay (83), 24 yıl önce dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Rıfat (43) için 14 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
31- Bitlis'ten Diyarbakır'a gelen Fadıl Kılıç, Ahlat Üniversitesi öğrencisiyken 3 yıl önce dağa kaçırıldığını öne sürdüğü oğlu Faruk için (25) 14 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
32- Elazığ'dan Diyarbakır'a gelen Muhittin Avunan, usta birliğine giderken yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırılan yeğeni Bingöllü Emrah Avunan (24) için 13 Eylül'de oturma eylemine başladı. Emrah'ın annesi Leyla Avunan, babası Bilal Avunan ve akrabaları da 22 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
33- Erzurum'un Horasan ilçesinden gelen Mehmet Emin Coşkun (49), Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde 2'nci sınıf öğrencisiyken 29 Aralık 2014'te terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği 3 çocuğunun büyüğü olan İbrahim (24) için 15 Eylül'de oturma eylemine başladı.
34- Bursa'dan gelen Türkan Mutlu, 7 yıl önce Balıkesir'de üniversiteyi kazanıp kayıt yaptırmayan ve kandırılarak dağa götürüldüğünü iddia ettiği kızı Ceylan Şeyma Tekin (24) için 16 Eylül akşamı oturma eylemine başladı.
35- Diyarbakırlı Vahide Sunar, 5 yıl önce Dicle ilçesine gidip PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını düşündüğü oğlu Ahmet (22) için 16 Eylül'de oturma eylemi başlattı.
36- Ağrılı Salih Gökçe, 5 yıl önce İstanbul'da çalışırken ve askere gitmek üzereyken terör örgütü PKK tarafından kaçırılıp Suriye'ye götürüldüğünü iddia ettiği oğlu Ömer (24) için 17 Eylül'de oturma eylemine başladı.
37- Batmanlı Cabir Taş, 4 yıl önce tekstilde çalışırken terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği, o dönem 14 yaşında olan kızı Ece için 17 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
38- Diyarbakırlı Üzeyir Nergiz, 5 yıl önce Kars Kafkas Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okurken, 2014'te terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını iddia ettiği kayınbiraderi Osman Etik (29) için 17 Eylül'de oturma eylemindeki yerini aldı.
39- Muşlu Selma Kan, 4 yıl önce Muş'ta terör örgütü PKK'ya katıldığını iddia ettiği oğlu Onur (28) için 18 Eylül'de oturma eylemine başladı.
40- Siirtli Şirin Sungur, 2015'te Bingöl'de vatani görevini yaparken memleketi Siirt'e bayram iznine döndüğü sırada Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Süleyman (24) için 18 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
41- Muşlu Halit Altun, 2015'te Malatya'da üniversite öğrencisiyken kaybolan ve terör örgütü PKK'nın elinde olduğunu iddia ettiği oğlu Muhsin (27) için 19 Eylül'de oturma eylemine başladı.
42- Konya'dan gelen Yıldız Ballı, 2014'te İstanbul Esenyurt'ta tekstil fabrikasında çalışırken kaybolan ve terör örgütü PKK'nın kaçırdığını iddia ettiği kızı Yasemin (21) için 19 Eylül'de oturma eylemine başladı.
43- İstanbul'dan Diyarbakır'a gelen Fahrettin Akkuş, 2015'te Sultangazi ilçesinde 19 yaşındayken, kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Erkan için 20 Eylül'de oturma eylemine başladı.
44- Kütahya'dan gelen Hatice Levent, 18 yaşındayken 2015 yılında Bitlis'te üniversite öğrencisiyken terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği kızı Fadime için 22 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
45- Muş'tan Diyarbakır'a gelen Güzel Aslan, 5 yıl önce mobilyacıda çalışırken kaybolan oğlu Turan Aslan (26) için 23 Eylül'de oturma eylemine başladı.
46- Batman'dan gelen Zehra Çak, 5 yıl önce Batman'da kaybolan oğlu Azat Çak (23) için 26 Eylül'de oturma eylemine başladı.
47- İstanbul Sultangazi'den gelen İmmihan Nilifırka, Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü son sınıf öğrencisiyken, 21 Mart 2015'te kaybolan oğlu Mehmet (22) için 27 Eylül'de oturma eylemine başladı.
48- Gaziantep'ten gelen Cennet Kabaklı, 2015'te usta birliğine giderken Tunceli Pülümür yolunda terör örgütü PKK tarafından asker oğlu Adil Kabaklı (24) için 28 Eylül'de oturma eylemine başladı.
49- Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinden gelen Sıddıka Tatlı, Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Bölümü son sınıf öğrencisiyken 2014'te kaybolan ve terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Aziz Tatlı (27) için 29 Eylül'de oturma eylemine başladı.

Görüntü Dökümü
---------
HDP il binası
Ailelerin bekleyişi
Celil Begdaş'ın röportajı
Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 111 MB

Haber-Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN, Nurettin FİDANCAN/DİYARBAKIR,(DHA)

====================

İsrailli sporcular 'korumasız' adım atmıyor (ÖZEL)

Antalya'da düzenlenen Dünya Çocuklar ve Gençler Muaythai Şampiyonası'na katılan İsrailli sporcular ve antrenörleri, ülkelerinden gelen 6 koruma eşliğinde maçlara hazırlanıp, tribünde müsabakaları izliyor. Müsabakaların yapıldığı salona İsrailli sivil korumalar eşliğinde gelen sporcular, salon dışında da yine koruma gözetiminde antrenman yapıyor. İsraillilerin talebi üzerine salonda 20 Türk polisin de vardiya sistemiyle görev yaptığını söyleyen Türkiye Muaythai Federasyonu Başkanvekili Hasan Yıldız, "Böyle korumaya gerek yoktu. Antalya dünyanın en güvenli kentlerinden birisi" dedi.
Dünya Çocuklar Gençler Muaythai Şampiyonası, 65 ülkeden 800 sporcunun katılımıyla Antalya'da yapılıyor. Muratpaşa ilçesi Lara turizm bölgesindeki bir otelde düzenlenen şampiyonada, İsrailli sporculara ve antrenörlere uygulanan koruma önlemleri dikkat çekti. İsrail kafilesi geçen pazar günü başlayan şampiyonaya 22 sporcu, 4 antrenör ve 6 koruma ile katıldı. Müsabakaların yapıldığı salona İsrailli sivil korumalar eşliğinde gelen sporcular, salon dışında da yine koruma gözetiminde antrenman yapıyor. Tribünde korumalarla müsabakaları takip eden İsrailli sporcular ve antrenörlere korumalar da eşlik ediyor. Korumaların, sporcuların yanından ayrılmadan her yerde güvenliklerini sağladığı gözlendi.
6'SI İSRAİLLİ KORUMA YANLARINDAN AYRILMIYOR
İsrail kafilesinin otele gelmeden önce de polisin köpeklerle sporcu ve antrenörün kalacağı odalarda, müsabakaların oynanacağı salonda arama yaptığı kaydedildi. Türkiye Muaythai Federasyonu Başkanvekili Hasan Yıldız, İsrail Büyükelçiliği'nin Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla, Antalya Emniyet Müdürlüğü'nden güvenlik önlemlerinin artırılmasına yönelik talepte bulunduğunu anlattı. İsrail kafilesinde 22'si sporcu, 4'ü antrenör, 6'sı koruma olmak üzere toplam 32 kişinin yer aldığını aktaran Yıldız, İsraillilerin talebi üzerine salonda 20 Türk polisin de vardiya sistemiyle görev yaptığını söyledi.
'ÇEVİK KUVVET İSTEDİLER, KABUL ETMEDİK'
Daha önce düzenlenen şampiyonalarda İsrail kafilesinin ekstra önlem istemediğini vurgulayan Yıldız, şöyle konuştu:
"İsrail kafilesi, büyükelçilik aracılığıyla emniyetten gerekli tedbirleri istedi. Güvenlik sayısını artırdık, polis sayısı arttı. Böyle korumaya gerek yoktu. Antalya dünyanın en güvenli kentlerinden birisi. Çevik kuvvet gelmesini de istediler, ama biz kabul etmedik. İsrail kafilesinde 6 koruma var, aynı zamanda bizim polisimiz de görev yapıyor. Girişe X-Ray cihazı koyduk."
'HEDEF DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU'
Hasan Yıldız, 65 ülkeden 800'ü sporcu olmak üzere teknik heyetle 1400 kişinin yer aldığı muaythai organizasyonunun şimdiye kadar en fazla katılımla gerçekleştirilen dünya şampiyonası özelliği taşıdığını vurguladı. Türk milli takımında 116 sporcunun ringe çıkacağını belirten Yıldız, 4 kategoride kupa kazanmayı, dünya şampiyonluğu kazanmayı hedeflediklerini vurguladı.

Görüntü Dökümü
-----------
Seyircilerden görüntü
Takımlarını destekleyen sporcuların görüntüsü
Karşılaşmalardan görüntü
Teknik hocaların görüntüsü
RÖP: Hasan Yıldız
İsrailli sporcuların görüntüsü
Sivil giyimli güvenlik elemanlarının görüntüsü
Tribünde bekleyen güvenlik görevlisinin görüntüsü
Detaylar

Haber; Tolga YILDIRIM-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)

==============================

Küçükkuyu'da imar rantı tartışması

Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu beldesinde, yeni imar planının 2017 yılında dijital ortama taşınırken rant yaratıldığı iddia edildi. AK Partili Zahit Mert, plana aykırı katlar verildiğini ve imar planında olmayan yerlerin imara dahil edildiğini gördükleri için yeni plana itiraz ettiklerini söyledi. CHP'li Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan ise, 2017 yılındaki yeni planı, hatalar ve eksiklikler gördükleri için iptal ettiklerini, itirazlar için askıda kaldığı 1 aylık sürede ise herhangi bir imar veya inşaat ruhsatı vermediklerini belirterek, iddia edildiği gibi kimseye bir rant sağlanmadığını savundu.
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu beldesi sahil kesiminde yıllar önce başlayan betonlaşma Kaz Dağları'nın eteklerine doğru hızla ilerlerken, beldede son günlerde imar rantı tartışması sürüyor. Betonlaşmakla kalmayan bölge, en önemli varlıklarından olan zeytinlik alanlarını hızla yitiriyor. Küçükkuyu'da 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde AK Parti'den Belediye Başkan Adayı olan Zahit Mert, yeni imar planının onaylanmaması nedeniyle 4 aydır beldede ruhsat verilmediğinden inşaat yapılamadığını söyledi.
AK PARTİ'Lİ MERT: 'KÜÇÜKKUYU ŞU AN PLANSIZ'
Küçükkuyu Belediyesi'nin 2016 yılında yeni bir imar planı hazırladığını, bu planın da 2017 yılı Mayıs ayında dijital ortama geçirilmeye başlandığını belirten Zahit Mert, "Yeni bir 5000'lik ve 1000'lik planlar hazırladıklarını söylediler. Bu hazırlık sırasında belediyedeki imar planlarına baktığımızda plana aykırı katlar verildiğini, imar planında olmayan yerlerin imara dahil edildiğini gördük. Bunlara itiraz ettik. Bu itirazlarımızı önce belediye yönetimi geçiştirdi. O dönemki AK Parti Belediye Meclis üyeleri dilekçelerle bu işi sürdürdüler. Bunun neticesinde alınan 9 meclis kararını Belediye Başkan Cengiz Balkan iptal etti. Küçükkuyu'da 2016'da yapılan imar planını da tamamen iptal ettiler. 'Biz eski plana geri dönüyoruz' dediler. İptal olunca eski plandan ruhsat verilmeye çalışıldı. Bu arada Çanakkale Bölge İdare Mahkemesi'ne dava açıldı. Mahkeme, 2008'de yapılan eski imar planına dönülemeyeceğine ve yeni bir imar planı yapılmasına karar verdi. Şu anda da yeni imar planı yapılıyor. Bunun için de ruhsat verilemiyor. Küçükkuyu şuanda plansız" dedi. "2016 yılında imar planından sonra yapılan sayısallaştırmada tespit ettiğimiz usulsüzlükler var" diyen Zahit Mert, şöyle konuştu:
"Kimi müteahhitlerin arazilerini imarların içine almışlar. Yani bir arazinin imar içine alınabilmesi için ki bunların hepsi zeytinlik vasfında İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nden, 8-9 daireden görüş alınması lazım. Zemin etütlerinin yapılması lazım. Sanki bunlar, daha önceden imarın içindeymiş gibi gösterilerek bir kısım belediye meclis üyelerinin ve bir kısım belediyeye yandaş müteahhitlerin yerlerini imar planı içine almışlar. Yine bir kısım Cumhuriyet Halk Partili belediye meclis üyelerinin arazilerindeki yolları ve yeşil alanları kaldırmışlar. Bunları kendi arazilerinin içine dahil etmişler. Daha önce bir vatandaşımızın belediyeye terk ettiği yeşil alanları da konut alanına çevirmişler. Belediye yarın bu yeşil alanları bir müteahhide verecek. Gelir amaçlı bunları düşünmüşler. 9 tane meclis kararıyla bunları iptal etmek mecburiyetinde kaldılar."
'GELİŞMEYLE GENİŞLEMEYİ KAÇIRIYORUZ'
Küçükkuyu'da emlakçılık yapan Vedat Soydaş ise, zeytin ağaçlarının olduğu yerlerin imara açıldığını belirterek, "Aynı zamanda Kaz Dağları'nda bağırıyorlar, 'zeytinlikler yok ediliyor' diye. 50 yıldır Edremit Körfezi'ni CHP yönetiyor. Bu zeytinlikleri imara ben mi açtım. Hiç o tarafından bakan yok. Herkes yalandan bağırıyor. Küçükkuyu öyle bir hale geldi ki; 150 bin liralık daireler yaparak bu güzelim cennet yeri bu hale getirdik. Yapılan imarla alakalı tabii ki belediyenin çok büyük suçu var. Gelişmeyle, genişlemeyi karıştırıyoruz. Küçükkuyu'nun şuandaki şu nüfusuna suyu yetmiyor. Bizim suyumuz Kaz Dağları'ndan geliyor. Yazın kuyudan su basılıyor. Bir takım şeyler yapılırken, herkesin bizleri de düşünmesi lazım. Burada keyfi, kendilerine göre, 'Kimin yeri, Hasan'ın yeri, şu çıkmalarını daha çok yapalım. Yoğunluğunu daha çok artıralım. Kat versek bir şey olmaz.' Bu şekilde kişisel menfaatlerle Küçükkuyu'yu maalesef bu hale getirdik. Yani belediyenin titreyip, kendine dönmesi lazım. Halkçıysa hakikaten halkçı olsun. Küçükkuyu bir takım elit insanların hizmetinde değilö diye konuştu.
'ÇIKAR AMAÇLI OLMAYAN İMAR PLANI HAZIRLANMALI'
AK Partili Belediye Meclis Üyesi ve İmar Komisyonu Üyesi Fahrettin Yığın, bugün meclise gelecek olan imar planını en ince ayrıntısına kadar inceleyip, halkın menfaatine olan imar planını onaylayacaklarını belirtti. Yığın, "Yapılan imar değişikliği yargı kararıyla iptal edildiği için Haziran ayından bu yana Küçükkuyu'da imar planı yok. İmar ve ruhsat durumu da verilemiyor. Dolayısıyla hızlıca halkın menfaatine, çıkar amaçlı olmayan imar planının hazırlanması gerekiyor. Biz de bunu kısa sürede Meclisten geçirmek istiyoruz" dedi.
CHP'Lİ BAŞKAN RANT İDDİALARINI REDDETTİ
CHP'li Belediye Başkanı Cengiz Balkan ise, rant iddialarını reddetti. Balkan, 1/100.000'lik Çanakkale-Balıkesir üst ölçekli planı yapıldıktan sonra, 'dijitalleşme' adı altında Küçükkuyu'nun 1/5000'lik ve 1000'lik planlarını hazırlama zaruriyetinin doğduğu, kendilerinin de bunu yaptığını belirten Balkan, şöyle konuştu: "2017'deki plan yapılırken plancı, iki hata yapmış. Biz planı Meclisten geçirdikten sonra bunu fark ettik. Planın 1 ay askıda itiraz süresi vardı. Sonrasında eksiklikler ve hatalar olduğu için bu planı iptal ederek, 2008 yılında AK Parti döneminde uygulanan eski planın tekrar yürürlüğe girmesi için karar aldık. Bir aylık itiraz süresinde ise herhangi bir ruhsat ve imar vermedik. 'Bu planı yaptılar, buna peşkeş çektiler' demelerinin bir gereği yok. Çünkü biz o plana göre bir inşaat izni, ruhsatı veya imar vermedik. 2008'deki planın yürürlüğe girmesi için de bu planın 1 ay askıda kalması gerekiyordu. Biz onu askıya asmadığımız için bu plan da havada kaldı. Şimdi 2008'de yürürlükte olan plana alınan meclis kararlarını da ilave edip, askıya çıkarıp Küçükkuyu'nun planını oluşturmuş olacağız. Yani dedikleri gibi peşkeş gibi bir şey yok. Herhangi bir kişiye rant sağlanmadı. Önümüzdeki günlerde bir imar artışı, yoğunluk artışı veyahut imar genişlemesi gibi bir şey yok. Sadece plana, 2008'den itibaren Meclisten geçirilen imar değişikliklerini de işledik. Çünkü o binalar yapıldı. İskanı verildi. Bunu bugünkü Meclise sunacağız. Bir aksilik olmazsa da geçireceğiz."

Görüntü Dökümü
---------
-Küçükkuyu beldesinin havadan drone görüntüsü.
-Küçükkuyu beldesindeki betonlaşmanın havadan görüntüsü.
-Zahit Mert ile röp.
-Vedat Soydaş ile röp.
-Fahrettin Yığın ile röp.

Haber-Kamera: Burak GEZEN-Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE, (DHA)

================

Tekirdağ'da kolonları zarar gören üniversite binası boşaltıldı

İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremde, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi'nin kolonları zarar gören Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu binası boşaltıldı.
Silivri açıklarında meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremi İstanbul'dan sonra en fazla hissedildiği Tekirdağ'da, Namık Kemal Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu binasında hasar meydana geldi. Yapılan incelemede binanın zemin katındaki kolonlarında patlamalar meydana geldiği tespit edilerek, bina boşaltıldı. Binan çevresine de emniyet şeritleri çekildi. Binaya öğrenci ve akademisyenlerin de girmesi yasaklandı. Yetkililer, binada inceleme çalışmalarının devam ettiğini belirterek, detaylı inceleme yapılacağını söyledi.

Görüntü Dökümü
-------------
-Üniversitenin tabelası
-Güvenlikçilerden detaylar
-Öğrencilerin giriş ve çıkışları
-Detaylar

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,(DHA)

======================

Uzungöl'de kaçak yapıların yıkımı başlıyor

Trabzon'un Çaykara ilçesinde imar kirliliği tartışmaları ile gündeme gelen dünyaca ünlü turizm merkezi Uzungöl'de, imar barışına uygun olmayan yaklaşık 118 yapının yıkımlarına başlanıyor. Bölgede yapı sahiplerine Çaykara Belediyesi'nce, yapılarını boşaltmaları yönünde gerekli tebligatlar ulaştırılırken, yıkımların 5 Ekim'den itibaren başlayaağı belirtildi.
Çaykara ilçesinde Karadeniz'in gözde turizm merkezlerinden biri olan Uzungöl'de, otel, pansiyon ve iş yeri sayısının her geçen gün artış göstermesi, bölgede uzun süredir devam eden imar kirliği sorununu da artırdı. Bölge turizminin göz bebeği konumunda olan ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaretçi akınına uğrayan Uzungöl'de, imar sorununa çözüm bulunamadı. Son dönemde, Körfez ülkelerinden gelen turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Uzungöl'de, otel, apart otel, pansiyon ve iş yeri sayısının plansız şekilde çoğalmasıyla birlikte imar kirliliğindeki artış ise tavan yaptı. Uzungöl'de, yıkım kararı bulunan 862 kaçak yapı sahibi, İmar Barışı'ndan yararlanmak için başvuru yaptı.
YIKIMLARA 5 EKİM'DE BAŞLANACAK
Yaklaşık bin 650 hektar alan üzerine kurulu, 1983 yılında milli park ilan edilen ve 2003 yılında da yaklaşık 30 bin hektara varan özel çevre koruma bölgesi ilan edilen Uzungöl'de imar barışına uygun olmayan 118'e yakın kaçak yapı için harekete geçildi. Uzungöl'de imar barışına uygun olmayan kaçak ve çarpık yapıların yıkımıyla ilgili Trabzon Valiliği’nden Çaykara Belediyesi’ne yazı gönderilip, yıkım yapılacak yapıların boşaltılması ve yıkıma uygun hale getirilmesi istendi. Bunun üzerine Çaykara Belediyesi, bahse konu yapı sahiplerini gönderdiği tebligatlarla bilgilendirdi. Bölgede yapı sahiplerine yapılarını boşaltmaları yönünde gerekli tebligatlar ulaştırılırken, yıkımların 5 Ekim'den itibaren başlanacağı belirtildi.
BAKAN KURUM AÇIKLAMIŞTI
Öte yandan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Karadeniz Bölgesi'ndeki 6 ili kapsayan, 15 maddelik 'İklim Değişikliği Eylem Planı'nı açıkladıktan sonra Trabzon'un dünyaca ünlü turizm merkezi Uzungöl'ü ziyaret edip açıklamalarda bulunmuştu. Bakan Kurum Uzungöl'de turizm sezonunun bitmesinin ardından 'imar barışına' uygun olmayan yaklaşık 118 yapının yıkımına başlanacağını belirterek, "Süreç içerisinde de imar barışına uygun olmayan yapıların yıkımını gerçekleştireceğiz. Akabinde Uzungöl’ü gerçekten uluslararası anlamda da doğal güzellikleri ön plana çıkaracak bir çalışmayı başlatıyoruz. Uzungölümüzde incelemeleri yaptık. Aynı Ayder'de olduğu gibi vatandaşlarımızla el birliği içinde onlarla birlikte omuz omuza buradaki dönüşümü de gerçekleştireceğiz" demişti.
ERDOĞAN, 'AYDER'İ KİRLETTİK, REZİL ETTİK' DEMİŞTİ
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Ağustos 2017'de katıldığı AK Parti Rize İl Başkanları Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda, imar kirliliği tartışmaları ile gündeme gelen Ayder Yaylası ile ilgili, "Şu anki Ayder Yaylası bizim temsilimiz olamaz. Allah'ın bize verdiği Ayder bambaşka ama biz Ayder'i kirlettik, rezil ettik. Ayder'i kentsel dönüşüm değişimle şanına yakışır bir hale getireceğiz. Aynı değişim dönüşümü de Uzungöl'de yapmamız lazım" demişti. Erdoğan'ın bu sözleri üzerine bölgede kaçak yapılarla ilgili yıkım kararları alınarak mücadele başlatılmıştı.
UZUNGÖL TURİZM MERKEZİ
Çaykara ilçesine 20 kilometre mesafede bin 250 metre yükseklikte yer alan ve eşsiz doğal güzellikleri ile Doğu Karadeniz'in gözde turizm merkezi olan Uzungöl, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. 500 bin metrekare alana sahip olan göl, alabalık ve sazan balığına ev sahipliği yapıyor. Uzungöl'ün 10 kilometre güneyinde 3 bin metre yükseklikteki Holdizon Dağları'nda, Balıklıgöl çevresinde yaya yürüyüş yapılabiliyor, vahşi doğa şartlarında yaban hayatı izlenebiliyor. Son yıllarda otel, pansiyon ve iş yeri sayısının her geçen gün artışına bağlı olarak ortaya çıkan imar kirliği sorunu ile tartışılan Uzungöl'de kentsel dönüşüm projesi gündeme geldi. Bunun üzerine Uzungöl'de, Karadeniz Bölgesi'ndeki 6 ili kapsayan, 15 maddelik 'İklim Değişikliği Eylem Planı' kapsamında kentsel dönüşüm hazırlıkları başlayacağı belirtildi.

Görüntü Dökümü
------------
-Uzungöl ARŞİV görüntüleri

HABER : Fatih TURAN KAMERA: TRABZON, (DHA)-

===================

Domuz sürüsü Pülümür Çayı'nı yüzerek geçti

Tunceli'deki domuz sürüsü, Pülümür Çayı'nı yüzerek geçti.
Tunceli'de son yıllarda kent merkezinde görülen domuz sürüsü, bu kez Pülümür Çayı'nda yüzerken görüntülendi. İnönü Mahallesi'ndeki çöp alanına gitmek isteyen domuz sürüsü, Pülümür Çayı'nı yüzereki geçti. Aç kaldıkları tahmin edilen domuzların çayda yüzme anları ise mahalle sakinlerinden Ali Gökmen tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerde bir süre yüzen domuz sürüsü, daha sonra gözden kayboluyor.

Görüntü Dökümü
-----------
Domuzların çayda yüzmeleri
Domuzların ormanlık alana gitmeleri
Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 66 MB

Haber: Ferit DEMİR-Kamera: TUNCELİ,(DHA)

====================

Gamze öğretmen, çocukların meleği (TEKRAR)
ÖĞRENCİLERİNDEN ÖĞRETMENLERİNE: O BİZİM MELEĞİMİZ
ÖĞRENCİLERİ KUCAKLAYARAK KARŞILIYOR

Erzurum'da, Fen Bilimleri Öğretmenliği bölümünden mezun olduktan sonra atanamayınca farklı bir alanda işe başlayan Gamze Tuysuz (25), geçen yıl ücretli öğretmenlik yaptığı okuldaki öğrencilerinden kopamadı. Tuysuz, zaman buldukça öğrencileriyle buluşup, başta dersleri olmak üzere her konuda onlara yardımcı oluyor. Öğrencilerinin, 'O çocukların meleği' dediği Gamze Tuysuz, "Ben çocukları onlar beni bırakmadı. Aramızda güçlü bir sevgi bağı oluştu" dedi.
Erzurumlu Gamze Tuysuz, 2016 yılında Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Fen Bilimleri Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Atanamayan Tuysuz, 2018-2019 eğitim öğretim döneminde Mareşal Fevzi Çakmak Ortaokulu'nda ücretli olarak fen bilgisi öğretmenliği yaptı. Gamze Tuysuz, fen bilgisi dersi verdiği 120'ye yakın öğrencisiyle kısa sürede sıcak bir bağ kurdu. Öğrencilerin aileleriyle de tanışan Tuysuz, her zaman yanlarında oldu. Öğrenciler, mahallede, buldukları malzemelerle oluşturdukları çardakta yaz kış buluşup, öğretmenleriyle hem ders yaptı, hem de oyunlar oynadı.
Görev süresi sona eren Gamze Tuysuz, öğrencilerinin gözyaşları içinde onlara veda etti. Ancak Tuysuz, öğrencilerden kopamadı.
ÖĞRENCİLERİNİ BIRAKMADI
Aras Elektrik Perakende Satış Anonim Şirketi'nde (Aras EPSAŞ) kurumsal iletişim ve kalite uzmanlığı olarak işe başlayan Tuysuz, fırsat buldukça öğrencileriyle ilgilenmeye devam etti, şimdilerde derslerinde yardımcı oluyor.
ENGELLİ SEDA’NIN ‘GAMZE ÖĞRETMEN’ MUTLULUĞU
Öğretmenlik yaptığı dönemde, öğrencilerinden Efendi (12) ve İbrahim Gökdere'yi (15) Sanayi semtindeki 2 oda bir salondan oluşan gecekondu evlerinde ziyaret edip, burada zihinsel engelli ve astım hastası kardeşleri Seda (10) ile dostluk kuran Gamze Tuysuz, bugünlerde aileye sürpriz bir ziyarette bulundu. Gamze Tuysuz'u gören Seda Gökdere, "Gamze öğretmen" diye çığlık atıp boynuna sarıldı. Seda Gökdere, Gamze Tuysuz'u öpüp, getirdiği hediye paketlerini açtıkça sevinci bir kat daha arttı.
‘O ÇOCUKLARIN MELEĞİ’
Gamze Tuysuz'u çok sevdiğini söyleyen Efendi Gökdere, "Hocam benim çiçeğim, özellikle çocukların meleği. Ben yetkililerden Gamze öğretmenin okula geri dönmesini talep ediyorum" dedi.
Ziyarete gelen öğretmenleriyle yine çardakta buluşan öğrenciler, “Burada ders işledik, güldük, söyledik, eğlendik. Biz onu çok seviyoruz" diyerek duygularını dile getirdi.
BİR KITLAMA ÇAY BİZİ BAĞLADI
Öğretmenlik yaptığı dönemlerde öğrencilerin evlerine ziyaretler yaptığını söyleyen Gamze Tuysuz, bir bardak kıtlama çay sayesinde aralarında sıcak bir bağ oluştuğunu söyledi. Tuysuz, "Her hafta mesaim bittikten sonra bir aileyi arıyorum, size geliyorum diye bilgi veriyorum. Onlarla içtiğimiz bir bardak kıtlama çay bizi birbirimize bağladı. Bizim birlikte içtiğimiz bir bardak çay, yaptığımız sohbetler, oynadığımız oyunlar çok şeye değer. Biz çocukları sevgiyle büyütmezsek, hiçbir şeyin sonucun alamayız. Sevgi istek getirir, istek ise başarı. Çocukların hepsi pırlanta gibi. Her zaman onların yanında olmaya çalıştım. Ancak tek bir kişi olarak bazen hepsine el uzatamadım, ama gücümün yettiğince destek olmaya çalıştım. Bu konuda annem, babam kız kardeşim ve şu an çalıştığım Aras EPSAŞ'ın Genel Müdürü Fahrettin Tunç Bey hep yanımda oldu. Onlardan aldığım güçle devam ettirdim. Bu konuda duyarlı vatandaşların desteğini de bekliyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜLER DÜN GEÇİLDİ

Haber: Salih TEKİN/ERZURUM, (DHA)-

=================


Popular Articles

Latest Articles