K­ü­ç­ü­k­ ­N­a­z­l­ı­c­a­n­­ı­n­ ­y­a­ş­a­m­ ­s­a­v­a­ş­ı­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

K­ü­ç­ü­k­ ­N­a­z­l­ı­c­a­n­­ı­n­ ­y­a­ş­a­m­ ­s­a­v­a­ş­ı­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­ Batmanlı bir ailenin beş çocuğundan en küçüğü olan 11 yaşındaki Nazlıcan Sena Büyükçelik, Amerika'dan gelen ilikle yaşama yeniden 'merhaba' dedi.

Hastalığı ancak 9 yaşında teşhis edilebilen Nazlıcan, bu süre zarfında hayatını dört duvar arasında geçirmesine rağmen okuma yazmayı öğrendi, bugün ise ilk defa parka çıkabilmenin mutluluğunu yaşadı.

Batman'da yaşayan Halil Büyükçelik (55) ve Cemile Büyükçelik(51) çiftinin 5 çocuğundan en küçüğü olan 11 yaşındaki Nazlıcan Sena Büyükçelik, 'kostman sendromu'lu olarak dünyaya geldi. Özel bir şirkette işçi olarak çalışan baba Halil Büyükçelik ile anne Cemile Büyükçelik, yıllarca kızlarının hastalığının teşhisi için hastane hastane dolaştı. Büyükçelik, çifti son olarak bir yakınlarının önerisi üzerine kızlarını altı yıl önce Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne getirdi. Burada tedavisine devam edilen Nazlıcan Sena Büyükçelik'e doktorları tarafından iki yıl önce 'kostman sendromu' teşhisi konularak, hastalığı çok ağır seyreden küçük Nazlıcan'ın sağlığına kavuşabilmesi için ilik nakli olması gerektiği belirtildi.

Nazlıcan'a ilk ilik müjdesi İspanya'dan gelmesine rağmen nakil gerçekleşmedi. Daha sonra Nazlıcan'a ikinci ilik müjdesi 2011 yılı başında Amerika'dan geldi. Üç aylık bir hazırlık aşamasının ardından Nazlıcan'a, 30 Haziran'da başarılı bir operasyonla Amerikalı 47 yaşındaki bir kadından alınan ilik nakledildi. Nakil sonrası önündeki 6 ay ve 2 yıllık süreç önemli olan Nazlıcan, yıllar sonra ilk kez parka çıkmanın mutluluğunu yaşadı.

HAYATLARI HASTANEDE GEÇTİ

Kızının sağlığına kavuşmaya başlamasıyla birlikte dünyaya yeniden geldiğini söyleyen baba Halil Büyükçelik, kızının doğduğu günden bu yana hayatının hastane köşelerinde geçmeye başladığını hatırlattı. Kızının devamlı yüksek ateşi ve enfeksiyonu olduğunu söyleyen Büyükçelik, şunları söyledi: "Ayrıca, vücudunun değişik yerlerinde yara oluyordu. Çok çabuk enfeksiyon kaptığı için sürekli hasta oluyordu. Diyarbakır başta olmak üzere Ankara'da da Nazlıcan'ın hastalığına teşhis konulması için hastanelere gittik. Ama teşhis konulamadı. 2005 yılında Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne geldik, 6 yıllık bir tedavi sonrası kızıma kostman sendromu teşhisi konuldu. Zorlu bir süreç geçirdi. Konsey kararıyla ilik nakline karar verildi."

ÖNLERİNDE İKİ ÖNEMLİ SÜREÇ VAR

İspanya'dan bir kök hücre bulunduğunu fakat tam uyumluluk olmadığı için kızına naklin gerçekleşmediğini ifade eden Halil Büyükçelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Daha sonra 2011 yılı başında Amerika'dan bir donör bulundu. 3 aylık bir beklemenin ardından donörün yüzde doksan uyumlu olduğu ortaya çıktı. 30 Haziran'da nakil gerçekleşti. Nakilden sonra çeşitli hastalıklar ve virüsler ortaya çıktı. Doktorların yoğun cabası sonucu bu rahatsızlıkları geçti. Önümüzde 6 ay ve 2 yıllık süreçler var. 4 ayı sağlıklı şekilde geçirdik. Ama her şey iki yılın sonunda daha net ortaya çıkacak. Ondan sonra kızımın hayata daha sıkı tutunacağını düşünüyorum."

OKULA GİTMEDEN OKUMAYI ÖĞRENDİ

Kızının çocukluğunu hiç yaşamadığını anlatırken gözleri dolan baba Büyükçelik, şöyle konuştu: "Kötü günler geçirdik. Şimdi iyiyiz. Kızım çocukluğunu yaşamadı. Günleri hep dört duvar arasında geçti. Ama hayata hep güzel taraflarından bakmayı başardı. Kendi kendine okuma yazmayı öğrendi. Bilgisayarı en iyi arkadaşı oldu. Kızım bugün ilk kez korkmadan parka çıktı. İnşallah voleybol oynayacağı, bisiklete bineceği günler de gelecek. Kızım Beşiktaşlı. Kızım sağlığına tam kavuşsun Beşiktaş maçına götüreceğim."

ÇOCUKLUĞUNU YAŞAYAMADI

Biricik kızının her geçen gün sağlığına kavuşması nedeniyle çok mutlu olduğunu anlatan anne Cemile Büyükçelik de, kızının doğduğu günden bu yana hasta olduğunu dile getirdi. Kızının iyileşmesi için Batman'dan Antalya'ya yerleştiklerini ifade eden Cemile Büyükçelik, şunları söyledi: "Antalya'da kızımın iki yıl önce hastalığına teşhis konuldu. İlik Amerika'dan geldi. Yüzde yüzlük bir uyum var. Nakil oldu bundan sonra her şeyin daha iyiye gitmesini temenni ediyoruz. Nazlıcan çocukluğunu hiç yaşayamadı.

Kızım hep ateşli hep enfeksiyonlu yatıyordu. Okula iki hafta gitti ama enfeksiyon kaptığı için bırakmak zorunda kaldı. İnşallah bundan sonra kızımızla mutlu güzel günler geçiririz."

İSTEKLERİ HEP DİLİNDE KALDI

Enfeksiyon riski olmadan ilk defa parka çıkmaya başlayan Nazlıcan Sena Büyükçelik de, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hep ateşliydim. Bisiklete binemedim. Okula gidemedim. Hep annemleydim. Çocukları gördüğümde üzülüyor, ağlıyordum. Kimse bilmiyordu ama ben hep hastaydım. İlaç kullanıyordum. Utanıyordum hasta olduğum için. Sonra herkes öğrendi. Hep hastanedeydim. Bazen ağladım, bazen güldüm. Ama kötü günlerim çok oldu"

İlik nakliyle yavaş yavaş iyileştiğini ifade eden Nazlıcan, sözlerini şöyle tamamladı: "Doktorlarım hızla iyileştiğimi söylüyor. İyileşince okula gitmek, tek başıma uyumak istiyorum. Bisiklete binmek istiyorum. Beşiktaşlı olduğum için Beşiktaş maçına gitmek istiyorum. Bugüne kadar bana büyük destek veren Akdeniz Üniversitesi Hastanesi doktorları ve hemşirelerine çok teşekkür ediyorum. Onlar bana yardımcı olmasa ben, iyileşemezdim."

Nazlıcan, en büyük isteğinin büyüdüğünde moda tasarımcısı olmak olduğunu sözlerine ekledi.


Popular Articles

Latest Articles