B­e­l­ ­v­e­ ­b­o­y­u­n­ ­k­ü­t­l­e­t­m­e­ ­k­i­r­e­ç­l­e­n­m­e­y­i­ ­t­e­t­i­k­l­i­y­o­r­ ­-­ ­S­a­ğ­l­ı­k­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­

B­e­l­ ­v­e­ ­b­o­y­u­n­ ­k­ü­t­l­e­t­m­e­ ­k­i­r­e­ç­l­e­n­m­e­y­i­ ­t­e­t­i­k­l­i­y­o­r­ ­-­ ­S­a­ğ­l­ı­k­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­ Denizli Devlet Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Selcen Alkan bilinçsiz yapılan kütletme hareketlerinin ise bu hastalığı tetiklediğini söyledi.

Kireçlenmenin kıkırdakta başladığını ve kıkırdağın zamanla düzgünlüğünü kaybedip inceldiğini belirten Denizli Devlet Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Selcen Alkan, kireçlenme sonucu kıkırdağın altındaki kemiğin sertleştiğini ve kenarlarında 'osteofit' adı verilen küçük kemik çıkıntılarının oluştuğunu kaydetti. Dr. Alkan, "Eklem içinde kıkırdaktan kopan serbest cisimler olur. Eklem yüzeyini örten sinoviyal zar kalınlaşır ve eklem içindeki sıvı artar. Kireçlenme başlangıçta kıkırdak ve kıkırdağın altındaki kemiğin hastalığı iken hastalık ilerledikçe eklemle ilgili diğer oluşumlar; eklem kapsülü, bağlar, çevre kas dokusu etkilenir" dedi.

Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Dr. Selcen Alkan, kireçlenme olan hastalarda çoğu zaman tutukluk, hareket kısıtlılığı, ilerlemiş evrelerde eklemde genişleme gibi yakınmalar, diz kireçlenmesinde parantez bacak gibi deformiteler oluştuğunu ifade etti. Kireçlenmenin pek çok etkenin birleşmesiyle oluştuğu kabul edildiğini belirten Dr. Alkan, kireçlenmenin tamamen iyileşerek hastalığın ortadan kalkmasının söz konusu olmadığını kaydetti.

Kireçlenmenin en çok dizde, daha sonra kalça, omurga, el bileği, el ve ayak eklemlerinde görüldüğünü ifade eden Dr. Selcen Alkan, "Orta ve ileri yaş, fazla kilo, kadın cinsiyet, eklemin yapısında doğuştan kalça çıkığı ya da sonradan yük ve kuvvet dağılımını, algısını bozan değişiklikler, ekleme aşırı yükleme ve tekrarlayıcı travmalar risk faktörleri arasında yer alır" diye konuştu.

BİLİNÇSİZ YAPILAN HAREKETLER

Bilinçsizce yapılan parmak çıtlatma, boyun ve bel kütletmenin kireçlenmeyi tetiklediğini kaydeden Dr. Alkan, şunları söyledi:

"Kireçlenmede yakınmaların iyileştirmesi mümkün olabilmektedir. Burada çoklu yaklaşım dediğimiz yalnızca ilaçlardan ibaret olmayan tedavileri gerekirse basamak basamak, kimi zaman topluca değerlendirmek gerekir. Kireçlenme tedavisinde öncelikle kilo verme, düzenli egzersiz gibi alışkanlıkların hayata geçirilmesi gerek. Kireçlenme tedavisinde iyileşmeye yardımcı olabilecek cihaz, gereç ve benzeri gereksinim olduğunda kullanımı teşvik ediyoruz. Ağrı ve tutukluğu gidermede ağrı kesici, yangı giderici ve kas gevşetici ilaçlardan yarar görürüz. Ağrı tedavisinde diğer seçeneklerimiz sıcak soğuk uygulamalar ve sinir uyarıcı elektrik akımı, derin ısıtıcı ultrason gibi elektroterapi ajanları, kısmen hastalığın seyrine etki ettiği düşünülen ve çalışmalarda klinik etkinliği gösterilmiş bazı ilaçlar da bulunmaktadır. Diğer bir tedavi seçeneği de eklem içine yapılan enjeksiyonlardır. Eklem sıvısı içeriğine benzeyen maddeler sıklıkla enjeksiyon için tercih edilirler. Eklemin yağlanma sağlayarak sürtünmeyi azalttığı, eklem içi basıncı düşürdükleri bu nedenle ağrıyı azaltarak fonksiyonu artırdıkları düşünülmektedir. Daha nadir olarak ancak akut alevlenme durumlarında inflamasyonu baskılama amaçlı, ağrı ve hareket kısıtlılığını giderme de eklem içine kortizon enjeksiyonları da uygulanabilmektedir. Ayrıca kaplıca tedavisi de kireçlenme sağaltımında önemli bir yer tutmaktadır. Gerek termal suyun gerekse nitelikli çamur çalışmalarla da gösterilmiş durumdadır. Ayrıca kalıcı şekil bozuklukları yerleşmiş, ciddi hareket kısıtlılığı olan vakalarda çeşitli cerrahi yöntemler de tedavi seçeneklerini oluşturur."


Popular Articles

Latest Articles