Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs sorunun çözümü için BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un riyasetinde bir plan oluşturulmasını istedi.
STOCKHOLM (CİHAN)- İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt ile düzenlediği ortak basın toplantısında soruları cevaplayan Erdoğan, St. Petersburg'daki G-20 Zirvesi'nde Ban ile yaptığı görüşmede bu teklifi ortaya koyduğunu aktardı. Türkiye ve Yunanistan ile İngiltere'nin garantör ülke olarak Kıbrıs görüşmelerinde daha aktif rol alabileceğini dile getiren Erdoğan, "Burayı artık bir neticeye kavuşturalım. Oyalama devam etmesin. Güney Kıbrıs kararlıysa Kuzey Kıbrıs'a da aynı şekilde gerekli telkinleri yapabiliriz. Yunanistan da bu telkinleri yapmış olsun. BM Genel Sekreteri'nin riyasetinde bu işi neticelendirelim, diyoruz.” şeklinde konuştu.
Eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs'ta çözüm planını hatırlatan Erdoğan, "Annan planı artık adeta rafa kaldırıldı, buzdolabına kondu. Şimdi artık bir Ban Ki-mun planı herhalde oluşacak. O zaman bu planı oluşturalım, adımı da artık atalım ve neticeye kavuşturalım.” ifadelerini kullandı.
‘EL KAİDE'YE DESTEK İDDİASI İFTİRA'
Başbakan Erdoğan, Suriye'de El Kaide ile bağlantılı örgütlerin Türkiye'de barınmalarının ise asla söz konusu olmadığını vurguladı. Erdoğan, "Bunlara yönelik herhangi bir yapılanma olması halinde bölücü terör örgütleriyle verdiğimiz mücadele neyse, onlara da aynı mücadeleye tabidir. Onlara da gereken uygulamayı bugüne kadar hep yapmışızdır; yaparız.”
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Suriye'deki Kaide bağlantılı hangi örgüt olursa olsun, hiçbiriyle Türkiye'nin ilişkisi yoktur. Tam aksine bunları dışlamıştır, dışlamaktadır. Bizim Suriye'de muhaliflerde tanıdığımız bellidir. Biz orada Özgür Suriye Ordusu ile irtibat halindeyiz. Suriye Ulusal Koalisyonu ile irtibatımız söz konusu. Tüm insani yardımlarımızı bunlar vasıtasıyla yapmaktayız.”
Türkiye'ye sığınan Suriyeliler için 2 milyar doları aşkın harcama yaptıklarını ifade eden Erdoğan, bu konuda açık kapı politikasının süreceğini vurguladı. Erdoğan, "Bizim tarafımızda asla aşırı uçlara yer vermemiz, onları güvence ve koruma altına almamız kesinlikle mümkün değildir. Böyle bir şeyi kabul edemeyiz. Bunların hepsi iftiradır, yalandır.” diye ekledi.
‘ESED GİTMEDİKTEN SONRA NORMAL ŞARTLARA DÖNÜLEMEZ'
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'le yakın geçmişte aile dostluğu kurduklarını ifade eden Erdoğan, insanların tank ve toplarla öldürülmesinin ardından ilişkilerin bozulduğunu hatırlattı. Esed rejiminin kimyasal silahları teslim ederek yaptırımdan kurtulma ihtimaline karşı ‘aldatmacaya gelmeyelim' uyarısını yapan Erdoğan; kimyasal silahlarla bin 500, konvansiyonel silahlarla ise 150 bin insanın öldürüldüğüne dikkat çekti.
Suriye'de barış için 2. Cenevre Konferansı'nın yapılmasını desteklediklerini belirten Erdoğan, Esed'in dahil olacağı bir geçiş sürecin ihtimaline de ‘ipe un sermek' ifadeleriyle tepki gösterdi. "Esed gitmedikten sonra buranın normal şartlara dönmesi mümkün değil.” diyen Erdoğan, "Suriye'deki muhaliflere ‘Siz Esedli bir geçiş sürecini kabul edeceksiniz' diyorlar. Gelin masaya oturun, ön kabulleri bırakın. Orada neler konuşulacaksa ona göre bu adımların atılması gerekir.” şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine demokratikleşme paketi kapsamındaki yasal düzenlemelerin bütçe görüşmelerinin akabinde hemen yapılmaya başlanacağını kaydetti.
İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt ise PKK'yı terör örgütü olarak tanıdıklarını belirterek, "Şiddet yoluyla siyasi çözüm bulunacağına inanmıyoruz. Hükümet tarafından Kürt halkına yönelik dil ve kültürle ilgili yapılan reformların çok önemli adımlar olduğunu düşünüyoruz. Bunlar da gerilimi azaltmanın yollarıdır.” diye konuştu. Reinfeldt, Türkiye'nin AB müzakerelerinin ilerlemesinin çok önemli olduğunu ifade etti ve "Türkiye için üyelik perspektifinin açık olması gerekiyor.” dedi. CİHAN