"Mustafa Ali Tombul’un babası Mehmet Tombul, “Birileri çıksın ve biz suçluyuz desin." dedi.
Taksim Gezi Parkı’nın yeniden ‘halka açıldığı’ 8 Temmuz Pazartesi günü Tarlabaşı’nda polisin kullandığı biber gazı fişeğiyle başından ağır yaralanan Mustafa Ali Tombul’un babası Mehmet Tombul, “Birileri çıksın ve biz suçluyuz desin.
Artık bu gibi olaylar tekrarlanmasın” dedi.
Yetkililerden cevap alamıyoruz
Başının arkasından, yakın mesafeden vurulduğu için beyninde çok büyük tahribat ve kanama oluşan Mustafa Ali’nin durumunun kritik olduğunu söyleyen acılı baba, devletten hiçbir yetkilinin konuyla ilgili kendilerine ulaşmadığını belirtti. Tombul, İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne konuyla ilgili açıklamalarını sorduklarını ancak herhangi bir yorum alamadıklarını ifade etti.
İşlerini tamamlamak mı istiyorlar?
Elçin Poyrazlar’ın BBC Türkçe’de yayınlanan haberine göre, Tombul, “Oğlum yoğun bakım servisindeyken sivil polisler içeri girmek istemişler ama hastane personeliyle arkadaşları izin vermemiş ve arbede çıkmış. Ertesi gün ben geldikten sonra öğle saatlerinde yine bir sivil polis yoğun bakıma girip oğluma bakmak istedi. İfade alacaksan bunun bir prosedürü var. Biz bile içeri giremiyoruz. Bitiremedikleri işi tamamlamak için mi geliyorlar? Öyle ya, benim de aklıma başka bir şey gelmiyor” şeklinde konuştu.
5 metreden neden biber gazı atılır?
Arkadan yaklaşan bir polisin yaklaşık 5 metreden doğrudan çocuğun kafasını hedef alarak biber gazı silahıyla oğlunu vurduğunu anlatan Mehmet Tombul, “O kadar yakın mesafeden Mustafa Ali’nin çocuk olduğunu görürsünüz zaten. Her şey ortada, bu kadar kısa mesafeden ancak öldürmek için atılır bu kapsül” dedi. Tombul, “Benim oğlumu bu hale getirmeye kimsenin hakkı yok. Benim paramla benim oğlumu vuruyorlar. Polis beni korumayacaksa ben verdiğim vergilerle kendime koruma tutarım” diye devam etti.
Burası böyle bir ülke değil
Gerekli her adımı atacaklarını söyleyen Baba Tombul, “Birileri çıksın ve biz suçluyuz desin. Artık bu gibi olaylar tekrarlanmasın” diye ekledi. Faillerin bulunamaması olasılığından söz edildiğinde ise “Hayır” diyen Mehmet Tombul sözlerini şöyle sürdürdü: “Burası böyle bir ülke değildir. Bunu asla kabul etmeyeceğim, edemem.”