D­H­A­ ­Y­U­R­T­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­ ­-­2­1­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

D­H­A­ ­Y­U­R­T­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­ ­-­2­1­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­ Arguvan'da 4,5 büyülüğünde deprem (3) VALİLİK: 1 KİŞİ YARALANDI Malatya Valiliği, merkezüssü Arguvan olan saat 14.29'da meydana gelen depremde bir kişinin yaralandığını duyurdu.

Arguvan'da 4,5 büyülüğünde deprem (3)
VALİLİK: 1 KİŞİ YARALANDI

Malatya Valiliği, merkezüssü Arguvan olan saat 14.29'da meydana gelen depremde bir kişinin yaralandığını duyurdu. Depremin ardından Arguvan ve Hekimhan ilçelerinde hasar tespit çalışmalarına başlandığı belirtilen valilik açıklamasında şöyle denildi:

"Deprem sırasında yaşadığı panik nedeniyle bir binanın merdivenlerinden atlayan bir vatandaşımız ayağından yaralanmıştır. İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından oluşturulan 5 teknik ekip tarafından, Arguvan ve Hekimhan İlçelerine bağlı mahallelerde deprem nedeniyle bazı binalarda oluşan hasarların tespitine yönelik çalışmalara derhal başlanmıştır. Bölgede devam eden artçı sarsıntılar sebebiyle can güvenliği bakımından hasarlı konutlara girilmemesi yönünde vatandaşlara uyarılarda bulunulmuştur. İl AFAD Müdürlüğü ekiplerince, konutu hasar gören vatandaşların barınması amacıyla uygun alanlarda çadır kurma çalışmaları başlatılmıştır."

36 SARSINTI MEYDANA GELDİ
Öte yandan gün içerisinde kentte paniğe yol açan büyüklükleri 1.4 ile 4.5 arasında değişen 36 sarsıntı meydana geldi. Depremlerden 30'unun merkez üssü Arguvan, 6'sının ise Hekimhan ilçesi olurken, saat 16.53'te meydana gelen 3.8 büyüklüğündeki depremde de birçok kişi kendilerini dışarı attı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------------
- Çöken balkon
- Depremin oluştuğu mahalle
- Çatlayan evler
- Mahalleden detaylar
- Büyük çatlak duvarlar
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA)

===================

Marketten bebek sütü ve mama çalarken yakalandı, kasiyere saldırdı

ANTALYA'da, zincir marketten bebek sütü ve mama çalmaya çalışan şüpheli, kendisine engel olmaya çalışan kasiyer Feyzullah Aytar'a yumrukla saldırdı. Kasiyerin de karşılık verdiği şüpheli, çantasını bırakarak kaçtı.

Polisi alarma geçiren olay, saat 16.00 sıralarında Kepez ilçesi Necip Fazıl Kısakürek Caddesi'ndeki bir zincir marketin şubesinde meydana geldi. Alışveriş için markete gelen 25-30 yaşlarındaki erkek müşterinin, sırt çantasına raflardan aldığı bebek sütü ve mama koyduğunu gören kasa görevlisi Feyzullah Aytar, bir süre güvenlik kamerasından takip etti. Müşterinin para ödemeden kasayı geçip çıkış kapısına yönelmesi üzerine Aytar, durmasını istedi. Bunun üzerine kaçmak isteyen şüpheli, ayağı takılınca düştü. Hırsızlık şüphelisinin üzerine atlayan Aytar sırt çantasını alırken, ikili arasında arbede yaşandı. Şüphelinin yumruk atması üzerine Aytar da aynı şekilde karşılık verdi. Diğer mağaza çalışanlarının da gelmesi üzerine kimliği tespit edilemeyen şüpheli, çantasını bırakarak kaçtı.
Haber verilmesi üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi.
İş yerindeki güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeye alan polis, şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Olay yerinden görüntüler
-Yerdeki kan izlerinden görüntü
-Hırsızın çalmaya çalıştığı çanta içerisindeki bebek mamalarının görüntüsü
-Kasa görevlisi Feyzullah Aytar'dan görüntü

Haber:Bülent TATOĞULLARI- Kamera: Semih ERSÖZLER-ANTALYA,(DHA)

====================

Bakan Selçuk: Ekonomimizin yükselmesi isteniyorsa, eğitimimizin yükselmesi gerekiyor(2)
'ÇATAL, BARDAK ÜRETMİYORUZ, NESİLLER YETİŞTİRİYORUZ'

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Çerkezköy ilçesinin ardından geçtiği Tekirdağ il merkezinde, 'Ziya Öğretmen ile Eğitim Buluşmaları' başlıklı toplantıda eğitimcilerle bir araya geldi. Tekirdağ Valiliği'nde iş insanları ile yemekte buluşan Bakan Selçuk, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Bizim okullarımız arasındaki yüksek fark olursa birileri ben şu okula gitmek istiyorum, şu okula gitmek istemiyorum der. O zaman sınav olur, sınav olursa sistem bloke olur, sistem bloke olursa eğitim amacından sapar. Bu sebeple önceliklerimiz alt yapımızı güçlendirmek ve imkanı daha zayıf olan okullarımızı ortalamaya doğru çekmek. Bu arada da temel gereksinimlerimizi karşılamak. 3 yıllık bir program ilan ettik. Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz 3 yıl içerisinde ay, ay, sene, sene, eğitimde şunu yapacağız. Toplum sakin olsun, belirsizlik olmasın. Nereye neyi harcayacağımız, fizibilitesi, projesi bunların hepsi belli olsun. Kişilerin kafasına göre, şahsi zevke göre karar alınmaz, bu bilimsel metotla alınır. Bu sloganla olmaz, nutukla olmaz, bilimle olur, akılla olur, metotla olur. O sebeple bizim yapmamız gereken şey de Milli Eğitim Bakanlığı'nı bu açıdan değerlendirmek ve yaptığımız değerlendirmeler sonucunda da adım adım her şeyi yerine koymak. Hemen her şeyi yapamayız. Biz burada çatal, bardak üretmiyoruz biz nesiller yetiştiriyoruz. Bu bir kaç ayda değişecek dönüşecek bir şey değil. Zaten bu bir kaç ayda değişiyorsa zaten şimdi çözümünüz, daha sonraki probleminiz olur. Bunun zamanı var. Bunun için bizim parlak, çafçaflı, popüler çözümlere ihtiyacımız yok bunlar geçici pansuman tedbirler olur. Bizim kalıcı değer üretmeye ihtiyacımız var. Bizim doğmamış çocukların hakkını korumaya ihtiyacımız var. Bütün bunları hesaba kadarsak eğitimin bir gelecek yatırımı olduğunu görürüz."

'ÇOCUKLARIMIZIN BOŞA KÜREK ÇEKMESİNİ İSTEMİYORUZ'
Bakan Selçuk, toplumun belirli bir gelin seviyesine sahipse, eğitim talebini çok önemsemeyebileceğini ifade ederek, şöyle dedi:

"Ama şunu fark ederse, yaptığım iş neyse bu eğitimin oluşturduğu katma değerle birlikte sıçrama yaratarak ilerleyebilir. Yani şu anda yaptığı işi eğitimle yükseltebilirsin. Şu anda yaptığın işin seni tatmin ediyor olabilir ama dünya ölçeğinde yapacaksak bu olmaz. Biz plastiğin kilosunu 2.80 dolara satıyoruz. Aynı plastiğin kilosunu Japonlar 16 dolara satıyor. Yani bir katma değer yaratıyorlar. Nano ölçekli plastik işliyorlar. Bizim plastiği sadece ısıtıp şekillendirerek, bu işi dünya pazarlarında yüksek fiyatlarda satmamız mümkün değil. Bizimde özel sertifikasyon sistemleri, özel laboratuvar alt yapısıyla bu tür kalite sistemlerini öne çıkarmamız lazım. O zaman bizimde oluşturduğumuz katma değer yükselir. Bütün bu işleri eğitimle ilişkilendirmek ve sonuçta demokratik topluma doğru yol almak bizim temel gayemiz. Çocuklarımızın da boşa kürek çekmesini istemiyoruz. Yıllarca soru çözüp te üniversiteye gittiklerinde en iyi üniversiteye gittiklerinde, o üniversitenin öğretim elemanlarının temel matematiği yapmakta sıkıntı çekiyor, yetişmeden geliyorlar demesini istemiyoruz. Bu anlamda orta öğretimde Türkiye'de 16-17 ders var lisede. Japonya'da, Kanada'da, İngiltere'de, Yeni Zelanda'da, ABD'de lise 5-6 ders var. Neden bizde bu kadar çok ders var onlarda az olduğu halde onlar bizden daha başarılı. Çünkü belli bir alanda derinleşiyor bu çocuklar. Belli bir alanda özelleşiyor ve sevdiği alana yoğunlaşıyor. Küçü, küçük çukurlar kazmıyor, çocuk kuyu kazıyor kuyu kazarsa suyu bulacağını biliyor ama çukur kazarsa, suyu bulamayacağını biliyor. Buna rağmen bu sistem böyle devam ediyor."

'OYUNUN ORTASINDA KURAL DEĞİŞMEYECEK'
Sorun konusunda ne yapacaklarını anlatan Bakan Selçuk, çözümlerinin hazır olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Çözümümüz hemen Eylül ayından itibaren 9'uncu sınıflardan başlayarak bütün Türkiye'de bunun uluslararası standartlarına geçmek. Bunun hazırlıkları bitti. Bir eksiğimiz gediğimiz yok, Eylül'den itibaren her şeyi yapmaya hazırız. Ama bunu bütün Türkiye'ye aniden yapmayacağız. Çocuk bir kuralla başladıysa, liseyi o kuralla bitirecek. Yani oyunun ortasında kural değişmeyecek. Bizim muhakkak suretle çocuğun sükunetini, anne babanın sakinliğini, sistemin dinginliğini korumamız lazım. Bunu koruduğumuz ve 3 sene içinde neyin ne zaman olacağını belirli hale getirdiğimiz zaman ki bunu getirdik. O zaman hesap verebilirliği şart olduğunu hissetmesi sağlanır. Bu bir bakanlık işi değil, bu bir toplum işi, bu bir memleket ödevi, bu bir ülke ödevi. Bu bir şahıs, bürokrat ödevi değil, bu bir ülke ödevi. O yüzden de hep beraber sahip çıkmak ve eğitimin nelere kadir olduğunu hissetmek lazım. Çin'deki dahi sayısı, Türkiye'nin nüfusu kadar. Kimle rekabet ediyoruz, ne yapmaya çalışıyoruz, bunu anlamamız lazım. AR-GE harcamalarımızı artırmamız lazım. Yüksek teknolojiyle yaptığımız üretim ve ihracatı artırmamız lazım. Bunların hepsi eğitimden geçiyor. Mevcut eğitimden değil. Mevcut eğitimi daha iyi yapmak, daha kötü yapmaktır. Mevcut eğitimi iyi yapan okullar daha kötü yapıyor. Dolayısıyla bizim burada yaptığımız eğitimin kalitesine soru sormamız lazım. Yaptığımız eğitimin uluslararası geçerliliğini sınamamız lazım. Biz Türkiye için bir şey yapmıyoruz. Tekirdağ, Edirne'yle yarışmıyor. Edirne, Konya'yla yarışmıyor, Türkiye dünyayla yarışıyor. Türkiye küresel rekabet içerisinde. Eğitimi bu rekabet içerisinde değerlendirmek zarureti var. Bu zarureti bakanlık hissetmezse ki değişim kolay değil. Eğitim en muhafazakar kurumdur. Eğitimdeki direnç en yüksek direnç alanıdır. Toplumun beklentileri çok yüksek, biz yapabiliriz bunu. Her şeye gücümüz yetmeyebilir ama niyetimizi korudukça bu işin bereketli olacağına inanıyorum."

'2040'DA DİJİTAL KIRILMA GELİYOR'
Bakan Selçuk, çocukların uçması, sıçraması ve dünyaya yetişmesi gerektiğinin altını çizerek, "Çünkü 2040'a doğru yetişme ihtimali ortadan kalkıyor. Ben size söyleyeyim. Nasıl kalkıyor? Göbeklitepe'den beri 12 bin, 13 bin seneden beri insanlık tarihi için en büyük kırılma geliyor 2040'ta. Nasıl geliyor? Dijital olanla biyolojik olan iç içe giriyor. İnsanın beynine yazılımın yükleneceği, insanların iş yerine gittiğinden beynini ana bilgisayara bağlayacağı, insanların uzaydan aklından geçenlerin okunacağı,insanların sıvı içerek öğrenme, sıvı öğrenme yolu denilen bir öğrenmeyle öğrenmeye başlayacağı bir dönem geliyor. Vücudumuzda yüzlerce çipin olacağı bir dönem geliyor. O sebeple çocuklar bize soracak. 2040'ta kim bunlar, bugün ilkokula gidenler. Diyecekler ki, 'Siz bizi neye hazırladınız? Siz nasıl bir dünya gördünüz ki bizi meşgul ettiniz.' diyecekler bize. Bizim bunun hazırlığını yapmamız lazım. Yoksa bu vebaldir, doğmamış çocukların hakkıdır. Bu nasıl benim üstümde bir vebalse, sizin içinde bir vebal. Bu sadece bakanlığın işi değil, bu toplumun işi. Bu milletin işi" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Bakan Selçuk'un gelişli karşılanması
-Folklor ekibi gösterisi
-Ziya Selçuk'un caliliğe gelişi
-Selçuk'un iş insanları ile bir araya gelmesi
-Selçuk'un konuşması
-Detaylar

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,(DHA)

============================

Kurtulmuş: Bremen Mızıkacıları ittifakı (2)
PARTİ STANTLARINI ZİYARET ETTİ

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, İzmit'te Fevziye Camii'nde ikindi namazını kıldı. Ardından Yürüyüş Yolu boyunca Yeni Cuma Parkı'na kadar yürüyen Kurtulmuş, yol boyunca vatandaşlarla selamlaşarak, sohbet etti. Kurtulmuş yanına gelen vatandaşlarla fotoğraf çektirdi. Kurtulmuş, Yürüyüş Yolu'nda seçim çalışmaları yürüten AK Parti, İYİ Parti, DSP CHP ve Saadet Partisi'nin stantlarını ziyaret etti. Kurtulmuş çay bahçesinde vatandaşlarla selamlaştıktan çay içti.

Görüntü Dökümü
-Vatandaşlarla sohbet ederken
-Fotoğraf çekilirken
-Parti standları ziyareti

KOCAELİ (DHA)

========================

Hakkari'de 'Millet kıraathanesi' açıldı

HAKKARİ'de yapımı tamamlanan 'Millet Kıraathanesi', törenle hizmete açıldı.

Atatürk Kültür Merkezi'nde açılan Millet Kıraathanesi'nin açılışına, Hakkari Valisi İdris Akbıyık, Vali yardımcıları Mustafa Pala, Mustafa Duruk ve Aziz Gölbaşı, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Nuri Öztürk, İl Emniyet Müdürü S. Suvat Dilberoğlu, kurum amirleri ile öğrenciler katıldı. Açılışın ardından program saygı duruşu ve İstiklal Marşı'yla devam etti. Açılış töreninde konuşan Vali Akbıyık, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlatmış olduğu yılın lider kıraathanelerinin amacına ulaşmasını temenni ederek şöyle konuştu:

"Çocuklarımız bir taraftan ders çalışıp kitap okuyacak, bir taraftan da çay kahve gibi okumasını teşvik eden bir ortam olacak. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Hakkari’de daha çok kitap okuyacak. Her zaman söylediğimiz gibi, Hakkari'de birinci meselemiz eğitim diyoruz, kitap diyoruz, okul diyoruz. Hakkari'nin kurtuluşunda bunu görüyoruz. Hakkari'de güzel şeyler oluyor. Hakkari artık eski Hakkari değil. Burada insanlar kitap okuyor, sportif faaliyetlerde bulunuyor. Biz de burada millet kıraathanesini açıyoruz. Millet bahçesini de daha sonraki günlerde açacağız. Hayırlı uğurlu olsun."
Kütüphanenin çalışmaları ile ilgili slayt gösteriminin ardından en çok kitap okuyan çocuk, genç ve yetişkin kategorisinde dereceye giren okuyucuların ödülleri Vali İdris Akbıyık tarafından verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
- Millet kıraathanesinin açılışı
- Vali İdris Akbıyık'ın konuşması
- Slayt göstersi
- Vali başarılı öğrencilere hediye vermesi
- Genel ve deteylar

Mehmet ÖZKAN/HAKKARİ, (DHA)

=============================


Popular Articles

Latest Articles