­Y­a­h­u­d­i­ ­U­l­u­s­ ­D­e­v­l­e­t­i­ ­t­a­s­a­r­ı­s­ı­ ­y­a­s­a­l­a­ş­a­c­a­k­­

­Y­a­h­u­d­i­ ­U­l­u­s­ ­D­e­v­l­e­t­i­ ­t­a­s­a­r­ı­s­ı­ ­y­a­s­a­l­a­ş­a­c­a­k­­

Haftalık bakanları kurulu öncesi açıklama yapan Netanyahu, "Mescid-i Aksa'ya kamera yerleştirmek İsrail'in yararına. Böylelikle bizim buradaki statükoyu değiştirdiğimiz yönündeki iddiaları çürüteceğiz. Aynı zamanda provokasyonların gerçekte nereden geldiğini gösterecek, hatta bunlar daha gerçekleşmeden önleyeceğiz" dedi.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile perşembe günü Almanya'da yaptığı görüşmede, "Mescid-i Aksa'daki statükoya yönelik bir değişiklik olmayacağını" açıkça söylediğini belirten Netanyahu, "Mescid-i Aksa'da şimdiye kadar nasıl yönetildiyse bundan sonra da öyle yönetilecek. Müslümanların Aksa'da ibadet etmesi ve Yahudilerin burayı ziyaretleri de güvence altında devam edecek. Dün gece söylediklerime Ürdün dışişleri bakanının olumlu tepki verdiğini duydum. Umarım bu en azından Mescid-i Aksa ile ilgili durumu yatıştırır" ifadelerini kullandı.

- "Yahudi Ulus Devleti tasarısı yasalaşacak"

Netanyahu, "Yahudi Ulus Devlet Yasası" olarak bilinen kanun tasarısını tüm koalisyon ortaklarıyla koordinasyon içerisinde yeniden gündeme aldıklarını ve bunu kanunlaştıracaklarını kaydetti. Bu konuda koalisyon ortaklarıyla "Yahudi Ulus Devleti yasası ile ilgili tüm koalisyon ortaklarını içeren bir ekibin kurulması" konusunda anlaştıklarını hatırlatan Netanyahu, "Şu anda yaptığımız tam olarak bu" dedi.

Suriye'deki gelişmelere de değinen Netanyahu, "DAİŞ, Nusra Cephesi ve diğer terör örgütleriyle aralıksız mücadele ediyoruz. Dün Golan Tepeleri'ndeki sınırımızdan bir İsrail vatandaşı düşman saflarına katılmak için Suriye'ye geçti. Bu kişinin vatandaşlığını iptal edeceğiz. Bu tür durumlarda yapılan işlem budur. Her kim İsrail'e karşı savaşmak için düşmana katılırsa artık İsrail vatandaşı olmayacak" diye konuştu.

Netanyahu dün yaptığı yazılı açıklamada, "Daha önce de birçok yerde söylediğimiz gibi İsrail'in Mescid-i Aksa'yı bölmek gibi bir niyeti yok ve bunun aksi yönündeki tüm iddiaları reddediyoruz. Müslümanlar Mescid-i Aksa'da ibadet edecek, gayrimüslimler burayı ziyaret edecek" ifadelerini kullanmıştı.

- Aksa 24 saat kamerayla izlenecek

Netanyahu'nun açıklamalarının, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile perşembe günü Almanya'da yaptığı görüşmenin ardından gelmesi dikkati çekti. Kerry dün de Ürdün'ün başkenti Amman'da Ürdün Kralı Abdullah ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmüştü.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Ürdün'den ayrılmadan önce yaptığı ve devlet televizyonunda yayınlanan açıklamasında, Ürdün ile İsrail'in, Harem-i Şerif ve Aksa'nın avlusuna kamera yerleştirilerek 24 saat denetlenmesi konusunda anlaştığını, Netanyahu'nun da Müslümanların Harem-i Şerif'te namaz kılmalarına, gayrimüslimlerin ise sadece ziyaret etmesine olanak tanıyacak bir politika izlemeyi kabul ettiğini duyurmuştu.

- Mescid-i Aksa'nın statüsü

İsrail, Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu Doğu Kudüs'ü 1967 yılında işgal etti. Bu tarihten itibaren 2000 yılına kadar, Ürdün'e bağlı Mescid-i Aksa Vakfı, Harem-i Şerif'in yönetiminde tek söz sahibi oldu. Müslüman olmayan turistlerin Aksa'nın avlusuna düzenledikleri ziyaretler de Aksa Vakfı'nın kontrolünde gerçekleşti.

İsrail'in eski Başbakanı Ariel Şaron, 2000 yılında yüzlerce korumasıyla Mescid-i Aksa'yı ziyaret etmesiyle İkinci İntifada patlak verdi. Aksa Vakfı, Şaron'un ziyaretine tepki olarak bu ziyaretleri yasakladı ve İsrail'in "ziyaretlerin yeniden başlaması" yönündeki taleplerini reddetti. Bunun üzerine Nisan 2003'te, İsrail Hükümeti, Aksa Vakfı'nın itirazına rağmen Müslüman olmayan turistleri tek taraflı Harem-i Şerif'in avlusuna almaya başladı. O tarihten bu yana Mescid-i Aksa'nın statüsü Müslümanların aleyhine bozulmuş oldu.

İsrail yönetimi 2003'ten itibaren Yahudi yerleşimcileri polis korumasında Aksa'nın avlusuna alıyor ve zaman zaman Müslümanların girişlerine yaş sınırlaması getiriyor. Birçok radikal İsrailli örgüt ve siyasetçi, üzerinde daha önce iki kez yıkılan bir Yahudi tapınağının bulunduğuna inandıkları Harem-i Şerif'in kendileri için de ibadete açılması çağrısında bulunuyor. İsrail yönetimi ise Aksa'nın avlusuna girmesine izin verdiği Yahudilerin burada ibadetine müsaade etmiyor.

İsrail'in her geçen gün daha fazla radikal Yahudi yerleşimciyi Aksa'ya alması ve Müslümanların girişine sınırlamalar getirmesi, Harem-i Şerif'in de tıpkı daha önce El- Halil'deki İbrahim Camisi'nde olduğu gibi Müslümanlar ile Yahudiler arasında bölünmek istendiği yönündeki endişeleri artırıyor.

- Gerginlik devam ediyor

Eylül ayından itibaren İsrail'in Aksa'ya girişlere getirdiği 40 yaş sınırlaması ve İsrail polisi ile Yahudi yerleşimcilerin Harem-i Şerif'e yönelik baskınları nedeniyle gerginlik yaşanıyor. İsrail polisi, haftalardır ilk kez geçen cuma günü Müslümanların Aksa'ya girişine yaş sınırlandırması getirmedi.

İsrail polisi geçen haftalarda Aksa'ya düzenlediği baskınlarda mescidin içine postallarıyla girmiş ve çatısına çıkarak cemaatin üzerine göz yaşartıcı gaz, ses bombası ve plastik mermi atmıştı. Aksa'ya yönelik ihlallere tepki gösteren Filistinliler ile İsrail askerleri arasında sık sık çatışma çıkarken, İsrailli sivil ve askerlerin ay başından bu yana Filistinlilere yönelik saldırılarında ölenlerin sayısı 50'yi aşmış durumda. Olaylarda 10 İsrailli Yahudi de hayatını kaybetti.

AA

Popular Articles

Latest Articles