İ­s­t­i­h­k­a­k­ ­n­e­d­i­r­?­ ­İ­s­t­i­h­k­a­k­ ­d­a­v­a­s­ı­ ­n­e­d­e­n­ ­a­ç­ı­l­ı­r­?­ ­-­ ­Y­a­ş­a­m­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­

İ­s­t­i­h­k­a­k­ ­n­e­d­i­r­?­ ­İ­s­t­i­h­k­a­k­ ­d­a­v­a­s­ı­ ­n­e­d­e­n­ ­a­ç­ı­l­ı­r­?­ ­-­ ­Y­a­ş­a­m­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­ İstihkak, çekişmeli mallarda kişinin hakkı olduğunu iddia ettiği mallar anlamına gelir. Peki istihkak ne gibi durumlarda kullanılır? Borçlu olan kişiye ne şekilde uygulanır? Merak ettiğiniz her şey yazımızda sizlerle…

Borçlu olan birinin aleyhine yapılan ve ondan talep edilen tahsili, borçlu olan kişinin sahip olduğu mal varlığının paraya çevrilmesi ile sağlanır. Bu gibi durumlarda öncelikle borçlunun maddi imkanları denetlenir ve sonrasında haciz aşamasına geçilir. Böyle durumlarda kişi haczedilen malın kendine ait olmadığını, bir başkasına ait olduğunu iddia edebilir. Bu durumda beyanlar hak iddiası olarak adlandırılır ve tarafların istihkak davası açmasını gerektirebilir.

Birçok insan istihkak ne demek sorusuna cevap arar. İstihkak hak iddia edilen mal demek iken davası ise alacaklıya karşı açılan mal varlığı davasıdır. Alacaklı taşınan veya taşınmayan malların üzerine haciz koydurabilir. Daha farklı durumlarda borçlunun alacaklısı birden fazla da olabilir. Bu davaların amacı kişinin mülkiyetini tespit etmek değildir. Asıl amaç haciz yapılan evde borçlunun hala oturmaya devam ettiğini saptamak ve hacizli olan malların borçlunun elinde olduğunu anlamak olur. Daha basit bir ifade ile istihkak davası nedir sorusunun cevabı mal varlığını tespit etmek ve dava açmak şeklinde ifade edilebilir.
Hangi Durumlarda İstihkak Davası Açılabilir?

Davanın türü ne kadar önemliyse ne zaman ya da hangi durumlarda açılabileceği de o kadar önemlidir. Bu davanın açılması haczedilen mallarla ilgilidir. Haciz konulan mal ile ilgili hak iddia eden üçüncü kişiler dava açabilir. Bunun yanında malı haczedilen kişi de malın kendisine ait olmadığını belirterek dava açabilir. İcra için olan dava haciz işleminden sonraki 7 gün içinde açılmalıdır. İcra takibi konulan malın kime ait olduğu konusunda karışıklık çıkmaması için bu süre önemlidir. Malın bu çekişmeli süreçten kurtulması için mal sahibi veya borçlu icra müdürlüğünden haczin kaldırılmasını talep eder. İcra müdürlüğü ise bu talebi alacaklıya bildirir ve mal üzerindeki icra takibi kalkmış olur. Fakat alacaklı olan kişi 3 gün içinde itiraz ederse ortaya hukuki bir durum çıkar. Bunun üzerine icra müdürlüğü bu durumu mahkemeye bildirir ve dava açılmış olur.

Bu dava türü mahkemelerde yapılır. Fakat bunun belirli bir yeri ve zamanı vardır. İcra takibi ve haciz işlemi aynı yerde yapılmışsa davanın açılacağı yer icra takibinin başlatıldığı yerdeki mahkemedir. Hacze konu olan mallar başka bir icra müdürlüğünce takibe alınmış ise haczin yapıldığı yere de hak davası açılabilir. Davayı açmadan önce istihkak davası dilekçe örneği ile önceden hazırlık yapılabilir. Sonrasında ise haciz işleminin yapıldığı icra müdürlüğüne başvurulabilir. Böylelikle haciz işlemi sonlanmış olur. Alacaklı kişi 3 gün içinde karşı itirazda bulunursa müdürlük davayı mahkemeye yönlendirir. Bu davaların ne kadar süreceği de merak konusu olur. Bu tür davalar genellikle çok çabuk sonuçlanır. Bazı durumlarda tarafların dinlenmediği bile görülebilir. Mahkeme davanın reddine karar verebildiği gibi mal varlığı üzerinde haczin kaldırılmasını da uygun görebilir.

Hak davaları genel mahkemelerde değil, icra mahkemelerinde açılır. Bu mahkemeler icra takibinin yapıldığı yerde bulunur. Bunun gibi basit davalarda duruşmalı olarak inceleme yapılır. Bu tür davaların menfaate en uygun şekilde sonuçlanabilmesi için kabul edilecek ispat kurallarına bağlı olmak gerekir. Hak davaları kötü niyetli kişiler tarafından alacaklılara zarar vermek için de kullanılabilir. Bu gibi durumlar için istihkak davası yetkili mahkemeye başvurmak en iyi çaredir.

Bu tür davalara karşı icra işlemini gerçekleştiren alacaklı İcra ve İflas Kanunu’nun 11. Maddesine göre karşılıklı iptal davası açabilir. Hak davaları hızlı ve net bir şekilde sonuçlanır. Dava devam ettiği sırada icra işlemi yürürlükten kalkarsa davanın bir konusu kalmaz. Verilen kararlar mahkeme tarafından temyiz edilebilir. Dava kabul olursa ve icra mahkemesi 3.kişinin iddiasını haklı görürse hakkın mevcut olduğuna karar verebilir. Bu durumda mülkiyet hakkı 3.kişiye verilir. Mal üzerindeki haciz ise kalkmış olur.

Hak davası gibi davaların sonuçları da büyük önem arz eder. Mala haciz konulması şeklinde gerçekleşen hak iddia etme durumları mahkeme tarafından kabul edilirse mal varlığı üzerine konan hacizler kalkar. Sonrasında ise bir koruma işlemi yapılmışsa bu mallar ilgili kişiye teslim edilir. Hak davasını, davacı lehine karara bağlayan mahkeme, davalı alacaklıyı ve varsa borçlu kişiyi, icralı malın değerinin yüzde 15’inden daha az olmamak kaydıyla tazminat ödemeye tabii tutar. Ancak bu durumun oluşması için alacaklının ve varsa borçlunun 3.kişinin hak iddiasına kötü bir niyet ile itiraz etmiş olması gerekir. Hak iddiasının mahkeme tarafından reddedilmesi durumunda alacaklı olan taraf mal kısmıyla ilgili nakite çevirme işlemlerine icra dosyasının bulunduğu yerden devam eder. Alacaklının satış istemini önleyeceği söylenirse dava takibinin devamı ya da takibin ertelenmesi kararlarının alınmasının bir anlamı kalmaz. Bu sebeple takibin devamı ile takibin ertelenmesi kararları arasındaki farkın bulunması gerekir. 3.kişinin hak iddiasında bulunmadan önce direkt olarak hak davası açması halinde davacının talebi üzerine takibin askıya alınıp alınmaması konusunda acele karar verilmesi mecbur değildir.


Popular Articles

Latest Articles