D­H­A­ ­Y­U­R­T­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­-­8­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

D­H­A­ ­Y­U­R­T­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­-­8­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­ (YENİDEN) 1)KONYA'DA SİSLİ YOLDA 30'A YAKIN ARAÇ BİRBİRİNE GİRDİ: 1 ÖLÜ, 5 YARALI  KONYA'da yoğun sis nedeniyle Ankara karayolunun birbirine yakın 3 farklı noktasında 30’a yakın aracın karıştığı zincirleme kaza meydana geldi.

(YENİDEN)
1)KONYA'DA SİSLİ YOLDA 30'A YAKIN ARAÇ BİRBİRİNE GİRDİ: 1 ÖLÜ, 5 YARALI

KONYA'da yoğun sis nedeniyle Ankara karayolunun birbirine yakın 3 farklı noktasında 30’a yakın aracın karıştığı zincirleme kaza meydana geldi. Kazada 1 kişi hayatını kaybetti, 2'si ağır 5 kişi de yaralandı. Kaza, bugün 10.00 sıralarında Konya- Ankara karayolu organize sanayi bölgesi yakınında meydana geldi. Yoğun sis nedeniyle yolun birbirine yakın 3 farklı noktasında 30’a yakın aracın karıştığı zincirleme kaza meydana geldi. Kazada araç içinde sıkışan pancar yüklü 42 CCR 51 plakalı kamyonun sürücüsü Necmi Satılmış (59) olay yerinde yaşamını yitirdi. 2'si ağır 5 kişi de yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldı.
Kaza ile ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü
-------------------
- Kaza yerinden detay
- Hayatını kaybeden sürücünün sıkıştığı yerden çıkartılması
- Genel ve detay

(Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ KONYA DHA)

======================================

2)ŞEHRİN NEFES ALACAĞI ALAN OLACAKTI, ÇÖPLÜĞÜ OLDU

ZONGULDAK'ta kıyı kenar kanununa aykırı bulundukları için 1 yıl önce yıkılan limandaki kaçak balıkçı barakalarının bulunduğu alanda oluşan görüntü kirliliğine, çevre kirliliği de eklendi. Alana, Zonguldak Valiliğinin hazırladığı 'Zonguldak Limanı Rekreasyon Projesi' kapsamında yürüyüş alanları ve sosyal tesisler yapılması planlanıyor.
Limanda ve halkın yürüyüş yaptığı güzergahta bulunan balıkçı barınakları, kıyı kenar kanununa aykırı ve kaçak yapı olarak bulundukları için geçen yıl yıkıldı. Zonguldak Valiliği, İl Özel İdaresi ve Zonguldak Belediyesi tarafından yapılan yıkımın ardından moloz yığınları alınsa da alanda görüntü kirliliği oluştu. İnsanların güzel havalarda yürüyüş yolu olarak kullandığı alan geçen zamanda denizden gelen atıklarla çöplüğe döndü. Terk edilmiş liman görüntüsü veren alanla ilgili Zonguldak Valiliği de yıkımın ardından 'Zonguldak Limanı Rekreasyon Projesi' hazırladı. Proje kapsamında yürüyüş yolları ve sosyal tesisler yapılarak modern bir kıyı bandı yapılması planlandı. Hazırlık aşamasında olan projenin henüz faaliyete geçmemesi halkın tepkisini çekmeye başladı. Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, hazırlanan projeyi sahil bandında uygulayacaklarını ve çalışmaların hızlı bir şekilde sürdüğünü söyledi.
BAŞKAN AKDEMİR "DEREDEN GELEN KİRLİLİK LİMANI DOLDURUYOR"
Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir de yıkılan bölgenin devletin tasarrufunda olduğunu söyledi. Valiliğin hazırladığı projenin uygulanacağın düşündüğünü ifade eden başkan Akdemir, şöyle dedi:
"Önceki dönem valimiz bir proje hazırlattı. Yeni valimiz o projeye sıcak bakıyor. Şehir güzelleşmeli. Böyle çirkin bir görüntü arz etmemeli. Biz oraya toplanan çöpler için bariyer koydurmamıza rağmen derelerden gelen kirlilikler limanı dolduruyor. Bu liman TTK'ya ait ama temizliğini biz yapıyoruz. Geçen hafta 250 büyük poşet çöp topladık oradan." dedi.
'PROJE BAŞLAMADAN YIKIM GERÇEKLEŞMEMELİYDİ'
Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk, imara aykırı yapılan yıkılmasını desteklediklerini ancak proje hayata geçmeden yapılan yıkımların yeni bir çirkinliğe sebep olacağını yetkililere ilettiklerini ifade etti. Ortaya yeni bir görüntü ve çevre kirliliğinin ortaya çıktığını anlatan Öztürk, "Burada olan barakalar evet çirkin görünüm arz ediyordu. Burada teknelerini koydukları çekekler derme çatma barkalardı. Hatta bazılarının amacı dışında kullanıldığı söyleniyordu ama hiçbir paydaşlarda konuşulmadan, projenin ne zaman hayata geçirileceği gibi bir ön görüde bulunulmadan yapılan yıkım bu sonucu doğurdu. Buda zaten çirkinleşme süreci yaşayan Zonguldak'ta insanların tek nefes aldığı alanın bu şekilde pislik yuvası haline dönüşmesine neden oldu." dedi.

3)137 YILLIK DENİZ FENERİNDE 3'ÜNCÜ KUŞAK OLARAK GÖREV BAŞINDA

SAMSUN'da bulunan Bafra Deniz Fenerinde ailesinin 3'üncü kuşak temsilcisi olan Fikret Özkan (55) 20 yıldır seyir yardımcısı olarak görev yapıyor. Özkan, dedesi, babası ve ağabeyinin ardından Karadeniz'in en uç noktalarından biri olan Bafra Burnu'ndaki Deniz Feneri'nde çalışıyor. Bafra ilçesindeki Bafra Burnu'nda bulunan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne ait Bafra Deniz Feneri 137 yıldır denizcilere kılavuz oluyor. Deniz Fener'inde 98 yıldır Özkan ailesinin fertleri seyir yardımcısı olarak görev yapıyor. 1920 yılında Recep Özkan, fenerin bulunduğu yerden kıyaya 700 metre daha yaklaştırılması işinde çalıştıktan sonra fenerde görev yapmaya başladı. Yaklaşık 20 yıl sonra bu görevi oğlu Hatta Özkan'a devretti. 33 yıl görev yapan Hakkı Özkan'dan sonra bayrağı oğlu Ferşat Özkan aldı. 25 yıl burada çalışan Ferşat Özkan ardından görevini kardeşi Fikret Özkan'a devretti. 20 yıldır Bafra Deniz Feneri'nde seyir yardımcısı olarak çalışan Fikret Özkan, ailesiyle birlikte fenere ait lojmanda yaşıyor. 1 çocuk babası olan Özkan, ömrünü deniz fenerinde geçiriyor.
'BURADA DOĞUP BÜYÜDÜM'
Deniz fenerinin gemiler için çok önemli olduğunu söyleyen Özkan, "Bu fener Fransızlar tarafından yapılmış. Bizim ailemizde bu fenerde yıllardır görev yapıyor. Ben burada doğup büyüdüm. Hayatım bu fenerin yanında geçti. Şimdide eşimle kızımla birlikte burada yaşamayı sürdürüyoruz. Mesleğimi çok seviyorum. Burada bir arıza olduğunda hemen müdahale ediyorum. Bakımını yapıyorum. Deniz feneri denizciler için çok önemlidir. Gemilerin rota feneridir yol gösterir. Kaptanlara geminin kıyıya olan mesafesini gösterir. Önceden feneri her akşam ben yakıyordum şimdi fotoselli olduğu için hava karardığında kendi yanıp aydınlandığında sönüyor. Arıza yaptığında hemen müdahale ediyorum" diyerek sözlerine şöyle devam etti:
'MESLEĞİMİ SEVİYORUM'
"Bu meslek seyrek yapılan bir meslek. Ama ben mesleğimi seviyorum. Burası denize sıfır bir nokta. Kışın fırtınası dev dalgaları oluyor ama bu meslek benim için ata, baba mesleği. Onun için bu mesleği sürdürmeye devam ediyorum."
'DENİZ FENERİNDE YAŞIYORUZ'
25 yıllık evli olan Rafiye Özkan eşinin görevi nedeniyle deniz fenerinin lojmanında yaşadıklarını söyleyerek "25 yıldır buradayım. Burası 10 haneli bir mahalle. Bu bölgede çok fazla kimse yaşamıyor. Eşimle evlendikten sonra ben bu lojmana gelin geldim. çocuğumu burada büyüttüm. Deniz feneri bizim aynı zamanda yuvamız oldu. Gemiciler için de deniz feneri çok önemli. Burası Karadeniz'in en uç noktalarından birisi. Eşimde mesleğini layıkıyla yerine getiriyor bende ona elimden geldiğince destek oluyorum. Beraber burada yaşıyoruz mutluyuz" diye konuştu.
26 METRELİK KULEYE SAHİP
Bafra Deniz Feneri 26 metrelik bir kuleüzerinde bulunuyor. Kule demirden yapılması nedeniyle Türkiye'de tek olma özelliğine sahip. Fenere ulaşmak için kulenin içindeki 106 basamağın çıkılması gerekiyor. Kızılırmak Nehri'nin Karadenize döküldüğü son noktada bulunan fenerin ışığı en fazla 25 mil uzaklıktan görülebiliyor. Fener, kendi ekseni etrafındaki tam bir turunu 4.5 saniyede tamamlıyor.
Görüntü Dökümü:
---------------------
-Deniz fenerinden günden ve gece görüntüleri
-Drone ile detaylar
-Lojmandan detaylar
-Fikret Özkan ve eşinden detaylar
-Röportajlar
Haber-Kamera:Yaprak KOÇER-Hüseyin KALAY/BAFRA(Samsun), (DHA)

==================================================

4)TAVUKLARA YEM VERİRKEN BALKON DÜŞTÜ

KOCAELİ'nin Derince ilçesinde yaşayan Büşra Turan (25) iddialara göre bahçede beslediği tavuklara yem atmak için balkona çıktığı sırada dengesini kaybedip 3'üncü kattan aşağıya düştü. Olayı hafif sıyrıklarla atlatan Turan'ın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Olay sabah saatlerinde Derinci ilçesi Çınarlı Mahallesi Topçu sokak üzerinde bulunan 3 katlı bir apartmanda meydana geldi. Büşra Turan kahvaltı yapmak için ocağa tencere koyduktan sonra bahçede beslediği tavuklara yem atmak için balkona çıktı. Bir anda dengesini kaybeden Turan 3'üncü kattan aşağıya düştü. Olayı gören komşularının haber vermesi üzerine 112 Acil Servis ekipleri olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından yaralı kadını Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürerek tedavi altına aldı. Büşra Turan'ın ocağa koyduğu tencere ise bir süre sonra ısınması nedeniyle alev aldı.
Dumanı gören komşularının haber vermesiyle eve gelen itfaiye ekipleri mutfakta çıkan yangını kısa sürede söndürdü. Yaşanan olayda mutfakta küçük çapta maddi hasar meydana gelirken, Büşra Turan'ın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Görüntü Dökümü
----------------------
-3 katlı binadan fotoğraflar
-Bahçede bulunan tavuklar
-Detaylar

5)MAHALLEDE OTURMUYOR, DİYE MUHTARIN SEÇMEN LİSTESİNDEKİ KAYDI SİLİNDİ

ANTALYA'nın Serik ilçesine bağlı Demirciler Mahallesi'nin muhtarı Mehmet Ali Kök (41), 5 yıldır görev yaptığı mahallede oturmadığına yönelik ihbar üzerine, adının seçmen listesinden silindiğini öne sürdü. Kök, mahalledeki 59 kişinin kaydının da aynı gerekçeyle silindiği iddiasında bulundu. Kök, "Ne yaşar ne yaşamaz, oldum. Muhtarım; ama mahallem yok" dedi.
Serik'e bağlı Demirciler Mahallesi'nin muhtarı Mehmet Ali Kök, bu mahallede oturmadığına yönelik ihbar üzerine Serik İlçe Seçim Kurulu'nun jandarmaya yaptırdığı araştırmaya dayanarak, kendisinin ve 59 kişinin sandık seçmen listesindeki kayıtlarının silindiğini ileri sürdü. Durumdan haberdar olunca Serik İlçe Jandarma Komutanlığı'na gidip, mahallede oturmadığına yönelik ihbarın asılsız olduğunu söylediğini belirten Kök, başvurusundan sonuç alamadığını anlattı.
Kök, evine ait elektrik faturası, su abonelik bilgileri ve muhtarlık mührü ile Serik İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'na yazılı dilekçe verdiğini, kimlik bilgileri ve resmi belgelerini sunduğunu aktardı. Serik İlçe Jandarma Komutanlığı'nın 17 Ocak 2018 tarihli yazısına göre, mahallede olmadığının tespit edildiğinin söylendiğini aktaran Kök, itirazının kabul edilmediğini belirtti.
'NE YAŞAR NE YAŞAMAZ OLDUM'
Serik İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı yazısı karşısında şaşkına döndüğünü belirten Mehmet Ali Kök, "Ne yaşar ne yaşamaz, oldum. Muhtarım; ama mahallem yok. Mahallem yerinde duruyor; ama ben yok olmuşum. Şimdi sandık seçmen listesini kim askıya çıkaracak, evrakı kim mühürleyecek? Mahallemin ve devletimin işleri aksayacak, ben ne yapacağım?" diye konuştu.
Kök, yetkililerden soruna acil çözüm bulunmasını talep ettiğini belirterek, "Mahallemin ve şahsımın haklarını aramak için tüm yasal yollara başvuracağım" dedi.
5 YILDIR MUHTAR
Mehmet Ali Kök'ün avukatı Fevzi Yarbaş ise "Mehmet Ali Kök, Demirciler Mahallesi'nin 5 yıldır muhtarıdır ve halen muhtarlığı devam etmektedir. Aynı mahallede halen ikamet etmektedir. Bu husus, elektrik, su abonesi belgeleriyle, ikametgah belgesi ve muhtarlık mührü ile sabittir. 59 vatandaşın da oturmadığı yönünde tutanak tutulması hatadır. Yapılan işlem açık bir hatadır. Seçim kurulu kararı da hukuka aykırıdır. İl Seçim Kurulu Başkanlığı'na yasal itirazda bulunduk. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Hukuka aykırı işlemden dönüleceğine, müvekkilimin haklarının teslim edileceğine inancımız tam" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
- Mühür detay
- Avukat Fevzi Yarbaş açıklama
- Muhtar Mehmet Ali Kök açıklama
- Detaylar

6)DOKUMA ATÖLYESİ SURİYELİ KADINLARA UMUT OLUYOR

ÜLKELERİNDEKİ iç savaşta eşlerini kaybeden 20 Suriyeli kadın, kendi çabalarıyla Suriye'nin İdlib kentinde açtıkları atölyede ürettikleri,Türk Bayrağı ve besmele, Fetih Süresi ile Kayı Boyu'nun amblemi yazılı kilimleri satarak gelir elde ediyor.
Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaş sonucu eşlerini kaybeden 20 Suriyeli kadın, İdlib'te kendi çabalarıyla dokuma atölyesi açtı. Atölyede kültürel sembolleri içeren dokuma bayrak ve kilimleri üretip daha sonrada satan Suriyeli kadınlar, bu sayede evlerinin geçimini sağlıyor. Yaklaşık 8 ay önce İdlib'te hayırseverlerin desteği ile bir adet dokuma tezgahı temin eden Suriyeli kadınlar, önce dokuma eğitimi alıp sonra ise üretime başladı. Kadınlar el emeği göz nuru ile yaptıkları ürünlerin yanı sıra verilen siparişlere göre özel olarak tasarlanıp üzerinde Ay yıldız, besmele ve Fetih Suresi yazılı ürünler yapıyor. Suriyeli yetim anneleri, elde ettikleri gelir sayesinde çocuklarının ihtiyaçlarını gideriyor. Atölyenin sorumlusu 3 çocuk annesi Um Hasan Lazkani, Suriye'deki iç savaşta kendisi gibi eşini kaybeden kadınlarla birlikte çalışarak geçimlerini sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Lazkani, "Ülkemizde iç savaş ilk başladığında eşim ve çocuklarımla birlikte Lazkiye kırsalındaydık. Suriye rejiminin düzenlediği bombardımanda eşimi kaybettim. Daha sonra 3 çocuğumla birlikte İdlib'e yerleştim. Burada kiralık bir evde oturuyoruz. Geçimimizi sağlamak için benim gibi savaşta eşini kaybeden kadınlarla bir dokuma atölyesi açtık. Burada ürettiğimiz ürünleri satarak geçimimizi sağlıyoruz. Atölye açılmadan önce bizlere ve çocuklarımıza uzun süre Türkiye'den İHH İnsani Yardım Vakfı gıda, barınma ve nakdi yardım yaptı. Bizi yalnız bırakmadıkları için onlara da çok teşekkür ediyoruz. Şimdi ise çocuklarımızla birlikte geçimimizi sağlayabileceğimiz bir işimiz var. Bunun için çok mutluyuz" dedi.

Dokuma atölyesinde çalışan yetim annelerinden Halepli Faten Kurabi ise, eşinin Suriye rejimi ile ÖSO arasındaki çatışmalarda hayatını kaybettiğini belirterek, "Halep'te kuşatma altında kaldık. Daha sonra İdlib'e tahliye edildik. İdlib'te annem ve çocuklarımla beraber kiralık bir evde oturuyorum. Uzun süre yardımlarla ayakta kalmaya çalıştık. Daha sonra benim durumumda olan başka kadınlarla da bir araya gelerek bu atölyede çalışmaya başladık. Buradan elde ettiğim gelirle evimi geçindirmeye çalışıyorum. Bize destek olan herkesten Allah razı olsun" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
---------------------------
- Atölyeden görüntü
- Dokuma tezgahları
- Çalışan Suriyeli kadınlar
- Kadınlarla röp.

SÜRE: 01'59" BOYUT: 221 MB
Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(Hatay),(DHA)

================================================


Popular Articles

Latest Articles