D­H­A­ ­Y­U­R­T­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­ ­-­ ­5­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

D­H­A­ ­Y­U­R­T­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­ ­-­ ­5­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­ Uludağ'daki kirlilik, karlar eriyince ortaya çıktı Kış aylarında yurt içinden ve dışından yüz binlerce turistin geldiği, yoğunluk nedeniyle sıkı denetimlerin yapıldığı Uludağ Milli Parkı sınırlarındaki 1'inci ve 2'nci oteller bölgesinde, karların erimesiyle çöpler, molozlar ve kullanılmayan telesiyej malzemeleri gibi kütleli atıl ürünler, gün yüzüne çıktı.

Uludağ'daki kirlilik, karlar eriyince ortaya çıktı

Kış aylarında yurt içinden ve dışından yüz binlerce turistin geldiği, yoğunluk nedeniyle sıkı denetimlerin yapıldığı Uludağ Milli Parkı sınırlarındaki 1'inci ve 2'nci oteller bölgesinde, karların erimesiyle çöpler, molozlar ve kullanılmayan telesiyej malzemeleri gibi kütleli atıl ürünler, gün yüzüne çıktı. Otellerde kış döneminin bitmesiyle başlanan tadilatların ardından inşaat atıklarının da artması, çevrecilerin tepkisine neden oldu.
Kış turizminin gözde merkezi Uludağ Milli Parkı sınırlarında yer alan, 1'inci ve 2'nci oteller bölgesinde, karların erimesinin ardından çöpler ortaya çıktı. Bölgeye molozlar ile kullanılmayan telesiyej malzemeleri gibi kütleli atıl ürünlerin bırakıldığı da görüldü. Otellerde her kış dönemi sonrası gerçekleştirilen tadilatlara başlanınca bölgede, inşaat atıkları da arttı. Uludağ'a gelen ziyaretçiler, bölge sakinleri ve çevreciler ise çöpler ile molozları bırakanlara tepki gösterdi. Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Başkanı Caner Gökbayrak, sorumluları denetimleri sıkılaştırmaya çağırdı.
'MİLLİ PARKTA YERLEŞİM OLMAMASI GEREK'
Milli parklar sınırında, kanunlara göre, zorunlu askeri binalar hariç hiçbir yapının bulunmaması gerektiğini belirten Caner Gökbayrak, "Bugüne kadar doğa ve çevre için çok çeşitli konularda çalışma yaptık. Uludağ da bu konuların başında geliyor. Kendine has ve nadir görülen bitkileri ya da benzeri ekolojik değerleri barındıran alanlar, 'milli park' ilan ediliyor. Uludağ, milli parktır. Milli parkta herhangi bir yerleşim olmaması gerekiyor. Kesinlikle yapılaşma olmaması gerekir ve bununla ilgili bir kanun vardır. İlgili kanunun 14'üncü maddesinde, çok net şekilde 'çok elzem görülen, stratejik önem taşıyan askeri tesisler hariç bu alanlara hiçbir tesis yapılamaz' diyor" diye konuştu.
Uludağ Milli Parkı'nı ilgilendiren kanun maddesinde, ticari faaliyetlere de müsaade edilmediğini kaydeden Gökbayrak, "Kanun, bunları diyor; ama bu oteller yapılmış. Bunlarla ilgili çok sayıda davalar açtık. Bu davalar devam ediyor" dedi.
'KİRLİLİĞİ GÖRMEYE ALIŞIK HALE GELECEĞİZ'
Yaz aylarında, karların erimesiyle ortaya çıkan manzaraların her yıl görüldüğünü belirten Gökbayrak, "Burada aslında her yıl ortaya çıkan molozlar, çöpler ve döküntüler, kışın süren şaşaalı gösterinin ardından kalan kötülüktür. Bu ne yazık ki her yıl oluyor. Burada zamanında oteller yapılırken, büyük zararlar verilmiş ve halen bu zararlar verilmeye devam ediliyor. Bir milli park içinde en değerli alanlar vardır. Burası planlarla belirtilir. İkinci bölgede yer alan bu alanların birinin şu an üzeri molozlarla kapatıldı. Buraya bir kongre merkezi yapılmak isteniyor. Burada yer alan otellerin 49 yıllık anlaşmaları var ve bazı otellerin anlaşmaları bitmek üzere. Birtakım planlarla bu oteller orada kalsın ve bu kirlilik, bu yıkım devam etsin, isteniyor. Biz bu kirliliği görmeye ne yazık ki alışık hale geleceğiz" diye konuştu.
'DENETİMDE EKSİKLİKLER VAR'
Kirliliğin temel nedeninin oteller olduğunu, yetkililerin de denetimleri sıkılaştırması gerektiğini belirten DOĞADER Başkanı Gökbayrak, "Oraya gelen her vatandaş, yediği bir atıştırmalığın çöpünü yere atsa dahi ne kadar çöp birikebilir? Oradaki çöp, otellerden çıkan çöplerdir. Molozlar da her yıl otellerin yaptığı değişiklerin kalıntısıdır. Denetimlerle ilgili çok ciddi eksiklikler var. Yapılan yanlışlıklar, ihmaller, Uludağ'ı korumakla sorumlu kurumların gözü önünde yapılıyor. Güçlü bir denetim olsa böyle durumlara izin verilmez. Biz Uludağ için gereken tüm hukuksal mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi.

Görüntü Dökümü
------------
-Uludağ'dan genel DRONE görüntüleri
-Kirli ve yıkıntılı alanlardan DRONE görüntüleri
-Moloz ve çöplerden aktüel görüntüler
-Atıl hale gelmiş binalar
-Uludağ'da gezen vatandaşlar ile röportaj
-DOĞADER Başkanı Caner Gökbayrak ile röportaj

Süre: 6.32 Boyut: 733 MB

Haber: Enver Fatih TIKIR - Kamera: Muammer İRTEM/BURSA, (DHA)

======================

Yalova'da 14 FETÖ şüphelisi adliyede

Yalova'da, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan 14 kişi, emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi.
İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, aralarında yarbay ve yüzbaşının da bulunduğu, 13'ü muvazzaf ve 1'i emekli astsubay olan 14 kişiyi gözaltına aldı. Emniyette sorgulanan 1 yarbay, 1 yüzbaşı, 10 astsubay başçavuş, 1 astsubay üstçavuş ve 1 emekli astsubay bu sabah adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü
----------
-Şüphelilerin emniyetten çıkarılması

94 mb

Haber-Kamera: İsmail ÖZTÜRK/YALOVA,DHA

======================

Kamyon kasasını havuza dönüştürdü

Adıyaman'ın Besni ilçesinde Küçük Sanayi Sitesi esnafından Ali Payam, kamyonun kasasını, içine su doldurularak havuza dönüştürdü. Görenleri şaşırtan havuzda hem Ali Payam hem de sitede çalışan işçiler sıcak havalarda serinleme imkanı buluyor.
Küçük Sanayi Sitesi'nde, güneş enerjisi işi yapan Ali Payam, havuza çevirdiği kamyon kasasında işçileriyle birlikte yüzerek serinliyor. Hava sıcaklığının 40 derecelere ulaşmasının ardından Ali Payam, hem serinlemek hem de çalışanların verimliliğini artırmak için çözüm arayışına girip, bu yönteme başvurduğunu ifade etti.
Küçük Sanayi Sitesi Başkanı Haci Arslan da havuzla birlikte çalışanların verimliliğinin arttığını vurgulayarak, "Havaların sıcak olması nedeniyle çalışan işçilerimiz doğal olarak zorlanıyorlar ve verimleri düşüyor. İşyeri çalışanlarımızın diledikleri anda serinlemek için denize ya da havuza gitme imkanları yok. Biz de esnaflarımızdan Ali Payam'ın fikri doğrultusunda kamyon kasasının etrafını kapatarak suyla doldurduk ve havuz haline getirdik. Şimdi çalışan kardeşlerimiz fırsat buldukça kamyon kasasına girerek serinliyorlar. Siteye gelen bazı müşterilerimiz de havuza girerek serinleme imkanı buluyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
------------
- Kamyon kasası
- Kamyon kasasında serinleyen işçiler
- İşçilerin suda oynaması
- İşçilerin suda serinlemesi
- Küçük Sanayi Sitesi Başkanı Haci Arslan’ın açıklaması
- Havuza girmeye çalışan vatandaşlar
- Kamyon kasasını havuza dönüştüren esnaflar
- Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 340 MB

Haber-Kamera: Mustafa ÖNDOĞAN-ADIYAMAN-DHA)

====================

Bursa'da hibrit biber ve fasulye hasadı başladı

Bursa'nın Yenişehir ilçesinde hibrit biber ve fasülye hasadına başlandı. 90 bin ton rekolte elde edilen ürün çeşitleri Türkiye'nin dört bir yanına ihraç ediliyor.
Yenişehir'de sebze alımı yapan tüccarlardan Abdurrahim Ar, çiftçilerin Belediye Sebze Pazarı'na getirdikleri ürünlerinin buradaki dükkânlardan büyük kentlere taşındığını belirtti. Sezonun ilk ürünleri olması nedeniyle alım fiyatlarının da çiftçiyi memnun edecek düzeyde olduğunu anlatan Ar, "Biber çeşitleri kilosu 3,5-4 TL, taze fasulyeler ise 2,5-3 TL arasında değişen fiyatlardan alınıyor. Bir hafta kadar sonra yerli biberin hasat edilip pazara çıkmasıyla birlikte fiyatlarda belirgin bir azalma görülmeye başlanır" dedi.
Yenişehir Ovası'nda, sarı biber, çarliston, dolma, Demre, sivri, sarısivri, kılsivri, yeşilsivri, kapya, jarapon, üçburun, fındık biberi, Şili, kırmızı biber ve salçalık kapya biberi yetiştiriliyor. Yaklaşık 30 bin dönüm alanda yetiştirilen biber çeşitlerinden toplam 90 bin ton rekolte elde ediliyor.

Görüntü Dökümü
------------
-Biber ve fasulyelerden detaylar
-Çalışan işçilerden detaylar
-Röportajlar

Süre: 03.39 Boyut: 90 MB

Haber-Kamera: Gürhan ADANA/YENİŞEHİR,(Bursa),(DHA

=================

Düğün sabahı eşini öldüren kocaya ağırlaştırılmış müebbet

Bursa'da Güllü Yurdoğlu'nu (21), düğün sabahı evde bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan Metehan Yurdoğlu'nun (22) yargılanması tamamlandı. Son sözünde, "Çok pişmanım. Keşke böyle bir olay olmasaydı. Güllü'yü canımdan çok seviyordum" diyen Metehan Yurdoğlu'na mahkeme heyeti, herhangi bir indirim uygulamadan, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi.
Olay, Yıldırım ilçesi İsabey Mahallesi İlkbahar Sokak'ta 2017 yılının Kasım ayında meydana geldi. Metehan Yurdoğlu, uzun süre birlikte olduğu Güllü Yurdoğlu'nu, ailesinin evliliklerine karşı çıkması üzerine kaçırdı. Birlikte yaşamaya başlayan çift, olaydan 4 ay önce nikah kıyarak, evlendi. Ardından düğün hazırlıklarına başladı. Düğün sabahı ise Metehan Yurdoğlu, tartıştığı Güllü Yurdoğlu'nu 16 yerinden bıçaklayarak, öldürdü. Tutuklanarak cezaevine konulan Metehan Yurdoğlu hakkında Bursa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'yakın akrabayı öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.
'CANAVAR DUYGULARLA MASUM İNSAN ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR'
Bursa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar davasına tutuklu sanık Metehan Yurdoğlu, Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Funda Akdoğan Girgin, müşteki avukatı Mustafa Canbaz ile sanık avukatı Esat Şen ve yakınları katıldı. Sanık avukatı, sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığına dair yeniden İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasına, bildirdikleri tanıkların dinlenmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanık avukatının talebini reddetti. Bunun üzerine söz alan sanık avukatı, reddi hakim talebinde bulundu. Mahkemede söz alan müşteki avukatı Mustafa Canbaz, "Tasarlayarak canavarca duygularla masum insan öldürülmüştür. Sanık avukatı, mahkemeyi uzatmak için adaletin tecellisini geciktirmek istemiştir. Mahkemenin sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep ediyoruz" dedi. Bakanlık avukatı da sanığın cezalandırılmasını talep etti.
'GÜLLÜ’YE GÜZEL BİR HAYAT YAŞATMAK İSTİYORDUM'
Kısa bir aradan sonra mahkeme, sanık avukatının talebini kararla birlikte Bölge Mahkemesi'ne itirazı ile birlikte bildirmesini söyleyerek duruşmaya devam etti. Bunun üzerine savunma yapan sanık avukatı, müvekkilinin tahrik altında eşini öldürdüğünü, hakkında indirim maddelerinin uygulanmasını istedi.
Mahkeme heyetince son sözü sorulan sanık Metehan Yurdoğlu, "Hakim bey, eşimi 16 yaşından beri tanıyorum. Onun isteği doğrultusun da askerden geldikten sonra hakkında bazı duyumlarım olmasına rağmen nişan yaptım. Düğün gecesi kuaföre gitmeden önce eve girdiğimde eşim uyuyordu. Onu beş dakika izledim. Uyumadığını fark edince, neden böyle davrandığını ve yaptıklarını sorduğumda, 'Beş kuruşluk adamsın, bıçağı gel burama sok' deyince kendimi kaybetmişim. Ama eşime 16 bıçak darbesi vurmadım. Pişmanım. Ben onu kendimden daha çok seviyordum. Aileme karşı başka, ona ise sevgim çok başka idi. Güllü'ye güzel bir aile hayatı yaşatmak istiyordum" dedi.
Mahkeme heyeti, toplanan deliller sonucunda sanık Metehan Yurdoğlu’na 'yakın akrabayı öldürmek' suçundan iyi hal ve indirim maddeleri uygulamadan ağırlaştırılmış ömür boyu cezası verdi. Mahkeme heyeti, Metehan Yurdoğlu’na olaydan önce de eşine şiddet uyguladığı, ormanlık alana götürüp ağaca bağladığı suçlamasıyla ilgili olarak 'hürriyeti yoksun bırakmak' suçundan 6 yıl hapis cezası verdi. Diğer tutuksuz sanık Abdullah Ö. de sanığın eşini ormana götürüp, ağaca bağlanması sırasındaki 'hürriyeti kısıtlama' suçundan dolayı eylemine iştirakten 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, Metehan Yurdoğlu’nun tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Görüntü Dökümü
---------
-Olaya ilişkin ARŞİV görüntüler

Haber: Halil ÖZÇOBAN/BURSA, (DHA) -

===============

4 gündür suları akmayan sitedekiler perişan

Antalya'nın Manavgat ilçesinde 76 konutun olduğu Efes Tatil Sitesi'nde 4 gündür su akmıyor. Su sıkıntısının 2 bin kişiyi etkilediğini belirten site sakinleri, Antalya Büyükşehir Belediyesi Atık Su İdaresi'ne (ASAT) defalarca başvurmalarına rağmen sorunun çözülmediğini kaydetti.
Manavgat'ın Çavuşköy Mahallesi'nde bulunan Efes Tatil Sitesi sakinleri, 4 gündür sitede suların akmadığını belirterek, çok zorn durumda olduklarını kaydetti. Daha önce yakınlardaki bir dereden su aldıklarını, birkaç yıl önce ASAT'a başvurarak sitenin şebeke suyu hattına bağlandığını anlatan site sakinleri, son 4 gündür suların akmadığını, ASAT'a yaptıkları müracaatlardan sonuç alamadıklarını söyledi.
4 GÜNDÜR SU GELMİYOR
Site sakinleri adına konuşan Asuman Kal, 2000 yılından bu yana sitede oturduğunu belirterek, 3 yıl önce ASAT'a su abonesi olmak için başvurduklarını, ASAT'ın sitenin yanında bulunan 5 yıldızlı otelle birlikte kendilerini de abone yaptığını ve siteyi içme suyu şebekesine bağladığını aktardı. Asuman Kal, 4 gün önce basınç düşmesine bağlı su kesintisi yaşadıklarını söyledi.
Asuman Kal, şebeke suyu hattından Efes Tatil Sitesi'yle 5 yıldızlı otelin paylaşım yapılan yerine yapılan bypass hattı nedeniyle otele suyun direkt gittiğini, kendilerine ise hiç gelmediğini aktardı. Kal, "Suyun basıncı şu anda 2 bar. 2 bar olarak gelen su 35 metreye çıkmaz tabii. Bunun en az 4-5 bar olması gerekiyor" dedi.
'BUNUN SORUMLUSU ASAT'
Şu anda evlerine hiç su ulaşmadığını anlatan Asuman Kal, "Bulaşıklarımız, çamaşırlarımız duruyor. Burası turistik bir bölge. Böyle bir yerde 4 gündür susuz bırakılıyoruz. Bunun sorumlusu ASAT'tır. Ben 5 yıldızlı otele abone değilim. Ben ASAT'a aboneyim. Bütün üyeler, 450 hane ASAT'a abone. Faturalarımızı oraya ödüyoruz" dedi.
YAKLAŞIK 2 BİN KİŞİ ETKİLENİYOR
Efes Tatil Sitesi'nde 76 konut olduğunu ve şu anda misafir gelenlerle birlikte 400 kişi bulunduğunu söyleyen Asuman Kal, kendileriyle aynı sorunu paylaşan çevrelerinde 5 site olduğunu ve 450 konutta yaklaşık 2 bin kişinin su sıkıntısı yaşadığını belirtti. Manavgat'ta 3 büyük ırmak ve 4 baraj olduğunu söyleyen Kal, yaşadıkları sorunu çözecek merci bulamadıklarını söyledi.
'REZİL DURUMDAYIZ'
ASAT'a site sakinleri olarak defalarca başvurduklarını anlatan Asuman Kal, “ASAT yetkilileri bize, 'şebeke suyu hattını otel çekti, siz ondan kullanıyorsunuz' gibi çocukça bir savunmada bulundu. Ben de dedim ki, 'Hat ona çekildiyse, hat ona lazımsa, yeterli değilse, hoş görürüm, hoş karşılarım bir abone olarak. O zaman beni neden abone yaptınız, neden faturalarımızı ASAT'a ödüyorum. O zaman bize yeni hat çekeceksiniz.' ASAT ona da yanaşmıyor. Rezil durumdayız, şu halimize bir bakın. Çamaşır dolu, bulaşık dolu. Yemek yapmak istemiyorum, bu kadar ilgisizlik olur mu" diye konuştu. Bütün yetkililerden yardım beklediklerini söyleyen Asuman Kal, “Allah aşkına, bu dönemde böyle rezalet olur mu? Susuz insan yaşar mı? Bu insanlığa sığar mı? Sorunumuzun çözülmesini istiyoruz" dedi.
OTEL YETKİLİLERİ: SORUNU ASAT ÇÖZECEK
Efes Tatil Sitesi'nin yanında bulunan otelin yetkilileri ise yaşanan su sorununun kendileriyle ilgili olmadığını, ASAT'ın çözüm bulması gerektiğini belirtti. Yetkili, otel olarak yaşamın kaynağı olarak gördükleri suyu değil insanlar için, hiçbir canlı için kesmek gibi bir düşünceleri ve çalışmaları olmadığını belirtti.

Görüntü Dökümü
--------------
Siteden genel görünüm
Mutfak tezgahında bulaşıklar ve çamaşır makinesindeki çamaşırlar
Asuman Kal'ın sıkıntıları anlatması
Siteden detay.
Şebeke suyu hattına yapılan bypass

04:34 - 505 MB

Haber-Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT(Antalya), (DHA)

=================

'Sokak hayvanlarına su verin' çağrısı

Edirne'nin Keşan ilçe Belediyesi Geçici Hayvan Barınağı Sorumlusu Veteriner Hekim Hasan Nural, hava sıcaklıklarının 34 dereceye kadar ulaşması nedeniyle sokak hayvanlarının suya ulaşmada zorlandığını belirterek, "Sokak hayvanlarına su verin" çağrısında bulundu.
Keşan Belediyesi Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü Geçici Hayvan Barınağı’nda bulunan köpekler, 34 dereceyi bulan hava sıcaklıklarından olumsuz etkileniyor. Hayvan barınağı çalışanları gün içerisinde hortumla yerlere su sıkarak ve içme sularını değiştirerek köpekleri sıcak havadan korumaya çalışıyor. Geçici Hayvan Barınağı Sorumlusu Veteriner Hekim Hasan Nural, sıcak havalardan sokak hayvanlarının da olumsuz etkilendiğini belirterek, "Hava sıcaklıklarının artmasıyla sokakta yaşayan canlılar su bulmakta zorlanıyor. Onlara yardımcı olmak için kapılarımızın önüne bir kap su koyabiliriz. Yaşam için bizim nasıl suya ihtiyacımız varsa sokakta yaşayan canlıların da bu suya ihtiyacı var. Bizde barınakta yerlere su tutarak ve içme sularını tazeleyerek onları serinletmeye çalışıyoruz. Ayrıca gölgeliklermiz var. Yaz mevsimini rahat geçirebilmeleri için elimizden gelen çalışmaları yapıyoruz. Şehrin çeşitli bölgelerinde su ve yem odaklarımız var. Burada ihtiyaçlarını karşılıyorlar" dedi.
'GÜNEŞ ÇARPMASINA MARUZ KALABİLİRLER'
Hasan Nural, sokak hayvanlarının sıcakta susuz kalmaları halinde 'güneş çarpması'na maruz kalacaklarını dile getirerek, "Genelde sağlıklı olan hayvanlar kendilerini gölgeye atarlar. Hasta olan hayvan bunu yapamayabilir. Sıcak havada suya ulaşmakta zorluk çekebilirler. En büyük problem suya ulaşmak. O yüzden vatandaşlar kapılarının önüne bir kap su koyarlarsa sokak hayvanları için son derece faydalı olur" dedi.
'DİĞER CANLILARIN DA YAŞAM HAKKI VAR'
İnsanların sokak hayvanlarıyla bir arada yaşamaya alışması gerektiğini ifade eden Nural, "Barınağımıza gelen sokak hayvanlarını kısırlaştırıp, aşılarını yaparak, iyileştikten sonra sahiplendirmeye çalışıyoruz. Eğer sahiplendiremezsek aldığımız yere bırakma zorunluluğumuz var. Bu konuda yapabileceğimiz fazla bir şey olmuyor. Onlarla birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Bu dünya sadece insanlara ait değil. Sokakta yaşayan canlılara da ait. Diğer canlıların da yaşam hakkı var. Bu hakka herkesin saygı göstermesi gerekiyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
----------
Barınaktaki köpekler
-Gölgeliklere ve kafeslere su tutulması
-Sulukların doldurulması
-Köpekleri görmeye gelenler
-Gölgeliğin altında uyuyan köpekler
-Veteriner Hekim Hasan Nural röp.
-Detaylar

Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),(DHA)-


Popular Articles

Latest Articles