­T­e­r­ö­r­l­e­ ­m­ü­c­a­d­e­l­e­d­e­ ­k­a­r­a­r­l­ı­l­ı­ğ­ı­m­ı­z­ ­s­ü­r­ü­y­o­r­­ ­-­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

İSTANBUL (İHA) - Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, terörü sorun çözme yöntemi olarak gündeme getirenler ve uygulayanların da en az molotofkokteyli atanlar ve tetik çekenler kadar sorumlu olduğunu söyledi.

Uluslararası camianın terör olaylarının ardından gönderdiği taziye mesajlarının hiçbir işe yaramadığına dikkat çeken Çiçek, "Türkiye olarak terörle mücadelede en ufak bir kararsızlığımız söz konusu olamaz, iş nereye kadar giderse devlet olarak oraya götürüyoruz" diye konuştu.

Grand Cevahir Otel'de düzenlenen İstanbul Uluslararası Sismik Riskin Azaltılması Konferansı'na katılan Cemil Çiçek, konuşmasının başında terör konusunda açıklamalarda bulundu. Terörün tüm insanlığa karşı açılmış bir savaş olduğunu anlatan Cemil Çiçek, şunları söyledi: "Dün Tokat'ta 7 askerimiz şehit oldu. Terör saldırılarında bir kızımız hayatını kaybetti. Failleri bulundu, takipçisi olacağız. Türk adaleti gerekeni yapacaktır. Sadece bu iki olay bile söylediğim konunun ne kadar önemli olduğunu ortaya

koyuyor. Devlet ve hükümet olarak bunların faillerini bulduk, buluyoruz ve bulacağız. Bundan kimsenin tereddüdü olmamalıdır. Bunları Türk adaletine teslim edeceğiz, gereği yapılacaktır."

TAZİYE MESAJLARI HİÇBİR İŞE YARAMIYOR

Cemil Çiçek, işin sadece hukuken birinci derecede sorumlularını bulmanın yeterli olmadığını, olayların arkasında duranların da aynı derecede sorumlu olduklarını söyledi.

Olayın faillerinin sadece hukuken sorumlu olanlar olmadığını belirten Çiçek, şöyle konuştu: "Olayların arkasında olanları da hem bizim kamuoyumuzun hem dünya kamuoyunun gözünün önüne koymak gerekir. Milletimizin başı sağolsun ama bu olayların failleri sadece hukuken sorumlu olanlar değildir. Cebir ve şiddeti ve terörü sorun çözme yöntemi olarak bir siyasi anlayış olarak, bir siyasi metot olarak gündeme getirenler ve uygulayanlar da en az molotofkokteyli atanlar ve tetik çekenler kadar sorumludur. Bu

olaylar, uluslararası camianın aymazlığı ve sorumsuzluğudur. Uluslararası camianın terör konusunda maalesef bugüne kadar yapabildiği şey, bu tür üzücü olaylardan sonra bir taziye mesajı göndermektir. Bu taziye mesajlarının hiçbir işe yaramadığını, kaybolan hayatları geri getirmediğini uluslararası camia ne zaman anlayacak, ne zaman onların da vicdanları kanayacaktır."

KIRMIZI BÜLTENLER BİR İŞE YARAMIYOR

Cemil Çiçek, iki gün sonra 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "İnsan hakları yaşayan insanlar içindir. Ölene pek insan hakkı lazım olmuyor. Öncelik insanların yaşatılmasını temin etmektir. Terör insan hayatını ortadan kaldırıyor. Terör örgütlerinin birinci önceliği hayat hakkını ortadan kaldırmaktır. Bu konuda uluslararası camiada samimi bir işbirliği göremediğimiz gibi, zaman zaman himaye görüldüğü de ortadadır. Bazıları bakımından terör ve terör

örgütleri kendi uyguladıkları politikanın da bir parçasıdır. Öyle olmasaydı, hep birlikte altına imza attığımız suçluların iade anlaşmaları bir anlam ifade ederdi. Dünyada kırmızı bültenle aradığımız pek çok cani, pek çok katil uluslararası toplumun arasında geziyor, himaye görüyor, kendi parlamentolarında basın toplantıları yapıyor, kırmızı bültenler bir işe yaramıyor. Akan kanın arkasında bu aymazlığın büyük payı var."

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ülkelerin kendi bütünlüğünü korumak adına kendi mevzuatları neyi gerektiriyorsa bunun gereğini yaptığını, yapmaya da devam edeceğini söyledi. Türkiye için terörle mücadelede en ufak bir kararsızlığın söz konusu olmadığını da belirten Çiçek, şöyle konuştu: "İş nereye kadar giderse devlet olarak oraya götürüyoruz. 'Bana değmeyen yılan bin yaşasın' diyorlarsa, yılanı yaşatanlar bir gün kendileri de ısırılacaktır. Uluslararası camianın öncelikli işbirliği yapması gereken

konuların başında terör konusu geliyor. Birleşmiş Milletler'in artık daha etkin daha verimli bir çalışma yapma mecburiyeti vardır. Sadece konuşup dağılmak giden hayatları geri getirmeye yetmiyor. Birleşmiş Milletler 'ya yargıya ya iade et' diyor, bugün dünya ne yargılıyor ne iade ediyor, tam tersi himaye ediyor."

KÜRESEL ISINMA İNSANLIK İÇİN BİR FELAKET

Kopenhag'ta gerçekleştirilen İklim Konferansı'na da değinen Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı: "Küresel ısınmanın insanlık için giderek bir felaket olmaya, birçok kayıplara, birçok zararlara ve acılara sebep olacağı artık anlaşılmıştır. Bu konuda toplantılar yapılıyor. Kopenhag'ta da konu masaya yatırılıyor. Bu toplantılardan sonuç çıkması önemli. Maalesef herkes kendi bildiğini okumaya devam ediyor."