H­a­c­k­e­r­l­a­r­a­ ­k­a­r­ş­ı­ ­ç­i­f­t­ ­f­a­k­t­ö­r­l­ü­ ­g­ü­v­e­n­l­i­k­ ­k­a­t­m­a­n­ı­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

H­a­c­k­e­r­l­a­r­a­ ­k­a­r­ş­ı­ ­ç­i­f­t­ ­f­a­k­t­ö­r­l­ü­ ­g­ü­v­e­n­l­i­k­ ­k­a­t­m­a­n­ı­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­ ANADOLU Üniversitesi Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) Müdürü Prof.

Gizem KARADAĞ- Celal ATALAY/ANKARA, (DHA)- ANADOLU Üniversitesi Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) Müdürü Prof. Dr. Levent Eraslan, ABD'de bir hackerin 3 genç kızın yatak odasındaki güvenlik kamerasına sızmasını hatırlatarak, 'çift faktörlü güvenlik katmanı' ile hackerlerin sızma olasılığının düşeceğini söyledi. Eraslan, "Banka sistemlerinde olduğu gibi sisteme önce siz giriş yapacaksınız; daha sonra size sisteme girmeniz için bir şifre daha gelecek" dedi.
SODİGEM Müdürü Prof. Dr. Levent Eraslan, merkez olarak teknolojik dünyanın birçok boyutlarını ele alan çeşitli araştırmalar yaptıklarını söyledi. Geçen günlerde ABD'nin Mississippi eyaletinde yaşanan olayı hatırlatan Prof. Dr. Eraslan, bir hemşirenin gece nöbete kaldığında 3 kızının durumunu kontrol edebilmek için dünya devi bir şirkete ait 'ev içi güvenlik kamerası' satın aldığını söyledi. Kameranın kurulumundan yalnızca 4 gün geçtikten sonra bir hackerin, 3 genç kızın yatak odasında yer alan 'ev içi güvenlik kamerası' sistemini ele geçirerek; kameranın hoparlöründen kızlarla konuşmaya başladığını anlatan Eraslan, "Kameranın hoparlöründen odadaki kızlara seslenen hackere kızlar kim olduğunu sordu. Hacker 'Ben Noel baba, en iyi arkadaşınız' cevabını verdi. Çocukların bunları ailesine anlatmasının ardından aile kamerayı sökerek, devre dışı bıraktı. Kamera bağlantısının 4'üncü gününde başlarına böyle bir olay gelen aile, kaç gündür izlendiklerini ise bilmiyor. 'Ev içi güvenlik kamerası' sorunu birçok televizyon kanalında ve sosyal medyada haber konusu oldu. Bu konu bir infial yarattı" dedi.
'ASLA SIRALI ŞİFRE OLMASIN'
Prof. Dr. Eraslan, şifre sistemlerinde zayıf şifrelerin hackerlerin işini kolaylaştırdığını kaydederek, şunları söyledi:
"Şifrelerimiz asla 'sıralı dizi' dediğimiz '1234', '1111' ya da cep telefonundaki numara sistemi gibi aşağıdan yukarıya '2580' şeklinde veya doğum tarihlerimiz ile bulunduğumuz illeri yapmamalıyız. Öyle garip sistemler var ki, hızlı işliyor. Sizin şifrenizi kombinasyonlarla deniyorlar. Mutlaka fabrika ayarlarını değiştirmenizi öneriyorum. Fabrika ayarlarında kullanılan şifre sistemlerinin birçoğu internette var. Basit bir aramayla bulunabiliyor. Hackerler bunu 'sert saldırı' adını verdiğimiz sistemlerle binlerce kez kombinasyon deniyorlar. Bu yüzden şifre bağlamında büyük-küçük harf duyarlıklı, belirli periyodik zamanlarda değişen ve karakteri çok uzun şifre sistemini önemsiyoruz."
'ÇİFT FAKTÖRLÜ GÜVENLİK KATMANI'
Prof. Dr. Eraslan, 'çift faktörlü güvenlik katmanı' denilen bir uygulamanın var olduğunu belirtti. Prof. Dr. Eraslan, uygulamaya ilişkin, şu bilgileri verdi:
"Banka sistemlerinde olduğu gibi sisteme önce siz giriş yapacaksınız; daha sonra size sisteme girmeniz için bir şifre daha gelecek. Eğer 'çift faktörlü güvenlik katmanı' sağlarsak; böylece hackerlerin sızma olasılığını düşürmüş oluruz. Hackerlerin en büyük özelliği de asla boşlukları affetmiyorlar. Güvenlik boşluklarını sürekli deniyorlar ve buluyorlar. Bu yüzden birçok yazılım şirketi hackerlerle anlaşıyor; 'açıklarımızı bulun' diye. Bu yüzden asla üşenmeyelim. Teknoloji hayatımızı kolaylaştırır; ancak güvenlik açıkları da hayatımızı çok ağır bir şekilde sıkıntıya sokabilir."
Bu konunun tüm dünya için ulusal bir problem olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Eraslan, Dağıtılmış Hizmet Reddi (DDoS) adı verilen saldırı biçimlerinin de olduğunu söyledi. Prof. Dr. Eraslan, dijital dünyadan faydalanan herkesin mutlaka önceliğinin güvenlik ayarlarını almak zorunda olduğunu belirterek, yaşlılar ve çocuklar için de dijital güvenlik önerileri gibi birçok konuda çalışmalara yer verdiklerini kaydetti.

FOTOĞRAFLI


Popular Articles

Latest Articles