A­K­P­­l­i­ ­K­u­z­u­ ­A­Y­M­­y­i­ ­e­l­e­ş­t­i­r­d­i­ ­-­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

A­K­P­­l­i­ ­K­u­z­u­ ­A­Y­M­­y­i­ ­e­l­e­ş­t­i­r­d­i­ ­-­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­ Anayasa Komisyonu Başkanı, AKP’li Burhan Kuzu, Anayasa Mahkemesi’nin referanduma giden bir metne bakamayacağını savundu.

Kuzu, “Sürecin sonunda ’talebin reddine’ biçiminde bir karar bekliyoruz. Aksi Anayasa’nın açık ihlali olur” dedi.

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, RTÜK yasa tasarısı görüşmeleri öncesi komisyondaki makamında gazetecilerin Anayasa Mahkemesi’nin kararına ilişkin sorularını yanıtladı. Anayasa’nın, AYM’ne, Anayasa değişikliği ile ilgili verdiği yetkinin, 1971’den bu yana hep tartışmalı olduğunu belirten Kuzu, 1971 yılında yapılan bir değişiklikle, AYM için, “sırf şekil bakımından bakabilir” denildiğini, ancak mahkemenin “şekil” adı altında esastan denetime devam ettiğini söyledi.

Anayasa Mahkemesi’nin konuya “teklif çoğunluğu var mı, kabul çoğunluğu var mı ve iki defa bu oylama işlemi yapılmış mı” gibi unsurlar dışında bakamayacağını savunan Kuzu, şöyle devam etti:

ANAYASA İHLALİ: Fakat AYM, 2008’deki, halk tarafından başörtü kararı olarak bilinen, aslında onunla alakası olmayan karar çerçevesinde, rejimi koruma kollama adına yetkisini aşıp, maalesef çok yanlış bir karar vererek 1970’e geri dönmüştür. Anayasa Mahkemesi yanlışına devam ediyor. İnşallah o döndüğü yanlış yoldan çıkar bu sefer. Çünkü, 1982’den bu tarafa verdiği 4 karar var ve hep doğru kararlar. Dördünde de, ’ben şekil bakımından bu üç hususa bakarım, başkasına bakamam’diyor. Şimdi sırf bu üç hususla sınırlı olmuş olsa hemen bakıp karar da verebilirdi.

YANLIŞ YOLA GİREBİLİRLER: Anlaşılan o ki ’şekil bakımından bakarım’derken, 1970’teki o yanlış yola tekrar gitme eğilimi seziyorum. Bu çok yanlış olur. Çok hatalı olur. AYM’nin konumunu ciddi olarak tartıştırır. Anayasa’nın açık ihlali olur.

MİLLET ADINA KARAR VEREMEZ: Anayasa Mahkemesi referanduma giden bir metne bakamaz. Ne başında bakabilir ne sonunda bakabilir. Başında bakamaz çünkü, bu henüz kanunlaşmamış aslında. Yani tam tamamlanmamış. Başbakanlık imzasıyla çıkacak bir işlem müsteşar düzeyinde kalmış, siz bunu dava ediyorsunuz. Tablo şu an aynen bu. Böyle bir dava konusu bizim hukuk modelimizde yok. Kabulden sonra da bakamaz çünkü, bütün şekil eksikliklerini millet gidermiş olur. Asli yetkili o. AYM diyor ki ’Türk milleti adına’. Türk milleti adına diyorsan, milletin bizzat kendisi karar vermişse, zaten bakamazsın.

TALEBİ REDDETMELİYDİ: O bakımdan her halükarda bu talebin daha geldiği gibi reddedilmesi gerekirdi. Ama maalesef AYM herhalde o eski yanlışlara devam edecek gibi gözüküyor. İnşallah böyle bir şeye girmez. Ben bunu süreç olarak algılamak istiyorum. Bu sürecin sonunda da, ’Bu üç hususa baktık, herhangi bir eksiklik olmadığından, talebin reddine’biçiminde bir karar bekliyoruz. Bu, AYM’nin Türkiye’deki varlığını çok kuvvetlendirir, güçlendirir. ’Anayasa Mahkemesi Türkiye’de varmış’denir. Yargıçlarımıza güven çok daha artar. Aksi halde bugün böyle yaparsın, yarın başka türlü yapmak durumunda kalırsın. Yap boz tahtası olur. Bu da AYM’sini gerçekten ciddi olarak hırpalar.

ZATEN 367 YARASI VAR: 367 kararında zaten ciddi bir yara aldı. Daha sonraki kararlarında da bunun benzerleri var. Hiç olmazsa bu sefer düzgün bir karar bekliyorum, her şeye rağmen.


Popular Articles

Latest Articles