D­H­A­ ­İ­S­T­A­N­B­U­L­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­-­ ­3­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

D­H­A­ ­İ­S­T­A­N­B­U­L­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­-­ ­3­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­   Beşiktaş Bebek Sahili'nde bir teknede henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı.

1- BEBEK SAHİL'DE TEKNEDE YANGIN ÇIKTI (2)

Ersan SAN-Ramazan EĞRİ, İSTANBUL,(DHA)
Beşiktaş Bebek Sahili'nde bir teknede henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Alevlere hem karadan hem de denizden müdahale edildi. Ekiplerin çalışmaları devam ediyor. Öte yandan yangın Anadolu yakasında da görüntülendi.

Görüntü dökümü:
------------
-Alev alev yanan tekne
-İtfaiye ekipleri
-Denizden müdahale
-Anadou yakasından çekilen görüntüler

================

(ÖZEL)
2- PENDİK'TE KADIN, DAYISININ OĞLUNU TABANCAYLA VURARAK ÖLDÜRDÜ

Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK/ İstanbul DHA
Pendik'te evli bir çocuk sahibi kadın kendi evinde tartıştığı dayısının oğlunu silahla vurarak öldürdü. Cinayet zanlısı kadın, olay yerine gelen polisler tarafından gözaltına alındı.
Olay saat 08.30 sıralarında Pendik Kavakpınar Mahallesi Yaşam Sokak üzerinde bulunan 3 katlı binanın 2. katında meydana geldi. İddialara göre Cezmi İşlen (33) sabah saatlerinde halasının kızı Şirin K.'nin (49) yalnız olduğu sırada evine geldi. İkili arasında bir süre sonra tartışma yaşandı. Ardından Şirin K, silahla Cezmi İşlen'e 2 el ateş etti. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaptığı kontrollerde Cezmi İşlen'in öldüğünü belirledi. Cinayet zanlısı Şirin K., Pendik Asayiş Büro Amirliği ekiplerince gözaltına alındı. Her şeyden habersiz evinin bulunduğu sokağa gelen Şirin K'nin eşi A.K., evinin önünde ambulans ve polis ekiplerini görünce mahalle sakinlerinden bilgi almaya çalıştı. Olay yeri inceleme ekipleri A. K'den parmak izlerini aldı. A.K. , polislere sabah erken saatlerde kızıyla birlikte akrabalarının yanına gittiklerini belirtti. Polis ekipleri, yaptığı incelemelerde evde bir adet ruhsatsız silah ve 2 adet boş kovan buldu.
Gözaltına alınan Şirin K. polise verdiği ifadede, 2 buçuk yıldır Cezmi İşlen ile ilişkisi olduğunu, İşlen'in bu sabah eve gelerek kendisinden eşinden ayrılmasını istediğini, ettikleri kavga sonrasında da silahla İşlen'i önce sırtından vurduğunu, yere düşmesi üzerine bir kez daha ateş ederek öldürdüğünü söylediği öğrenildi.
Cezmi İşlen'in cenazesi yapılan incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Polis ekiplerinin yaşanan olayla ilgili incelemesi devam ediyor.

Görüntü dökümü:
------------------------
-Olayın yaşandığı bina
-Binanın bulunduğu sokakta bekleyen kalabalık
-Olay yerindeki polis ekipleri
-Olay yeri inceleme polislerinin çalışması
-A.K.'nin parmak izlerinin alınması
-Cenazenin adli tıp kurumu aracına bindirilmesi
-Cinayet zanlısının fotoğrafları
-Ölen adamın fotoğrafları
-Genel ve detay

03.11.2019 - 14.06 - Haber Kodu : 191103083_
====================
(ÖZEL)
3- ESENYURT'TA ISPANAKTAN ZEHİRLENME İDDİASI: 1'İ ÇOCUK 25 KİŞİ HASTANELERE KALDIRILDI

Haber-Kamera: Soner HASIRCIOĞLU - İhsan DÖRTKARDEŞ - Cemil ÖZDEMİR/İSTANBUL, DHA
Esenyurt'ta marketten aldıkları ıspanağı yedikten sonra zehirlendiği iddia edilen 1'i çocuk 25 kişi çevre hastanelere kaldırıldı. Tedavileri yapılan 24 kişi taburcu edilirken, 1 çocuğun tedavisi özel bir hastanede devam ediyor.
İddialara göre, Esenyurt'ta dün 1'i çocuk 25 kişi yemek sonrası rahatsızlanarak çevre hastanelere götürüldü. Ambulanslar ve yakınları tarafından hastanelere getirilen kişilere acil servislerde ilk müdahaleler yapıldı. Hastanelerdeki kişiler ıspanak yemeği yedikten sonra rahatsızlandıkları söylediler. Yapılan tetkiklerde kişilerin yemekten zehirlendikleri belirlendi. 4 kişi Esenyurt Devlet Hastanesi'ne, biri çocuk 5 kişi Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne, 15 kişi de Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. 24 kişi hastanedeki tedavilerinin ardından taburcu edilirken, 9 yaşındaki erkek çocuk ise ailenin isteği üzerine özel bir hastaneye sevk edildi. Zehirlenme olayının tazeliğini uzun süre koruması için çeşitli kimyasal işlemler gören ıspanaktan olduğu ileri sürüldü. Zehirlenme olayıyla ilgili olarak polis ekipleri çalışma başlattı. Polis ekipleri zehirlenen vatandaşların satın aldıkları ıspanakların bulunduğu marketi tespit etmek için çalışma başlattıkları öğrenildi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
- Bakırköy Devlet Hastanesinden görüntü
- Kanuni Sultan Süleyman hastanesinden görüntü
- Genel ve detaylar

(ÖZEL)
4- İSTANBUL'UN EN YAŞLI SAKİNLERİ; ANIT AĞAÇLAR (Havadan görüntülerle)

*En yaşlısı Bahçeköy'de bulunan 800 yaşındaki doğu çınarı

*Ağaçlar havadan da görüntülendi.

Haber-Kamera: Beyza Nur GÜLER-Ali AKSOYER-Harun UYANIK/İstanbul, (DHA)
İstanbul'un ormanlık alanlarında ve özellikle Anadolu yakasının kuzey kısımlarında görülen heybetli ağaçlar, İstanbul'un en yaşlı sakinleri. En yaşlısı ise Bahçeköy'de bulunan 800 yaşındaki doğu çınarı.
4 metre genişliğindeki gövde çapı ile İstanbul'un en yaşlı ağacı olma özelliğini taşıyan doğu çınarı, geçen zamana meydan okuyor. Görünümüyle oldukça dikkat çeken bu ağacın gövdesinin içi ise, çürümeler nedeniyle boşalmış durumda. Görsel açıdan büyüleyici olan 800 yaşındaki bu ağaç, İstanbul'daki 'Anıt Ağaç'lardan biri. Öte yandan ağaçlar havadan da görüntülendi.
Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik, "Bu ağacın yaşı yaklaşık olarak 800 civarında. Bunun dışında bu ağaca göre çok daha büyük tepelere ulaşmış olan ağaçlar var ki bunların yaşları 200-300 arasında değişiyor ama son derece görsel, son derece muhteşem ağaçlar. " dedi.

İSTANBUL'UN EN YAŞLI AĞACI 800 YAŞINDA
"Bu kentin kültürel tarihinin yanında aslında baktığımız zaman yaşlı ağaçların da olduğunu görüyoruz." diyen Akkemik, şunları söyledi: "Yaşlı ağaçlar içerisinde en önemli yeri tutan ağaçlar arasında çınarlar geliyor. Meşeler var, bunun dışında sakız ağaçları var ama bunlar içerisinde en görsel ve en geniş çaplı ya da en ileri yaşlara ulaşan ağaçlar çınar ağaçları kii bunlar, doğu çınarları. Bizim, Akdeniz Havzasının bir türü olan doğu çınarları. Bu ağaçların yaşları 700-800'e kadar çıkabiliyor. Yanında durduğumuz bu ağacın yaşı yaklaşık olarak 800 civarında. Bunun dışında bu ağaca göre çok daha büyük tepelere ulaşmış olan ağaçlar var ki bunların yaşları 200-300 arasında değişiyor ama son derece görsel, son derece muhteşem ağaçlar. Bunların da büyük bir kısmı anıt ağaç olarak ayrılıyor. Anıt ağaç olarak ayrılma sebebi de şu; anıt ağaç diye bir kavram var. Bu kavram aslında insanların ağaçlara karşı bakışını değiştirmek, doğa sevgisini artırmak ve özellikle de uzun ömürlü olan bu ağaçların bize geçmişten geleceğe doğru bir köprü oluşturmasını sağlamak. Bize önemli katkılar, doğal değerler sunuyor. Bundan dolayı da İstanbul'da bazı ağaçlar anıt ağaç olarak ayrılmış. Türkiye'nin pek çok yerinde de anıt ağaçlar var. Yaşları 2000'e kadar ulaşıyor. İstanbul'daki anıt ağaçlardan bir tanesi de bu ağaç. Bu çınar ağaç da yaşının fazla olması, görselliği, büyük çaplara ulaşmış olmasıyla anıt ağaç. Fakat bu ağacın bir sorunu var o da içinin oyuk olması. Canlı bir ağaç ama içi oyulmuş büyük oranda. Çünkü ağaçlar yaşlandıkça orta kısmı fizyolojik olarak çok bir işe yaramıyor. Zamanla böcek, mantar zararı veya bulunduğu ortam çok derin olduğu zaman sudan dolayı iç kısımları oyulmuş olabiliyor. Bu ağacın da içi oyulmuş durumda. Ve bu ağaç için şunu da söyleyebilirim, bu bir doğu çınarı. Türkiye'nin doğal türlerinden biri ve doğal tek çınar türü. Fakat zaman zaman bu ağaçlar ile ilgili bilimsel çalışmalar yapılıyor ve yayınlanıyor da. İstanbul'un anıt ağaçları diye bir kitap yayınlandı, o kitapta bu ağaç Londra çınarı diye geçiyor."

"AĞAÇLARIN YAŞINI BELİRLEMEK ÇOK KOLAY DEĞİL"
Ağaçların yaşlarının tahmin edilmesi konusunda da çok büyük yanlışlıklar yapılabildiğini dile getiren Akkemik, "Çünkü bu ağaçların yaşını belirlemek çok kolay değil. Özellikle bu çapa ulaşmış, 4 metre çapına ulaşmış ağaçlarda yaş vermek zor. Sadece tahmini olarak yaş verebiliriz. Tabii o tahmini yaparken de birtakım bilimsel çalışmalar yapmamız gerekiyor öncesinde. Ama bazen öyle yaş tahminleri yapılıyor ki, ağacın çevresi ölçülüyor oradan çapa gidiyorlar, çaptan da 'yaklaşık şu yaştadır' deniyor. Bunları bir kenara bırakırsak, İstanbul'da yaklaşık 400-500 yaşlarında ağaçlar var ama bu ağaçların çoğunluğu İstanbul'un eski semtlerinde. Özellikle Anadolu yakasında, kuzey kısımlarda. Beykoz civarında. Eskiden kalmış orman kalıntısı olarak tek tük ağaç var yaşlı olan" dedi.

"BİR AĞACIN BUDANMASI ÖMRÜNDEN ÖMÜR GÖTÜRMEK DEMEK"
İstanbul'un en eski sakinleri, yüzyıllardır yaşayan bu ağaçların korunması ile ilgili olarak ise Akkemik, şöyle devam etti: "Bildiğiniz gibi İstanbul'da çok fazla sayıda ormana müdahale var. Taş ocakları, kum ocakları, çevreyolları, havaalanları gibi. Ve bunlarla ormanlarda ciddi bir tahribat var. O işin başka boyutu ama kent içi ağaçların korunmasına gelince, kent içi ağaçların kesinlikle sürekli budanmaması gerekiyor. Böyle bir yanlışlık var ve bu yanlışlık ne yazık ki Büyükşehir Belediyesi tarafından yıllardır yapılıyor. Bunların artık yapılmaması gerekiyor. Çünkü bir ağacın budanması demek, bu ağacın ömründen ömür götürmek demek. O budanan kısmın yaralanması sonucu ağaç da o yarayı kapatırken mecburen bütün büyüme enerjisini oraya aktarıyor. Ne kadar kapatmaya uğraşsa da mantar zararıyla çürümeler meydana geliyor. Kent içi ortamlar ağaçlar için elverişli ortamlar değil ve sürekli onlara zarar veren müdahaleler var. İnsanlar müdahalesi var, araçlar çarpıyor, mesela hiç dikkat etmeyiz ama etrafındaki çimler biçilirken o çim biten telin bile çarptığı yerde yara oluşuyor ve orada da mantar oluşuyor. O da ağacı ölüme götürüyor. O yüzden ağaçlar hemen dibine kadar çim yapılmamalı, budanmamalı, özellikle de çok dar alanlara çok geniş tepeli ağaçlar dikilmemeli veya ağaçların tabanında bulunan kaldırım kısımlarındaki boşluk yeterince olmalı. Bunun gibi birçok önlem alınabilir ama bunlar içerisinde en önemlisi, budama kesinlikle yapılmamalı."

60 METRELİK TEPE GENİŞLİĞİ İLE EN YAŞLI AĞAÇLARDAN BİRİ: "AHTAPOT ÇINARI"
İstanbul'un en yaşlı ağaçlarından bir diğerinin ise yine Bahçeköy'de bulunan ve ismini etrafa açılmış dev dallarından alan ahtapot çınarı olduğunu dile getiren Akkemik, "Ahtapot çınarı aslında yine İstanbul'un en yaşlı ağaçlarından biri diyebiliriz. Onun da yaşı 300'e yakın tahmin ediyorum. O da epey kalın çaplı bir ağaç. Dolayısıyla ahtapot çınar yine bizim doğal türlerimizden bir tanesi. Özelliği, dallarının tabana çok yakın çıkmış olması. Ağırlaşan dalların toprak üzerinde gitmesi ve çok geniş bir alana yayılması. Yaklaşık 60 metreye kadar genişleyen bir tepesi var. O tepenin görüntüsü ona hakikaten kendi ortamında oluşturmuş olduğu mimariyi yansıtıyor. Biz o ağaç dallarından birkaç tanesini kesmiş olsaydık, o muhteşem görüntüyü yok etmiş olacaktık. Dolayısıyla budama olduğunda işte o görüntü ortadan kalkıyor. Biraz daha ağaçlara bu gözle bakmak lazım" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:
---------------------------
-HAVADAN GÖRÜNTÜLER
-Ünal Akkemik ile röp.
-800 yaşındaki çınar ağacının görüntüleri
-En yaşlı ağaçlardan biri olan ahtapot çınarı görüntüleri
-Muhabir anonsları(Beyza GÜLER)
-Genel ve detay

5- VALİ YERLİKAYA: İKİ KITANIN BULUŞTUĞU DÜNYADAKİ TEK YARIŞ

*İstanbul Valisi Ali Yerli Kaya

"2-3 aylık bebekleriyle koşan aileler var, onların yüzlerinden tebessüm eksik olmasın"

Olgucan KALKAN - Kaan ÜLKER / İSTANBUL,(DHA) -
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, "Kardeşliğe, dostluğu, güzel olan her şeye, bize ait olan her şeye sahip çıkma sebebiyle koşuyoruz. Bir temamız var, gözümüzün aydınlığı, geleceğimiz olan çocuklarımız için koşuyoruz" dedi.
İstanbul Valisi Ali Yerli Kaya, 41'inci Vodafone İstanbul Maratonu'nda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İstanbul Maratonu'nun dünyada tek olduğuna işaret eden Vali Yerlikaya, "41'inci İstanbul Maratonu için bizde koşuya başladık. 41 yıl dille kolay. Sözümüze 41 kere maşallah diye başlıyoruz. Gençlik ve Spor Bakanımız startı verdi. Sabah tekerlekli sandalye yarışıyla başladı. 3 kategoride koşuluyor. Biz bütün sporların anası, atası olarak görüyoruz. İstanbul Maratonu, 41 yıl önce hangi heyecan, hangi ruhla başladıysa daha da artarak devam ettiğini ifade etmek istiyorum. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden geçiyoruz biliyorsunuz. Dünyada tek, iki kıtanın buluştuğu bir yarış. Asya'dan Avrupa'ya durmadan insanlar koşuyor. Bu seneki mottosunu biliyorsunuz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 'İstanbul Senin, Durma Koş' olarak belirtti. Bizde bunu yüreğimizden söylüyoruz. Sadece İstanbul değil, ülke hepimizin diyoruz. Sporun birleştirici ruhunu her fırsatta ifade ediyoruz. Kardeşliğe, dostluğu, güzel olan her şeye, bize ait olan her şeye sahip çıkma sebebiyle koşuyoruz" şeklinde konuştu.
"2-3 AYLIK BEBEKLERİYLE KOŞAN AİLELER VAR, ONLARIN YÜZLERİNDEN TEBESSÜM EKSİK OLMASIN"
Organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür eden Yerlikaya, "Bir temamız var, gözümüzün aydınlığı, geleceğimiz olan çocuklarımız için koşuyoruz. Onları daha güzele, refah seviyesi daha yukarı olan bir ülkeyi hazırlamak için koşuyoruz. Bu güzelliğin, bu heyecanın yaşanmasına vesile olan sponsorlara, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere bu maratonun bu noktaya gelmesine kadar görev alan bütün belediye başkanlarına, hükümetimize, yurt içinden ve dışından gelen spora gönül veren bütün kardeşlerime teşekkür ediyoruz. Bugün buraya puseti ile gelen anneler var. Onları görünce maşallah diyorum. 2-3 aylık bebekleriyle koşan aileler var. Onların yüzlerinden tebessüm eksik olmasın. Medyamızın da bu güzelliği tüm dünyaya yansıtması önemli. Bütün medyamıza da teşekkür ediyorum. Maratonumuzdan bütün dünyaya selamlarımı iletiyorum" ifadelerini kullandı.

Görüntü dökümü:
----------------
-Vali Ali Yerlikaya'nın açıklamaları
-Detaylar

03.11.2019 - 14.10 - Haber Kodu : 191103084

=====================

(ÖZEL)
6- 3 RUS ASKERİ GEMİ PEŞ PEŞE BOĞAZDAN GEÇTİ

Haber-Kamera: Özgür EREN-Murat DELİKLİTAŞ/İSTANBUL,(DHA)
3 Rus askeri gemisi İstanbul Boğazından peş peşe geçiş yaptı. Gemilerin geçişine sahil güvenlik botları da eşlik etti.
Rusya'nın Karadeniz filosuna ait 3 askeri gemisi Marmara Denizi'nden İstanbul Boğazı'na saat 13.30 sıralarında giriş yaptı. Boğaza ilk olarak MB 304 Borda numaralı askeri römorkör giriş yaptı. Ardından boğaza 907 Borda numaralı 'Kovrovets' adlı mayın gemisi, Son olarak boğaza 841 Borda numaralı anti-sabotaj gemisi girdi. Gemilerin boğaz geçişine Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığı'na bağlı 2 sahil güvenlik botu eşlik etti. Gemilerin geçişi sırasından askeri römorkörün halat ile mayın gemisini çekerek götürdüğü görüldü.

SİLAHLI ASKERLER NÖBET TUTTU
Askeri gemilerin geçişi sırasında Rus askerin gemilerin ön bölümünde silahlı nöbet tuttukları görülürken gemilerin güvertesinde çok sayıda askerin olduğu gözlendi. Yaklaşık 1,5 saate geçişini tamamlayan gemiler Karadeniz'e açıldı.

Görüntü Dökümü:
---------------------
- Askeri gemilerden genel ve yakın detaylar
-Askeri römorkörün mayın gemisini çekerek götürmesi
-Gemide silahla nöbet tutan askerlerden detay görüntü
-Sahil güvenlik botlarından detay görüntü
-FSM Köprüsünden detay görüntü
-Genel ve yakın detaylar

================

7- FAR HIRSIZLARI KAMERADA... İKİ FARI 29 SANİYEDE SÖKEREK KAÇTILAR

Murat DELİKLİTAŞ-Özgür EREN/İSTANBUL, (DHA) KAĞITHANE'de belirli marka otomobillerin farlarının motosikletli hırsızlar tarafından çalınması güvenlik kameralarına yansıdı. Otomobilin iki farını 29 saniyede söken hırsızlar kayıplara karıştı. Polis, aynı gece aynı marka 7 otomobilin farlarını çalan hırsızları yakalamak için çalışma başlattı.
Olay, Çeliktepe Mahallesi'nde, önceki gün 02.17'de meydana geldi. Otomobilini akşam saatlerinde evinin önüne park eden Çağatay Erenel, sabah aracının yanına geldiğinde iki farın da çalınmış olduğunu fark etti. Polis karakoluna giderek şikayette bulunan Erenel, burada, kendi otomobilinin markasıyla aynı olan 7 aracın daha farlarının çalındığını öğrendi.

ZARAR 30 BİN LİRA
Çağatay Erenel', 'Akşam arabamı park ettim. Sabah arabayı almaya gittiğimde arabanın farlarının olmadığını gördüm. Polise haber verdik. Geldiler gerekli işlemleri yaptılar. Şikayetçi olmak için karakola gittik. O akşam 7 tane daha aracın farlarının çalındığını öğrendik. Aracı servise bıraktık. Servistekiler de 200'den fazla aracın kendilerine geldiğini söylediler. Servis 25-30 bin arasında fiyat çıkarttı bize. Yapanlardan şikayetçiyiz, bulunmasını istiyoruz. Araştırdığımıza göre hırsızlar sipariş üzerine çalışıyorlarmış" diye konuştu.

HER İKİ FARI DA 29 SANİYEDE ÇALMIŞLAR
Motosikletli hırsızların, otomobilin farlarını çalması güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, iki kişi motosikletle otomobilin yanına geliyor. Bir kişi motosikletten inerek farları yerinden sökmeye başlıyor. 29 saniyede biten hırsızlığın ardından motosikletle olay yerinden uzaklaşıyorlar.

Görüntü Dökümü
------------------------
-Güvenlik Kamerası
-Motosikletli iki kişinin sokakta dolaşması
-Bir kişinin park halindeki aracın farlarını sökmesi
-Bir kişinin çaldığı farlar ile motosiklete binip kaçması
-Cep Telefonu Görüntüsü
-Aracın farlarının çalınmış halinden genel ve yakın detaylar
-Aktüel görüntü
-Çağatay Erenel ile röportaj
-Sokaktan genel ve yakın detaylar

03.11.2019 - 12.24 - Haber Kodu : 191103058


Popular Articles

Latest Articles