'de 2 yaşındaki oğlunu öldüren, eşini ise yaralayan babanın yargılandığı davanın ilk duruşmasında yaşanan dram mahkeme heyetini ağlattı.
Yunusemre caddesinde 26 Eylül 2013 tarihinde meydana gelen olayda, baba Yaşar A., henüz bilinmeye bir sebepten dolayı 2 yaşındaki oğlu Yunus Berke Akdeniz'i 32 yerinden ve eşi Gülcan A.'yı da belirli yerlerinde bıçakla yaralamıştı. Bıçakla yaralanan Gülcan A. komşularına sığındıktan sonra polis ekiplerine haber vermiş, olay yerine gelen ekipler evin kapısını kırarak içeri girdikten sonra Yaşar A.'yı gözaltına almıştı. Ağır yaralanan 2 yaşındaki Yunus Berke Akdeniz ise kaldırıldığı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde (ESOGÜ), kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti.
Olay sonrasında tutuklanan baba aşar A.'nın yargılanmasına 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Olayda çocuğunu kaybede anne Gülcan A. ile tutuklu sanık Yaşar A. duruşmada hazır bulundu. Duruşma salonuna getirildiği andan itibaren gözyaşlarına hakim olamayan baba Yaşar A. ilk etapta ağladığı için ifade veremedi. Kısa süreli duruşma salonundan çıkarılan sanık, daha sonra yeniden alındı. Sanık baba Yaşar A.'ın daha önce verdiği ifade okundu, Yaşar A.'nın "Ben olay günü televizyon izliyordum. Televizyonda kendi hayatımı görmeye başladım. Biri bana kurban kesmem gerektiğini söyledi. Ben de mutfağa gidere bir bıçak aldım. Çocuğum ve eşimin bulunduğu odaya gittim. Çocuğumu bıçaklamak üzereyken eşim fark etti, elimden bıçağı aldı. Daha sonra gidip bir bıçak daha aldım. Bu sırada eşim bağırıyordu. O bıçak da kırıldı. Çocuğu bıçakladıktan sonra eşimi bıçaklamak istedim. Elimdeki bıçağı almaya çalıştı. Bu sırada yaralandı. Daha sonra kaçtı” diye ifade verdiği öğrenildi.
Duruşmada ifade vermekte zorlanan Yaşar Y., burada verdiği ifadede "Olayın nasıl olduğunu bilmiyorum, hatırlamıyorum” dedi.
"ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM, BULMUŞ BULACAĞINI”
Olay gününü anlatan anne Gülcan A. ise, "Olayın olduğu gece beraber televizyon izledik. Daha sonra ben uyumaya gittim. Yaşar A. televizyon izlemeye devam etti. Ölen oğluma süt verdikten sonra uyuttum. Ben de uyuma için uzandım. Bu sırada Yaşar A. içeri girip çıkıyordu. Ne dolanıyorsun, uyusana dedim. Yatağa uzandıktan bir süre sonra kalktı. Bu sırada getirdiği bıçakla çocuğun yanına gittiğini gördüm. Elinden bıçağı aldım. Ne yapıyorsun sen dedim. Yeniden mutfağa yöneldi. Bir bıçak daha aldı, ancak o kırıldı. Bu sırada ben çocuğumu kurtarmaya çalıştım. Bağırdım ama yapamadım. Kurtaramadım. Komşulara kaçtığımda kapıyı kapattı. İçeri giremedik. Yaklaşık yarım saat çocukla baş başa kaldı. Ne yaptıysa bu süre içinde yaptı. Olayı bilinçli yaptığını düşünmüyorum. Öyle bir hali ve davranışı yoktu. Sadece bıçakla saldırırken ‘şeytan' dediğini duydum. Başka bir şey söylemedi. Şikayetçi değilim. Bulmuş zaten bulacağını. Akıl sağlığı yönünden incelenmeli”
"BİZE SİZE BEDDUA EDERİM DEDİ”
Olayın olduğu apartmanda oturan tanık T.Ö. ise olayı şu şekilde anlattı;
"Gece vakti bir gürültü duydum. Daha sonra bu gürültünün yan daireden geldiğini anladım. Gülcan A. çocuğum ölüyor, kurtarın diye bağırıyordu. Bunun üzerine kapıyı çaldık. Kapıyı Yaşar A. açtı. Elinde oklava ile bıçak vardı. Bıçakta kan vardı. Gülcan A. ise içeride yatıyordu. Yaşar A. bize ‘gidin yoksa size beddua ederim' dedi. Bu sırada Gülcan A. bizim eve sığındı. Yaşar A. daha sonra kapıyı kapattı. Olayı polise haber ihbar ettik. Gelen polisler kapıyı kırarak içeri girdiler.”
İfadeler sırasında mahkeme heyetinde bulunan savcının ise anlatılanlar karşısında gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü. Mahkeme heyeti sanık baba Yaşar A.'nın cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığına dair Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istedi. Raporun beklenmesi için duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
İHA