­T­o­p­l­u­m­u­n­ ­h­e­r­ ­k­e­s­i­m­i­ ­b­i­z­i­m­ ­i­ç­i­n­ ­a­z­i­z­d­i­r­­ ­-­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

­T­o­p­l­u­m­u­n­ ­h­e­r­ ­k­e­s­i­m­i­ ­b­i­z­i­m­ ­i­ç­i­n­ ­a­z­i­z­d­i­r­­ ­-­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­ Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 'da önemli açıklamalarda bulundu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Toplumun herkesimi bizim için azizdir. Bu toplumun her kesiminin dili, dini, örfü, geleneği bizim için azizdir. Devlet dışlamaz, devlet içselleştirir, kuşatır, kucaklar. Ama devlet bunu kucakladığında da herkesin o kucaklamaya aynı muhabbetle cevap vermesi gerekir.” dedi.

Manisa Genç İşadamları Derneği (MAGİAD) tarafından Anemon Otel'de düzenlenen ‘Değişen dünya düzeninde Türkiye'nin rolü’ konulu konferansta konuşan Davutoğlu, Türkiye’nin kaybedecek bir insanının dahi olmadığını söyledi. Toplumun herkesiminin kendileri için aziz olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Bu toplumun her kesiminin dili, dini, örfü, geleneği bizim için azizdir. Devlet dışlamaz, devlet içselleştirir, kuşatır, kucaklar. Ama devlet bunu kucakladığında da herkesin o kucaklamaya aynı muhabbetle cevap vermesi gerekir." diye konuştu.

Diyarbakır gezisinde yaşadığı bir olayı anlatarak konuşmasına devam eden Davutoğlu şunları söyledi: “Diyarbakır’da surların üzerinde 12 ile 13 yaşları arasında çocuklarla oynadım. Top oynuyorlardı, illa beni de oynamam için çağırdılar. Etrafımı sardılar, bugün aynısı Manisa’da da oldu. Diyarbakır ile Manisa’da ki çocuklar arasında bir fark yok. Ama ne olacak arkadaşlar. Eğer bu çözüm sürece başarıya ulaşmazsa, Diyarbakır’daki çocuklardan bir tanesi ki, gözleri ışıl ışıl, muhabbetle bize bakan çocuklardan bir tanesi dahi dağa çıkarsa, öyle veya böyle, kandırılarak veya başka türlü onun vebali bizim üzeremizde olur. Buradaki bir çocuk oradaki çocuk ile başka bir şekilde karşı karşıya geldiğinde, insan enerjisini tüketir. Birileri bunu istiyor. Bizimde buna izim vermememiz lazım. Ben gece yattığımda onu düşünüyorum. ‘Yarabbi bu toplumun bütün kesimlerine öyle bir merhamet ver ki, hiç biri kaybolmasın. Bize devlet adamlarına öyle bir basiret ver ki, bu çocuklar Çanakkale’de dedeleri bir arada savaşmış, amcaları Kıbrıs’ta birlikte savaşmış bu çocuklar karşı karşı savaşmasınlar.’ diyorum. Bizim bütün meselemiz budur. Siyasi çıkar veya başka bir şey değil.”

Davutoğlu, Türkiye'de gittiği her şehirde dış politikanın izlerini gördüğünü belirterek Manisa'nın ''devlet adamı fidan şehri'' olduğunu kaydetti. Şehzadelerin her birinin bir fidan olduğunu kaydeden Davutoğlu, ''Osmanlı döneminde 17 fidan bu şehre geldi, burada yetişti. 7 tanesi sultan oldu. Hele hele bir tanesi var ki eğer İstanbul fetedildiyse Manisa'nın suyunu içen Fatih Sultan Mehmet'in eliyle fethedildi. İstanbul'un fethiyle aslında biz Manisa'ya borçluyuz. Bu fidan şehir aynı zamanda bir şifa şehridir. Manisa mesiri sıradan kutlanan bir festival değildir. Aslında şifanın manevi ve maddi boyutunun birleştiği ve insanlara şifa dağıtmanın her hangi bir profesyonel boyutu olmadan da herkese ulaşması gerektiği fikrini veren kutsi bir eylemdir. Manisalı olmak bir ayrıcalıktır.” şeklinde konuştu.

Türkiye'yi dünyanın her yerinde temsil etmek için yoğun bir tempo ile çalıştıklarını aktaran Davutoğlu, son 7 günde aynı yatakta 2 gün yatmadığını anlattı. Gittikleri birçok ülkede yaptıkları görüşmeler sonrasında kendilerine teşekkür edildiğini dile getiren Davutoğlu, ''Bu teşekkür bana değil, sizlerin her birine yapılmış bir teşekkürdür. Neredeyse şehidimizin olmadığı coğrafya yok. Neden, neden bizim dedelerimiz Konyalı, Manisalı, Erzurumlu Üsküplü, Kudüslü, Şamlı ya da Yemenli. Son 150 yıl içinde neredeyse bütün Afrika, Avrasya kıtasında her yere şehit olarak düşmüşler. Savundukları değerler ne ise biz bugün onların takipçisiyiz, bekçisiyiz. Savundukları topraklar nereyse o toprakların bu günde biz aynı şekilde sınırlarımızın ötesinde de olsa haklarının hukuklarının takipçisiyiz.'' diye konuştu.

Bakan Davutoğlu, işadamlarına gittikleri ülkelerde Türk şehitliklerini ziyaret etme çağrısında da bulundu. Tarihi olmayanın geleceğinin olmadığını vurgulayan Davutoğlu, ''Türkiye Cumhuriyeti devleti konjüktürel şartlarda ortaya çıkmış bir devlet değildir. Bu millette belli şartlarda başkalarının lütfettiği bir coğrafyada ortaya çıkmış sıradan bir millet değildir. Biz geriye doğru o bilinci öylesine gereceğiz ki yayı, öylesine çalışacağız ki bizden sonraki nesiller o yaydan çıkan okun ulaştığı her yere yeni hedefler ortaya koyarak yürüyecekler.'' dedi.

(CİHAN)

[

](https://www.mynet.com/politika-haberler)


Popular Articles

Latest Articles