­K­a­p­t­a­n­ ­i­y­i­ ­o­l­u­n­c­a­ ­d­a­l­g­a­n­ı­n­ ­b­o­y­u­n­u­n­ ­ö­n­e­m­i­ ­y­o­k­­

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Rumelili Sanayici ve İşadamları Derneği (RUMELİSİAD) tarafından düzenlenen "Uluslararası Balkan Ekonomi Zirvesi"nin açılışında konuştu.

Geçen yıl zirvenin, Balkan Savaşları'nın 100'üncü yılı dolayısıyla "Balkan Savaşları'ndan Balkan Barışına" temasıyla gerçekleştirildiğini hatırlatan Arınç, zirvenin bu yıl da yapılmasının, Balkanlar'da barışın devamlılığı adına ümit verdiğini vurguladı.

Arınç, "Barış ve huzuru arayan bizler, ekonomik bütünleşmeyi ve ilişkileri bu amaca vesile yaparak Balkanlar'ın eski ihtişamlı günlerine dönmesi için çaba ve gayret içindeyiz" değerlendirmesinde bulundu.

"FIRTINALAR EKONOMİ GEMİSİNİN ROTASINI DEĞİŞTİRMEDİ"

Ekonomi ve siyaset alanları için "siyam ikizleri gibi birbirinden ayrılamaz" benzetmesinde bulunan Arınç, siyaset iyi bir seyirdeyse ekonomide yükselişlerin yaşandığını, ekonomi yükselirken siyasetin daha da güçlendiğini kaydetti.

"Birbirini besleyen ve doğrudan etkileyen bir sistemin çarkları olarak siyaset ve ekonomiyi, bir devletin gücünün en önemli göstergeleri olarak görebiliriz" ifadelerini kullanan Arınç, "Bu değerlendirmelere rağmen Türkiye olarak farklı bir tecrübeyi daha yaşıyoruz. Ekonomiyi öyle bir noktaya taşırsınız ki siyasetteki kıpırdanmalar, ekonomiyi sarsmaz. Bir benzetme yapmak gerekirse 6 şiddetinde depreme dayanıklı bir bina yaparsınız, 6 şiddetini geçen depremlerde bina yıkılır. Bir bina yaparsınız, 8 şiddetinde depreme dayanıklıdır. Öyle bir afet olması gerekir ki bu binayı yıksın. İşte Türkiye ekonomisi, 2002 yılında 5 şiddetindeki artçı sayılabilecek siyasi depremlerde bile yıkılan görüntüsünden bugün 8 şiddetine kadar gelebilecek siyasi depremlere dayanıklı bir konuma gelmiştir. Son iki ayda yaşanan siyasi mühendisliklerin ekonomimize etkisi, sınırlı ve telafi edilebilir olmuştur" diye konuştu.

KAPTAN İYİ OLUNCA DALGANIN BOYUNUN ÖNEMİ YOK

Döviz kurlarında nisbi bir artış yaşandığına değinen Arınç sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu artışın bir kısmı doğal ve küresel gelişmelerden de etkilenmiştir. 'Telafi edilebilir' derken işte 2014 ocak ayı ihracat rakamları açıklandı ve Türkiye tarihinin rekoru kırıldı. Balkan ülkeleri arasında da gelişmesi gereken turizm alanında, yine Türkiye'nin birçok şehri turist ve gelir rekorları kırdı. Bu gelişmeler çerçevesinde yapmamız gereken çıkarım şudur; ülkemizde son 10 yılda siyaset o kadar iyi bir ekonomi yönetimi sergilemiştir ki çalkalanmalar, fırtınalar artık ekonomi gemisinin rotasını değiştirmemektedir. Kaptan iyi olunca dalganın boyunun bir önemi yoktur. Ülkemizde siyasetin itibarına yapılan yatırım sayesinde bugün milletin karşısına dimdik ve gururla çıkıyoruz."