Hollanda'da bir mahkemenin, "kültürel kökeni nedeniyle daha az çalışacağı" gerekçesiyle Türkiye kökenli bir kadına daha az tazminat ödenmesi yönündeki kararı tartışma yarattı.
Hollanda Türkler İçin Danışma Kurulu, kararı "ayrımcılık" olarak nitelerken Hıristiyan Demokrat Parti (CDA) konuyu parlamento gündemine taşıdı.
BBC'ye göre, Hollanda'da bir mahkemenin, "Türk kadınları, kültürel kökeni nedeniyle çalışma hayatından erken çekilir. Bu nedenle daha az tazminatı hak ediyorlar" yönündeki kararı "ayrımcılık" olarak değerlendiriliyor.
Hem Türk hem de Hollanda vatandaşı olan Çoşkun ailesinin şu anda 20 yaşında olan kızları Ezra, 10 yıl önce bir motosikletin çarpması sonucu ağır yaralandı. Uzun süre komada kalan Ezra Coşkun, beyinsel fonksiyonlarının büyük bölümünü yitirdi.
Coşkun ailesi mahkemeye başvurarak tazminat isteminde bulundu. Hollanda Beyinsel Hasarları Hesaplama Merkezi, beyinsel işlevi 4 yaşındaki bir çocuğun düzeyine gerileyen Ezra Coşkun'a 430 bin euro tazminat ödenmesini tavsiye etti.
Ancak bu miktar, kazaya neden olan kişinin bağlı olduğu sigorta şirketi tarafından fazla bulundu. Sigorta şirketi, Ezra Coşkun'un okul durumunu ve tüm aile bireylerinin eğitim durumunu inceledi.
Kaza öncesi düşük düzeyli bir okula devam eden Coşkun'un "kuaför olmak istediğini" öğrenen sigorta şirketi, bu varsayımdan yola çıkarak bir ödeme planı hazırladı. Plana göre, "erken yaşta evlenip, en geç 26 yaşında anne olacak olan Coşkun, 36 yaşına kadar çocuk bakacak. 36 yaşından sonra da ancak 'part-time' olarak çalışabilecekti.."
Bu nedenle, 430 bin euro yerine 70 bin euroluk tazminatın yeterli olacağı savunuldu.
-MAHKEME SİGORTA ŞİRKETİNİ "HAKLI" BULDU-
Sigorta şirketinin bu varsayımı, mahkeme tarafından "haklı" bulundu. Mahkeme, "kültürel kökenler nedeniyle" ortalama bir Türk kadınının "26 yaşında çalışma hayatından çekildiğine" işaret ederek 430 bin euro yerine 70 bin euro tazminat verilmesini hükme bağladı.
Coşkun ailesinin avukatı Arnoud Fuch ise, Noel tatili sonrası karara itiraz etmeye hazırlanıyor.
Hollanda kamuoyu ise, mahkemenin kararını "ayrımcılık" olarak değerlendirirken BBC'ye konuşan Hollanda Türkler İçin Danışma Kurulu (IOT) Müdürü Ahmet Azdural, "Bu tam bir ayrımcılık. Dahil olduğu bir grubun 'ortak özelliği' denilerek bir kişi hakkında böyle bir karar alınamaz" dedi.
Azdural, mahkemenin, "Ortalama Türk kadını, 26 yaşında çalışma hayatından çekilir. Kaza öncesi de düşük düzeyli bir okula gidiyordu" görüşünü de "kabul edilemez" nitelerken Hollanda'daki Türk çocuklarının yüzde 25'inin, "dil geriliği" nedeniyle düşük düzeyli okullardan, daha uzun bir süre sonunda yüksek öğrenime geçtiklerini anımsattı.
BBC'nin, muhalefetteki Hıristiyan Demokrat Parti (CDA) ise Hollanda mahkemesinin kararıyla başlayan "ayrımcılık" tartışmasından rahatsız olduğunu belirttiği haberine göre, CDA Milletvekili Pieter Heerma, soru önergesiyle konuyu parlamento gündemine taşıyor. Normalde bağımsız yargı kararı konusunda açıklama yapmadığını belirten Heersma, "Ama şu an bu ve benzeri olayların hangi sıklıkta olduğunu bilmek istiyorum. Bu, çok sık karşılaşılan bir durumsa, politikacıların derhal adım atması gerekir" şeklinde konuştu. (ANKA)