A­r­j­a­n­t­i­n­ ­h­ü­k­ü­m­e­t­i­ ­m­e­d­y­a­ ­t­e­k­e­l­i­n­e­ ­k­a­r­ş­ı­ ­-­ ­D­ü­n­y­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­

A­r­j­a­n­t­i­n­ ­h­ü­k­ü­m­e­t­i­ ­m­e­d­y­a­ ­t­e­k­e­l­i­n­e­ ­k­a­r­ş­ı­ ­-­ ­D­ü­n­y­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­ Arjantin Cumhurbaşkanı Cristina Fernandez de Kirchner, ülkenin en büyük medya grubunu askeri diktatörlük döneminde insanlığa karşı suç işlemek ile suçladı.

Arjantin Cumhurbaşkanı Cristina Fernandez de Kirchner, ülkenin en büyük medya grubunu askeri diktatörlük döneminde insanlığa karşı suç işlemek ile suçladı.

Cristina Fernandez televizyon ve radyodan canlı yayınlanan konuşmasında ülkenin en büyük iki gazetesi Clarin ve La Nacion'a yönelik ağır ithamlarda bulundu.

Cumhurbaşkanı 1976'da göreve gelen askeri cunta döneminde, ülkenin en büyük medya grubu olan Papel Prensa'nın sahiplerine işkence edildiğini ve gruplarını cunta yanlısı yayın organlarına satmaya zorlandıklarını söyledi.

Fernandez bu iki grubun tekel özelliğini hala koruduğunu, insanlığa karşı işledikleri suçlara ilişkin kanıtları savcılara sunacaklarını açıkladı.

Medya grupları ise Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını basın özgürlüğüne saldırı olarak yorumladı.

Clarin'de yayınlanan başyazıda, Papel Prensa'nın sahiplerine işkence edildiğine ya da gazetelerini satmaya zorlandıklarına dair hiç bir kanıtın bulunmadığı belirtildi.

Clarin ve La Nacion, Cumhurbaşkanı'nın yayınlarından hoşnut olmadığı için bu suçlamaları yönelttiğini savunuyor.


Popular Articles

Latest Articles