T­ü­r­k­i­y­e­­d­e­ ­g­a­z­e­t­e­c­i­l­i­k­ ­y­a­p­m­a­k­ ­i­m­k­a­n­s­ı­z­l­a­ş­ı­y­o­r­ ­-­ ­D­ü­n­y­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­

T­ü­r­k­i­y­e­­d­e­ ­g­a­z­e­t­e­c­i­l­i­k­ ­y­a­p­m­a­k­ ­i­m­k­a­n­s­ı­z­l­a­ş­ı­y­o­r­ ­-­ ­D­ü­n­y­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­ Türkiye'deki basın özgürlüğünü değerlendiren Avrupa Gazeteciler Federasyonu'nun direktörlerinden Renate Schröder, eleştirel olmanın ve ses çıkarmanın imkansızlaştığını söylüyor.

Elif Kalaycıoğlu

BBC Türkçe

Bugün dünya basın özgürlüğü günü.

Türkiye ise ABD merkezli insan haklarını izleme örgütü Freedom House tarafından yayımlanan küresel basın özgürlüğü raporunda, ciddi gerilemelerin olduğu ülkeler arasında yer aldı.

Raporda, Türkiye'de basın özgürlüğüne ilişkin temel sorunlar Türk Ceza Kanunu'nun 301 ve 216'ıncı maddeleri, Terörle Mücadele Yasası ve gazetecilere yönelik artan tacizler olarak tanımlanıyor.

Biz de Avrupa Gazeteciler Federasyonu'nun direktörlerinden Renate Schröder'e sorduk, Türkiye'de basın özgürlüğü konusunda kaygı verici gelişmeler neler?

Renate Schröder: Geçen yıl Nisan ayında yıllık toplantımızı İstanbul'da yaptık. İstanbul'u seçmekteki amaçlarımızdan biri de yerel düzeyde gazetecilere destek vermekti. Durum o zaman da çok kötüydü, fakat sonra, özellikle de anayasa referandumu öncesinde düzelmeler olduğunu düşündük. Ancak son 6 ayda gene kötüleşti durum. Cezaevinde olan gazetecilerin sayısı resmi rakamlara göre 68'in üstünde. Bu kişilere, terör örgütüne üye olmak ya da destek vermek dışında getirilen çok açık bir suçlama yok. Bu bizim için son derece kaygı verici bir durum. Gazetecilere karşı açılmış 4 bini aşkın soruşturma var. Haziran ayında ise seçimler yapılacak ve biz yaşananların seçim süreciyle bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. Eleştirel olmak, ses çıkarmak, yani işlerini yapmak gazeteciler için gittikçe daha zor bir hale geliyor.

BBC Türkçe: Dolayısıyla, basın özgürlüğü kısıtlananların ağırlıklı olarak hükümeti eleştiren gazeteciler olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Renate Schröder: Evet, bu kampanyanın siyasi olduğunu düşünüyoruz. Olanları gözlediğimizde ve üyelerimizle konuştuğumuzda edindiğimiz izlenim bu. Türkiye Gazeteciler Sendikası mensubu üyelerimiz ifade özgürlüğü adına bir araya geldiler. Ortaya çıkan oluşumda 93 sendika temsil ediliyor ve bu daha önce görülmemiş bir şey. Basının tüm kesimlerinden gazeteciler bu durumla mücadele etmek için bir araya geldiler. Gazetecilik, gerçeği takip etmek ve keşfetmektir ve bunu yapmak neredeyse imkansız hale geldi. Hükümete çok eleştirel yaklaşmaya bile gerek yok.

BBC Türkçe: Kampanya derken tam olarak neyi kast ediyorsunuz?

Renate Schröder: Belki de doğru kelime kampanya değil, ancak kast ettiğim gazeteciler üzerindeki giderek artan baskı, gazetecilerin cezaevine konması ve bir korku ortamı yaratılması. Bunun hükümet tarafından harekete geçirildiğini düşünüyoruz, dolayısıyla bu anlamıyla yaşananlar gazetecileri susturmaya yönelik bir hükümet kampanyası.

BBC Türkçe: Peki Türkiye'de basın özgürlüğü için ne yapılmalı? Kimler hangi adımları atmalı?

Renate Schröder: Her şeyden önce yasalarda gerekli değişiklikler yapılmalı. Gazetecilerin mahkemeye çıkarılmasına neden olan ve basın özgürlüğünü kısıtlayan bir ceza kanunu olmamalı. Terörle Mücadele Yasası da değiştirilmeli. Fakat tabi mahkemelerin uygulaması da değiştirilmeli. Kanunların çok geniş yorumlandığını düşünüyoruz. Mahkemelerin bağımsız olduğunu düşünmüyoruz ve bu duruma ilişkin kaygılıyız. Basın özgürlüğü birden fazla düzlemde güvence altına alınmalı. Bir diğer sorun da, mahkeme öncesi gözaltı süresinin uzunluğu. Gazeteciler, mahkemeye çıkarılmadan 3 yıla kadar cezaevinde kalabiliyor, verilen cezalar da çok uzun süreli oluyor.

Bunlar işin yargısal boyutu, ancak yapılması gerekenler bu boyutla sınırlı değil. Biz sendikaları da temsil ediyoruz ve sendikaların haklarının genişletilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle de sayıları gittikçe artan serbest çalışan gazetecilerin temsili konusunda, çünkü bu kişiler herhangi bir hakka sahip değil.

BBC Türkçe: Türkiye'deki basın özgürlüğü sorunlarının önemli bir parçası olarak tanımladığınız siyasi boyuta dönecek olursak, siyasi irade ne yapmalı ya da yapmamalı?

Renate Schröder: Tabi siyasetçilere ilk söylediğimiz, ellerini gazetecilerden çekmeleri. Hiçbir siyasetçi gazetecilere müdahale ediyor olmamalı. Siyasetçilerin yapması gereken, diğer Avrupa ülkelerinde olanlara benzer bir yasal çerçeve oluşturmak için çalışmak. Anayasa ve yasalarla oluşturulacak bu çerçeve basın özgürlüğünü güvence altına almalı.


Popular Articles

Latest Articles