MHP lideri
'nin partisinin İstanbul İl Kongresi'nde okunan mesajının hedefinde, AK Parti il kongreleri vardı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Balyoz Planı' davası kapsamında tutuklu yargılanan MHP Milletvekili Engin Alan'ın da bir mesaj gönderdiği İstanbul İl Kongresi'ne mesajla katıldı.
Bahçeli, BJK Akatlar Spor Kompleksi'nde gerçekleştirilen 9. Olağan Kongreye gönderdiği mesajında, isim vermeden AK Parti'nin il kongrelerine gönderme yaptı.
''Birileri, varsın statlarda kongre düzenlesin, Arena'da şovlar yapsın. Varsın siyaseti konser gösterisine, seyirlik eğlenceye ve futbol müsabakasına çevirsin. Varsın tribünleri taşımayla doldursun, devletin imkanlarını parti çalışmalarına peşkeş çeksin" diyen Bahçeli şunları söyledi:
"Bunların hiçbirine aldırmayınız, hiçbirine aldanmayınız, hiçbirine takılmayınız. Zira bindirilmiş kıtaların, seferber edilmiş kaynakların ve dağıtılan ulufelerin sizlerin adanmışlığıyla başa çıkması söz konusu bile olmayacaktır.
Kuru kalabalıklar, heyecansız yığınlar ve görevli alkışçılar bu kongre salonundaki milliyetçi ruhun yanından bile geçemeyecektir. Bizim amacımızın, uyumsuz, bağlantısız ve ayarsız çokluk değil, inanç ve ülküde buluşan erdemli kalite olduğunu sizler en iyi şekilde ispat ettiniz ve halen de iftihar edilecek bir biçimde etmeye devam ediyorsunuz.
600 delegenin oy kullanacağı ve İbrahim Cingi'nin adaylıktan çekildiği kongrede mevcut başkan Abdurrahman Başkan ile Erdem Karakoç, Azmi Karamahmutoğlu, Niyazi Paksoy ve Memduh Yellice'nin listeleri yarışıyor.
Türkiye'nin önünde çetin günler, çetrefilli hadiseler, çıkmaz sokaklar duruyor. Bölücülüğün dip akıntısı güçlenmekte, ayrılma rüyası görenler iyice küstahlaşmaktadır. Millete ve devlete meydan okumalar sıklaşmakta ve sıradanlaşmakta, isyan ve başkaldırmaya dönük eylemler gittikçe alenileşmektedir. Terör baronları, bölücülük azmanları iktidar yardım ve yataklığında sürekli güç devşirmekte, sürekli mesafe kaydetmektedir. Türk milletinin kanı dökülmekte, anaların gözyaşı oluk oluk akmaktadır.
Ülkemizin her yanında, her kesiminde huzursuzluk ve hüsran yaygınlık ve yoğunluk kazanmaktadır. Buna ek olarak memnuniyet ibresi dibe vurmuş, rahatlık ve iyimserlik göstergesi sıfıra yaklaşmıştır. Milli ve manevi değerlerimiz, şımaran sivriliklerin körleşmiş bıçağıyla budanmış ve yontulmuştur.
Bu kötü gidişata dur demek milliyetçi-ülkücü hareketin başlıca görevleri arasında yer alıyor. Artık bekleme ve geciktirme lüksü yok."