İTÜ Öğretim Üyesi ve Kadın ve Aile Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aşkın Asan:
- "Kadının siyasete katılımının önündeki engellere baktığımız zaman üç ana başlık dikkatimizi çekiyor, bunlar siyasi, ekonomik, psikolojik ve iletişim-medya engelleridir"
- CEDAW Komitesi Başkan Yardımcısı Nicole Ameline:
- "Kadın sorunları küresel bir sorundur, zorlukların üstesinden gelmek için ulusal ve uluslararası sözleşmelerden faydalanmak zorundayız"
İSTANBUL (AA) - İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi, Kadın ve Aile Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aşkın Asan, "Kadının siyasete katılımının önündeki engellere baktığımız zaman üç ana başlık dikkatimizi çekiyor, bunlar siyasi, ekonomik, psikolojik ve iletişim-medya engelleridir." dedi.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi ve Parlamentolararası Birlik ortaklığında yürütülen "Türkiye'de Siyasi Liderlikte ve Siyasi Katılımda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" projesi kapsamında, Taksim'deki bir otelde "Siyasette Kadın Çalıştayı" düzenlendi.
Çalıştayın 3. gün oturumunun açılışında, "Türk Seçim Sistemine genel bakış" konulu bir sunum gerçekleştiren Asan, Türk siyasetinin başladığı tarihten günümüze kadar gelen süreçte, kadın milletvekillerinin yeterli dereceye gelmese bile pek çok ülkeye kıyasla iyi bir seviyeye ulaştığını söyledi.
Asan, kadının siyasete katılımının önündeki engelleri değerlendirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kadının siyasete katılımının önündeki engellere baktığımız zaman üç ana başlık dikkatimizi çekiyor, bunlar siyasi, ekonomik, psikolojik ve iletişim-medya engelleridir. Siyasi engellerden ilkinin, erkek egemen siyaset, yetersiz parti desteği ve seçim sistemi olduğunu görüyoruz. İkincisi ekonomik ve psikolojik engellerdir, bunun sonucu olarak da kadınların işsizliği kadınların hayatta yüklendiği ikili rolleri ve kadınların donanımında etkili olan zayıflığı olarak karşımıza çıkıyor. Üçüncü engel de iletişim ve medya. Burada karşımıza çıkan sorunlar cinsiyetçi bir dil, olumsuz imaj ve algının gündeme getirilmesi ve kadına karşı magazinsel bir yaklaşım dilinin hakim olmasıdır."
Toplumsal cinsiyete duyarlı hükümet programlarının yapılmasının ve birimler kurulmasının ve bu kapsamda eğitimin yanı sıra farkındalık kampanyalarının yapılmasının önemini anlatan Asan, "Kadının Güçlendirilmesi Strateji ve Eylem Planı hazırlandı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 'Ben bu planın her aşamasını yakından takip edeceğim.' dedi. Bunun gibi çalışmaları sürekli gündemde tutup desteği almamız gerekiyor." diye konuştu.
- "Kadın milletvekillerimizin varlığı çok önemlidir"
Kadın Sivil Toplum Kuruluşlarının da önemli olduğunu vurgulayan Asan, "Kadınların siyasete atılmalarını olumlu anlamda yönlendirmesi ve olanak sağlaması açısından yadsınamaz bir katkı sağlamaktadır. Siyasette kurulan kadın kollarının yanı sıra TBMM'de başta olmak üzere kadın sivil toplum kurum ve kuruluşlarına destek verilmesi gerekmektedir." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Asan, "Niçin kadınlar karar alma mekanizmasında olmalıdır?" sorusunu yönelterek, şunları kaydetti:
"Zincirde eksik olan parça bence budur, 'Herkes üstüne düşen görevi yerine getiriyor mu?' Çünkü bu sorunun nedeninin ve cevabının çok net bir şekilde verilmesi gerekiyor. Niçin kadınların karar alma mekanizmasında olması gerektiğini, toplumda çok iyi bir şekilde anlatmalıyız çünkü kadınların sorunları doğru mercilerde dile gelmiyor, getirilmiyor. Kadınların sorunlarını doğru şekilde anlatamadığımız için de sorunlara kısa sürede cevap ve çözüm bulamıyoruz. Aynı zamanda parlamento algısı ve kadın milletvekillerimizin varlığı çok önemlidir. Dünyanın pek çok yerinde, dünyanın ve şehirlerin iyiliği için uluslararası arenada da kadınların varlığı ayrıca çok büyük bir önem arz etmektedir. "
- "Kadınların sorunları küresel bir sorundur"
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) Komitesi Başkan Yardımcısı Nicole Ameline ise "Türkiye'de kadınların siyasi katılımını artırmada zorluklar ve fırsatlar nelerdir?" konulu bir sunum gerçekleştirdi.
Türk kadınlarının azimli olduğunu belirterek, teşekkür eden Ameline, kadınlar için belirlenen ve tartışılan pek çok konuya karşı daha dikkatli olunması gerektiğini belirterek, kadınlarla ilgili gündeme gelen tartışmaların içine gizlenen tuzak ve tehditlere karşı eyleme geçilmesinin önemini vurguladı.
Ameline, şunları kaydetti:
"Kadın sorunları küresel bir sorundur, zorlukların üstesinden gelmek için ulusal ve uluslararası sözleşmelerden faydalanmak zorundayız. Kavramsal düzeyde siyasi olarak harekete geçilmesi de ayrıca önemlidir. Eyleme geçmemiz için oluşturulan güzel bir zamanlama olduğunu düşünüyorum, bu nedenle küresel strateji belirlenmesi ve geliştirilmesinin önemli olduğunu belirtmek istiyorum.
Agresif ve negatif bir olumsuz ilerleme ve iteklemeden bahsetmiyorum ama demokrasi için buradaki hareket hızlandırılmalıdır. Bu nedenle dünyanın her yerinde bu tür ilerlemelerin olduğunu ve bu ilerleme hareketine ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Kota ve pozitif ayrımcılık yöntemi de bu kapsamda çok önemli ve etkili bir yöntemdir. Kısa zamanda ilerleme kaydetmek istiyorsanız, hızlı bir ilerleyiş sunan bir sistemdir."
İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi, Kadın ve Aile Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Asan ve CEDAW Komitesi Başkan Yardımcısı Nicole Ameline, konuşmalarının ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.