Devlet Bakanı Masum Türker, ABD'nin Türkiye'ye sağladığı 200 milyon dolarlık hibenin, Türkiye'nin uyguladığı ekonomik programa uluslararası alanda verilen desteğin bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Bakan Türker, Devlet eski Bakanı Kemal Derviş'in kendisinden iki gün önce IMF yetkilileriyle görüşmek için ABD'ye gidecek olmasının kendisini rahatsız etmediğini söyledi.
ABD'nin Türkiye'ye sağladığı 199 milyon 908 bin 328 dolarlık hibeye ilişkin anlaşma bugün Hazine Müsteşarlığı'nda, Hazine Müsteşarı Faik Öztrak ve ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson tarafından imzalandı. İmza törenine Devlet Bakanı Masum Türker de katıldı. Hibe anlaşmasının imzalanmasının ardından bir açıklama yapan Hazine Müsteşarı Öztrak, 11 Eylül olayı sonrasında, iki ülke arasında siyasi ve askeri alanda en ileri noktaya taşınmış ilişkilerin ekonomik alanda da aynı seviyeye getirilmesinin hedeflendiğine dikkat çekerek, bu amaca yönelik olarak oluşturulan Türkiye - ABD Ekonomik Ortaklık Komisyonu toplantısının birincisinin geçen Şubat ayında gerçekleştirildiğini hatırlattı.
TÜRKER: "KISA DÖNEMDE TİCARET POTANSİYELİNİN DİKKATE ALINMASI TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ" İkinci toplantının ise önümüzdeki aylarda gerçekleşeceğini belirten Türker, bu çerçevede ilk toplantıda mutabakata varılan nitelikli sanayi bölgeleri kurulmasına ilişkin yasal sürecin ikinci toplantı öncesinde tamamlanmasını beklediklerini söyledi. Türker, nitelikli sanayi bölgelerinin oluşturulması sürecinde yüksek teknoloji ürünleri başta olmak üzere yabancı sermayeyi çekecek yatırım potansiyelinin yanı sıra tekstil ve konfeksiyon ürünlerini de içerecek kısa dönemli ticaret potansiyelinin de dikkate alınmasının Türkiye açısında önem taşıdığını vurguladı.
"EKONOMİK PROGRAMIN AYNI KARARLILIKLA SÜRDÜRÜLMESİ TÜRKİYE İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR" Türkiye'nin IMF ile stand-by düzenlemesi kapsamındaki ekonomik programı başarıyla sürdürdüğüne işaret eden Türker, kararlılıkla uygulanan maliye ve para politikaları ile yapısal reformlar sayesinde Türk ekonomisinin yeniden büyüme trendine girdiğini ifade etti. Sıkı maliye politikası ile enflasyonun, son beş yıllık dönemin en düşük seviyelerine indirildiğine dikkat çeken Türker, ekonominin bütününe bakıldığında uygulanan politikalar sayesinde ekonominin daha dirençli bir yapıya kavuştuğunun görüldüğünü kaydetti. Ekonomik programın aynı kararlılıkla sürdürülmesi ve yapısal reformların geciktirilmeden hayata geçirilmesinin Türkiye açısından hayati önem taşıdığını ifade eden Türker, bu nedenle bugüne kadar gösterilen çabanın, önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceğini söyledi. Türker, "Orta vadede düşük enflasyon, kalıcı büyüme, adil bir gelir dağılımıile yerli ve yabancı yatırımcıları teşvik eden bir ortamın sağlanması hedeflerine mutlaka ulaşılacaktır" dedi.
HİBE 18 AYLIK DÖNEM İÇİNDE DIŞ BORÇLARIN GERİ ÖDEMESİNDE KULLANILACAK
ABD'nin, bugün imzalanan anlaşma ile Türkiye'ye 199 milyon 908 bin Dolar hibe sağladığını ifade eden Türker, imza tarihinden itibaren 18 aylık dönem içinde Türkiye'nin IMF, Dünya Bankası ve ABD'ye olan borçlarının geri ödemesinde kullanılacak hibenin, uygulanmakta olan ekonomik programa uluslararası alanda verilen desteğin bir göstergesi olduğunu kaydetti. Türker, Afganistan'ın başkenti Kabil'deki Uluslararası Barış Gücü'nün komutasını sürdürmekte olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ekipman ve diğer ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmak amacıyla ABD'den 28 milyon Dolar tutarında bir hibenin de temin edildiğini vurguladı.
"ABD ÖZELLİKLE YOĞUN EMEKLE İLGİLİ YATIRIMLARIN OLMAMASINI İSTİYOR" Bakan Türker, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Devlet eski Bakanı Kemal Derviş'in, kendisinin 25 Eylül'de IMF ile yapacağı görüşmelerden iki gün önce IMF yetkilileriyle görüşmek için ABD'yi gideceği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Bakan Türker, "Ben de bugün basından öğrendim. Beni rahatsız etmedi. Sayın Derviş'in herhalde bir bildiği vardır" dedi.
ABD hibesinin sadece dış borç geri ödemelerinde kullanılması yönündeki şart talebinin nereden geldiği geldiği sorusuna ise Türker, "Bu anlaşmada şarta bağlılık yok. Biz şeffaflık ilkesi doğrultusunda hibenin dış borç geri ödemelerinde kullanılacağını açıkladık" karşılığını verdi.
Bakan Türker, "ABD, nitelikli sanayi bölgeleri için bugüne kadar yapılan görüşmelerde tektsil ve konfeksiyonun dışarda bırakılması yönünde görüşlerini açıkladı. Bu bir açmaz anlamına mı geliyor?" sorusu üzerine ise şunları söyledi: "Bu bizim için bir müzakere süreci. ABD özellikle yoğun emekle ilgili yatırımların olmamasını istiyor. Bunu açtığımız zaman, bizim açımızdan tekstil ve konfeksiyon gibi yatırımlar sözkonusu oluyor. Biz, emek yoğunluklu yatırımların da yer alması ile ilgili talebimizi Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla ABD'ye iletiyoruz."
PEARSON: "HİBE, TÜRKİYE'NİN REFAHA ULAŞMA ÇABASINA DESTEK" ABD'nin Ankara Büyükelçisi Pearson ise, Türkiye ile ABD'nin, terörizme karşı yürütülen savaşta değişmez müttefikler olduğunu belirterek, Türk ve ABD askerlerinin bugün Afganistan'da birlikte görev yaptıklarına değindi. "Güçlerimizin terörizme karşı savaşımıyla hepimiz kendimizi daha güvende hissedebiliriz. Bu soylu bir uğraştır" diyen Pearson, hibe anlaşmasının, Türkiye'nin Afganistan'da ABD ile omuz omuza ve terörizmle savaşın her yönünde üstlendiği role ilişkin şükran duygularındn daha dirençli bir yapıya kavuştuğunun görüldın bir ifadesi olduğunu vurguladı. Pearson ayrıca anlaşmanın, Türkiye'nin sürdürülebilir büyümeye ulaşabilmesine olan destek ve güvenlerinin de bir simgesi olduğunu söyledi. Pearson, "Bizim 200 milyon dolar tutarındaki hibemiz, Türkiye'nin daha yüksek bir refaha ulaşma çabasına somut ve doğrudan desteğin bir ifadesidir" şeklinde konuştu.